fbpx
Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Türk Tarihi

Misakı Milli Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

Misakı Milli, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın hedefini açıklayan altı maddelik bildiridir. Atatürk’ün anlattığına göre Misakı Milli denen belgenin esasları Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti tarafından Ankara’da, daha sonra Meclis tarafından resmen benimsenmek üzere, saptanmıştır.

Misak-ı Milli‘nin esasları daha Erzurum Kongresi’nde tespit edilmiş, kongre beyannamesinde ifadesini bulmuştur. Sivas Kongresi’nin sonuçları ise, Erzurum Kongresi kararlarının kabulü şeklinde olmuştur.

Meclis’e katılmak üzere İstanbul’a giden vekillere bu kararlar bir Milli Misak şeklinde verilmiştir. Bu kararların savunulması istenmiştir. 17 Şubat 1920’de İstanbul Meclisinde kabul ve ilan edilerek tarihe mal edilmiştir.

17 Şubat 1920’de Meclis tarafından alınan bu kararlar bütün devlet meclislerine ve basına da bildirilmiştir.

misakı milli
Misakı Milli

Misak-ı Milli Nedir?

Misakı Milli, milli ve bağımsız bir devlet için harekete geçen Türk Milleti’nin üzerinde anlaştıkları sosyal bir sözleşmedir. Milli Mücadelenin hedef ve planlarını çizen Misakı Milli, Meclis tarafından kabul edilmiştir.

Diğer bir anlatımla, Bağımsızlık mücadelesinde amaçlanan siyasal hedeflere ulaşmada gözetilecek ilkeleri içeren önemli bir belgedir. “Ulusal sınırlar”ın belirlenmesinde Mondros ateşkes anlaşmasının imzalandığı gün Türk ordusunun elinde bulunan çizginin esas alınması benimsenmişti. Bu esas ilk defa Erzurum Kongresi’nde açıklanmıştır.

Bu beyanname altı maddeden oluşan bir belgedir.Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde görüşülen bu ilke, çeşitli kaynaklarda değişik ifadelerle isimlendirilmiştir. Bunlar arasında Misakı Milli Ant, Peyman-ı-Milli, Ulusal Ant tabirleri öne çıkmaktadır. Ancak bunlar arasında en çok Misakı Milli adı kullanılmaktadır.

Misak-ı Milli Sınırları

Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Mili Mücadeleye başladığı zaman, milli hareketin bir hedefe ulaşması gerektiğini iyi kavramıştı. Bu yüzden hedefe ulaşacak planın ana hatları Erzurum Kongresi’nde belirlenmeye başlamıştı.

Erzurum Kongresi’nin kararlarını açıklayan 7 Ağustos 1919 bildirisiyle Misakı Milli’nin temellerini oluşturacak önemli kararlar açıklandı.  Kararların sınırlar ile ilgili bölümünde, Mondros Antlaşması imzalandığında işgal altında olmayan Osmanlı topraklarında Türkiye’nin bağımsızlığını isteniyordu.

Erzurum Kongresi tarafından kabul edilen bu ilkeler, Sivas Kongresi tarafından da kabul ediliyordu. Kongre, Türkiye’nin kurtarılarak tam bağımsızlığa kavuşturulması yönündeki ana ilkeleri ve Müslüman Türk çoğunluğun yaşadığı bölgelerde kurulacak olan Türk Devleti’nin sınırlarını çiziyordu.

Bazıları Erzurum Kongresi’nde öne sürülen ve milli direnişte milliyetçilerin hedefini belirten bu ilkeler, Misakı Milli adını alacak olan andın ilk ilkeleri oluyordu. Milli Mücadele’nin hedef ve amacını belirten Misakı Milli, Mebusan Meclisi tarafından kabul edilmeden önce şekillenmeye başlamıştır.

Sivas Kongresi kararları ile içeriği belli olan bu ilkeler, son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilecekti.

Misak-ı Milli Kararları

28 Ocak 1920’de Osmanlı Mebuslar Meclisi üyeleri tarafından gizli oturumda kabul edilmiş olan kararlar şunlardır:

  • 30 Ekim 1918 tarihli ateşkesin imzalanması sırasında Arap çoğunluğun yaşadığı yerler işgal altında bulunmaktadır. Bu toprakların geleceği, Arap halkının vereceği özgür oylara göre belirlenmelidir. Ateşkesin imzalandığı tarihte, işgal edilmemiş olan Osmanlı toprakları hiçbir sebeple terk edilemez bir bütündür.
  • Türkiye ile yapılacak barışa bırakılan Batı Trakya’nın hukuki durumunun belirlenmesi de halkın özgürce verecekleri oylara göre gerçekleşmelidir
  • Daha önce kendi isteği ile anavatana katılmış olan “Üç Sancak” için, gerekirse yeniden bir halk oylaması yapılabilir.
  • Hilafetin ve Osmanlı hükümetinin başkenti İstanbul ile Marmara denizinin güvenliği her türlü tehlikeden uzak olmalıdır. Bu ilkeler saklı kalmak şartıyla, Boğazların ticarete açılması hakkında bizimle birlikte ilgili devletlerin verecekleri karar geçerlidir.
  • Azınlıkların hukuku komşu ülkelerdeki Müslüman halkın da aynı haklardan yararlanmaları koşuluyla kabul edilecektir.
  • Türkiye’nin, “Siyasi, adli, mali” gelişmesine engel olacak kapitülasyonlar kabul edilmeyecek. Borçların ödenmesi şartları da bu esaslara aykırı olmayacak.

Kabul edilen Misakı Milli‘nin içeriği ile M. Kemal Paşa’nın R. Orbay’a gönderdiği metin arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Ankara’dan gönderilen metin “8” madde şeklinde düzenlenmişti, oysa Ulusal metin “6” maddedir.

İşte Meclis tarafından maddeler halinde belirlenen ve kabul edilen bu esaslar, aynı zamanda Kuvayi Milliyecilerin de gerçekleştirmeye çalıştıkları esaslardı.

misakı milli sınırlarını gösteren harita

Misak-ı Milliyi Tanıyan İlk Devlet

Gümrü’de devam eden konuşmalar, 2-3 Aralık 1920’de imzalanan ve Gümrü Antlaşması adını alan bir antlaşma ile sonuçlandı. Ankara Hükümetinin imzaladığı bu ilk antlaşma ile Türkler, zamanında kaybetmiş oldukları Kars, Sarıkamış, Kağızman, Kulp ve Iğdır’ı yeniden topraklarına kattı.

Gümrü Antlaşması ile Ermenistan, Ankara Hükümetini tanıyan ilk devlet olmuştur. Antlaşma sonunda Türkiye’nin doğu sınırları güvence altına alınmış ve Misakı Milli sınırlarına varılmıştır.

Misak-ı Milli Önemi

  • Milletin temsilcileri tarafından oluşan meclis tarafından alınan parlamento kararıdır.
  • Misakı Milli’de meclis tarafından alınan kararla vatanın sınırları tespit edilmiştir.
  • Bu karar milletin temsilcilerinin, dolayısıyla milletin isteğini belirttiği için, Anayasa hukuku açısından son derece önemlidir.
  • Türk Devleti’nin kuruluşuna esas olan belge Misakı Milli’dir.
  • Bağımsızlığımızı sınırlayacak siyasal, ekonomik hiçbir antlaşmanın kabul edilmeyeceği açıklanmıştır.
  • Osmanlı Parlamentosu “ant” veya “yemin” biçiminde Türk Vatanının sınırlarını kesin olarak belirlemiştir.
  • İstanbul’un işgal edilmesi, millet temsilcilerinin Ankara’da toplanmasına haklı gerekçe vermiştir.
  • Kararlar ilan edilince Osmanlı Meclisi İtilaf kuvvetleri tarafından işgal edilmiştir. İstanbul’un İtilaf Devletlerinin eline geçmesi sonucu Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip meclisin açılmasına neden olmuştur.
  • TBMM’nin yürüttüğü ulusal mücadelenin çerçevesi bu kararlar ile çizilmiştir.
  • Büyük Taarruz için hazırlık yapıldığı dönemde Misakı Milli ana hedef olarak belirlenmiştir.
  • Osmanlı Mebusan Meclisi’nde alınan son karar olmuştur.
  • Londra Konferansı’nda İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlarla imzalanan üç antlaşma Misakı Milli’ye uymadığı için onaylanmamıştır.
  • İlk defa Londra Konferansı ile tüm dünyaya duyurulan Misak-ı Milli, Lozan Barış Konferansı’nda kabul edilerek bağımsız yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığını ve  uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır.

Misak-ı Milli Sonuçları

Osmanlı Mebusan Meclisi’nin, Misakı Milli’yi ilan etmesi sonucu vatanının sınırları belirtilirken kapitülasyonlar ve siyasi baskılar kabul edilmemiş, tam bağımsız bir Türk Devleti kararlaştırılmıştır. Olağanüstü şartlarda kabul edilen bu metin bir anlamda özgürlük ve bağımsızlık bildirisidir. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin almış olduğu en faydalı karardır.

“Doğu Meselesi”ni çözmek isteyen, Türk milletinin hayat hakkına göz diken işgalcilere karşı verilen bir cevaptır. Osmanlı enkazının altından Türk milletini kurtarmaya çalışan Misak-ı Milli padişaha karşı bir ayaklanmadır. Mustafa Kemal Paşa’nın ileri görüşlülüğünün, gerçekçiliğinin de somut bir örneğidir.

Olağanüstü şartlar altında kabul edilen Misakı Milli’nin ilan edilmesinden sonra ortaya çıkan sonuçlar şu şekildedir:

  • Mondros Ateşkes Antlaşması’na bir tepkinin sonucu olarak, Misakı Milli kararları ile antlaşmanın imzalandığı tarihten sonra ki vatan topraklarımızın milli sınırlar dahilinde olduğu açıklanmıştır.
  • Misakı Milli Kararları’nın diğer bir sonucu, yürütülecek olan milli mücadelenin felsefesini oluşturmuştur.
  • Bu kararlar sonunda, Türk Milleti bağımsız ve özgür yaşama hakkına sahip olacağı ortaya koymuştur.
  • Türk Milleti’nde, Misakı Milli kararları ile ümmetçilik anlayışı yerine milliyetçilik anlayışı egemen olmuştur.
  • Meclis tarafından kapitülasyonların kabul edilmeyeceği ilan edilmiştir.
  • Erzurum ve Sivas Kongresi’nde alınan kararlar doğrultusunda “Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür asla bölünemez” kararı ile ulusal sınırlar tekrar net biçimde belirtilmiştir.

Misakı Mili, ülkemizin bütünlüğü, milli birliğimizi ve tam bağımsızlığımızı kurma ve koruma yolundaki temel anayasa belgesidir.

Sonuç

Lozan Konferansı‘na gidilirken Misakı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Doğu Trakya, Mudanya Ateşkesi TBMM’ne teslim edilmiştir. Suriye sınırı Hatay dışında Ankara Antlaşmasıyla; Doğu sınırı ise Sovyetler ve Ermenilerle yapılan antlaşmalarla belirlenmişti.

Bu yüzden Türk tarafı Lozan Konferansı’na giderken Misakı Milli Kararlarını tamamlamak için Batı Trakya, Hatay, Musul ve Kerkük sorunları üzerine hazırlanmıştır. Konferansta yapılan tüm diplomatik girişimlere rağmen Batı Trakya sınırların dışında kaldı.

Hatay ise sınırlarımızın dışında kalmış ve Ankara Antlaşması’nda bir değişiklik yapılması sağlanamadı. Bilindiği üzere Hatay, barışçıl bir dış politika ile 1939 tarihinde anavatanına dahil oldu.

Misakı Milli sınırları içinde yer alan Musul ve Kerkük konusunda İngilizlerle bir anlaşma sağlanamamış ve konunun Milletler Cemiyeti‘nde görüşülmesine karar verilmiştir. Milletler Cemiyeti, İngiltere lehinde bir karar vererek sorunu çözmüştü.

Türk Tarihi Hakkında Daha Çok Bilgi Almak İsterseniz Hemen Tıkla:Amasya Görüşmeleri ve Tutanakları
YARALANDIĞIM KAYNAKLAR:
  • Misak-ı Milli – Vikipedi
  • Mondrostan Mudanya’ya Kadar III. Cilt – Dr. Selahattin TANSEL
  • İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele II. Cilt – Sina AKŞİN
  • Misak-ı Milli ve Anayasamız – Prof. Dr. Ahmet MUMCU
  • Şerafettin Turan – Türk Devrim Tarihi 2. Kitap

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu