fbpx
Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Osmanlı Tarihi

Baron de Tott: Macar Kökenli Aristokrat Bir Fransız

Osmanlı modernizasyonu ve askeri reformlarının arkasındaki isimlerden biri olan Baron de Tott‘u keşfe için hazır mısınız?

Kırım’dan İstanbul’a, Fransa’dan Osmanlı’ya uzanan ilginç yolculuğunu, askeri mühendisliği ve modernizasyona katkısını, hatta Batı Avrupa’nın Osmanlı’ya bakış açısını değiştiren düşüncelerini öğrenmek için bu yazıyı okumaya devam edin.

Baron de Tott‘un hayat hikayesi ve mirası, sadece Osmanlı tarihi için değil, aynı zamanda modern dünyanın savunma sistemleri ve askeri teknolojisi için de ilham verici bir öyküdür.

Baron de Tott kimdir?

Baron de Tott Kimdir?

Baron de Tott, 18. yüzyılda yaşamış bir Fransız askeri mühendis ve yazarıdır. Babası, II. Ferenc Rakoczi ile Türkiye’ye kaçan Macar asilzadesi Bercsényi’nin bir üyesidir.

Tott, 1733’te Fransa’nın Chamigny köyünde doğdu ve babasının tümeninde teğmen olarak görev yaptı. Osmanlı Devleti’ne elçi olarak atanan Vergennes’in sekreteri olarak 1755’te İstanbul’a gönderildi.

Tott, bu görevi sırasında Türkçe öğrenme, Osmanlı Devleti’nin durumunu inceleme ve özellikle Kırım hakkında bilgi toplama görevleriyle uğraştı. Bu çalışmaları sırasında Osmanlı ordusunun modernizasyonuna katkı sağladı.

Baron de Tott, Fransa konsolosluğu görevini 1767-1769 yılları arasında Kırım Hanlığı’nda yürüttü. Kırım Giray’ın 1769’da başlattığı kış saldırısında gözlemci olarak bulundu. İstanbul’a döndükten sonra Çeşme galibi Rus donanmasına karşı Boğaz’ı tahkim etti.

Tott, İstanbul’a döndükten sonra Topçu ve Mühendis okullarının kurulmasında önemli bir rol oynamıştır. Sultan III. Mustafa’nın ölümünden sonra Fransa’ya dönen Tott, hükümeti tarafından Doğu Akdeniz iskelelerinin teftişiyle görevlendirildi. Bu fırsattan yararlanarak Dürzilerin tarihi üzerine araştırmalar yaptı.

Baron de Tott, 1781 yılında tümgeneral rütbesine terfi etti ve Donai’de valilik yaptı. Macaristan’a döndüğünde yaşamını yitirdi. Baronluğa yükseltilen Tott, hayatı boyunca askeri mühendislik ve yazarlık alanlarında etkili olmuştur. Anılarını dört ciltte toplayan Baron de Tott, 24 Eylül 1973’de Macaristan’da hayatını kaybetmiştir.

Baron de Tott’un Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Görevleri

II. Katerina, Mora’daki Rumları ayaklandırarak ikinci bir cephe açmak amacıyla 1770 baharında Rus filosunu Mora’ya göndermişti. Ruslar önceleri hızla yayılan isyanı desteklese de sonunda Türk kuvvetlerine karşı başarısız oldular.

Ancak, Ege Denizi’nde korku saldılar ve nihayetinde Çeşme limanında Türk donanmasını yakmayı başarmışlardı. Çeşme faciası, Çanakkale’nin savunmasız kaldığını gören hükümeti harekete geçirdi. 1769 yılında padişahın isteğiyle Çanakkale istihkamları işleriyle görevlendirilmiştir.

1 Ağustos 1770 tarihinde topçu ateşiyle başlayan Rus saldırısı sonunda Osmanlı ordusu yenilmiştir. Basarabya’daki Kartal mevkiinde meydana gelen bu yenilgi Kartal bozgunu olarak bilinir. Rus topçusunun üstünlüğü Sultan III. Mustafa’nın dikkatini çekmiş, modern top yapımı ve topçu yetiştirilmesi için çalışmalar Tott’un denetiminde başlatılmıştır.

Baron de Tott, matematik okulunda trigonometri gibi bazı dersleri bizzat kendisi vermiştir.

Baron de Tott, Mühendishane-i Bahri Hümayun’un kuruluşunda önemli katkılarda bulunmuştur. Osmanlı devletinde çalışan Humbaracı Ahmet Paşa ve Obert gibi Fransızların çalışmalarını devam ettirmiştir. 1774 Kaynarca anlaşması sonrasında, Rusyanın baskıları sonucunda Baron de Tott İstanbul’dan ayrılmıştır.

Baron de Tott’un Çanakkale İstihkam Çalışmaları

Osmanlı tarihinde, Çeşme baskınına kadar hiç bir Rus gemisi İstanbul önünde gözükmemişti. Osmanlı devletinin endişe duymasına gerek yoktu. Çünkü Baltık ile Ege denizi arasında herhangi bir bağlantı bulunmuyordu.

Fakat Türk donanmasının Çeşme’de imha edilmesi, Ruslara İstanbul kapılarını açmıştı. Bundan dolayı, Çanakkale istihkamlarını savunulması görevi Baron de Tott’a verilmiştir. Fransa elçisinden gerekli izinlerin alınmasının ardından Çanakkale’ye geçen Baron de Tott burada çalışmalarına başlamıştır.

İstanbul’daki istihkamları inceleme şansı bulan Tott’un, Çanakkale savunması için aldığı önlemler:

  • Topların yerleştirilmesi.
  • Cephaneliklerin yeteri kadar doldurulması.
  • Tabyalara uygun kişilerin yerleştirilmesi.
  • Siperlerin ve tabyaların sağlamlaştırılması.
  • Bataryaların düşman gemilerini çapraz ateş altına alacak şekilde kurulması.
  • Düşman donanmalarının daha iyi gözlenmesi için ateş mermileri hazırlanması.

Baron de Tott’un Mühendislik Çalışmaları

Çanakkale savunması için yapılan hazırlıkları bitiren Tott, İstanbul’a döner. Padişaha, Çanakkale istihkamları için daha iyi üretilmiş top kundakları ve iyi topçu ihtiyacını olduğunu bildirir.

Kartal savaşında Osmanlı ordusu Kartal savaşında, düşman topçusunun hızlı atışı sonucunda mağlup olmuştu. Alınan bu mağlubiyetin ardından Padişah, ordusunda iyi yetişmiş topçulara sahip olmayı istemişti. Baron de Tott’a iyi topçular yetiştirip yetiştiremeyeceği sorulmuş, alınan olumlu cevap üzerine çalışmalara başlanılmıştır.

Böylece İstanbul’da kendisine, Humbaracı Ahmed Paşa zamanında kurulmuş olan Hendesehane’yi yenileştirme görevi verilmiştir. Sadrazam, Baron de Tott’dan Topçu Okulu ile daha çok ilgilenmesini istemiştir. Özellikle topçuları seri atış denemeleri üzerinde çalıştıran Toot’a, her türlü imkan sağlanmıştır.

De Tott anılarında “saçı sakalı ağarmış kaptanlardan” ve altmışlık öğrencilerden” bahseder.

İlk aşamada öğrenci olarak seçilen 50 Türk topçusuna ders vermeye başlamış, bu dersler yetkililer tarafından izlenmiştir. Eğitime başlayan topçuların dakikada beş atış yapabilmeleri ve süratleri oldukça beğenilmiştir. Bu atış denemelerinden haberi olan Padişah, ordusuna bu eğitimli topçuların alınması emrini vermiştir.

O zamana kadar hiç dökümhane görmemiş ve bu konuda uzman olmamasına rağmen toplar döktürmüştür. Yaklaşık yirmi top döken Tott, dönemin elçisine hayatında ilk kez top dökümü gerçekleştirdiğini itiraf etmiştir.

Bu yüzden kendisinden aynı etkiyi yapacak havan topları imal etmesini istendi. Bunun denemeleri Okmeydanı’nda yapılmıştır. Otuz üç milimetrelik bir havan ile atılan bomba, altı yüz kulaç uzakta kurulmuş hedef olan çadıra tam isabet kaydetti.

Baron de Tott ve Sürat Topçuları

18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, modernleşme sürecine girmek için önemli adımlar atmaya başladı. Bu adımlardan biri de Avrupa’dan getirilen askeri teknolojilerin kullanılmasıydı. Bu doğrultuda, Osmanlı ordusunun modernizasyonuna katkıda bulunan Baron de Tott, sürat topçularının geliştirilmesi için önemli çalışmalar yaptı.

Aslında daha önce bu amaç için bir birlik buluyordu. Ancak topçu adı altında askere alınmış kırk bin kişilik bir birlik gereksiz olduğu kadar devlet hazinesi için pahalıydı. Yeniçeriler gibi disiplinsiz olan bu birlik İstanbul’a ve bütün imparatorluğa yayılmıştı.

Padişah III. Mustafa’da Tott’un yeni bir topçu birliği kurmasını istedi. İlk önce kurulacak birliğe hangi adın verilmesini tartışıldı. Bu amaç ile toplantıya davet edilen ulema yeni birliğe Süratçi adı verilmesini kararlaştırdı.

Sürat topçuları, atış hızı ve hareket kabiliyeti yüksek top sistemleriydi. Baron de Tott, sürat topçularının kurulması için şu çalışmalarda bulunmuştur:

  • Top sistemlerinin üretimi ve kullanımı için gerekli malzemelerin sağlanması.
  • Topçu birliklerinin eğitilmesi.
  • Sürat topçularının imalatı için fabrikaların kurulması.

Baron de Tott’un çalışmaları sonucunda, Osmanlı ordusu sürat topçuları sayesinde daha hızlı ve etkili bir topçu gücüne sahip oldu. Topçu sınıfı olarak yetişen bu birlik her gün eğitim yaparak kısa zamanda dakikada on beş atış yapabilecek duruma ulaştı. Bu da Osmanlı ordusunun modernleşme sürecinde önemli bir adım olarak kabul edildi.

Baron de Tott’un Akdeniz ve Mısır Gezisi

1777 yılında, Fransız hükümeti tarafından Akdeniz’deki ticaret merkezlerinin denetlenmesi için görevlendirilmiştir. Ana görevi:

  • Fransız hükümetine Karadeniz, Ege Denizi, Suriye ve Mısır kıyıları ile Boğazlar hakkında bilgi toplamak.
  • Mısır’ın Fransa tarafından işgaline zemin hazırlamak.
  • Süveyş Kanalı’nın açılması durumunda gerekli topografik bilgileri sağlamak.
  • Memlük beyleriyle anlaşma imkanlarını araştırmaktı.

İskenderiye, Halep, İzmir, Selanik ve Tunus dahil olmak üzere tüm Akdeniz sahillerini dolaştı. Ayrıca Süveyş Kanalı’nın açılması konusunda araştırmalar yaptı. 1781 yılında tümgeneralliğe yükseldi ve 1787’de Douai Kalesi’nin komutanı oldu.

Ancak 1790’da Fransız Devrimi’nin neden olduğu karışıklıklar nedeniyle İsviçre’ye kaçmak zorunda kaldı. Daha sonra Habsburglar tarafından affedilmesi üzerine 1793’te Macaristan’a geri döndü. Ancak aynı yılın 24 Eylül’ünde hayatını kaybetti.

Baron de Tott eserleri

Baron de Tott’un Eserleri

De Tott’a Türkçe öğrenmesi görevi verildiği halde, Türkçe’yi öğrenmediği anılarından anlaşılmaktadır. Baron de Tott, Türkler hakkında Avrupa’da dolaşan olumsuz düşüncelerin yayılmasında etkili olmuştur. Eserleri çeşitli dillere çevrilmiştir.

O dönemin Türklerini cahil, ahlaksız ve haysiyet duygusundan yoksun olarak gösterir. Baron’un abartılı iddiaları, yalancılık edebiyatında ünlü olan “Baron Münchhausen’in Serüvenleri” masallarına kaynak olmuştur.

Fransa’nın Türkiye elçisi olan Charles de Peyssonel, Tott’un anılarını şiddetle eleştiren bir kitap yazmıştır. Baron’un eleştirlerinde haklı olduğu yanlar olsa da, Türkleri düşman olarak görmesi nedeniyle verdiği bilgilerin bazıları inandırıcılığını kaybetmiştir.

Baron de Tott’un 1778-1784 yılları arasında kaleme aldığı hatıraları adıyla yayımlanmıştır. Bunun yanında ayrıca İsviçre ve Kırım’la ilgili hatıralarını da yazdığı kesin olarak bilinmekteyse de nerede olduğu belli değildir. Macar edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Kelemen Mikes’in Mektuplar’ını da Avrupa’ya Baron de Tott’un götürdüğü düşünülmektedir.

Baron de Tott’un Türkiye tarihi hakkında önemli bilgiler içerem eseri, Türkçe olarak 1975 yılında tercüme edilmiştir. Kitap dört bölümden oluşmaktadır:

  1. Türkiye’ye geliş nedenini, deniz yoluyla gelirken yolda karşılaştığı ilginç olayları ve İstanbul’a ulaştıktan sonra ilk izlenimlerini anlatır.
  2. İkinci bölümde 1767’de Kırım’a giderken gördüklerini, Kırım hanı ile birlikte sefere katılışını anlatır.
  3. Üçüncü bölümde Osmanlı-Rus harbini, III. Mustafa’nın düşüncelerini, Çanakkale Boğazı’nın tahkimi ve askeri konularda bizzat yaptığı işleri açıklar.
  4. Son bölümde de Akdeniz’e ve Mısır’a yaptığı gezisini hakkında detaylara yer verir.

Sonuç

Baron de Tott, İstanbul’da bazı başarısız devlet adamlarıyla tanışmış ve bozulan devlet kurumlarının işleyişlerine şahit olmuştur. Kendisinin Türk-İslam karşıtı ön yargısının da etkisiyle, eleştiri yazısında kusurlu bulduğu noktaları acı bir dille eleştirmiştir.

Fransız çıkarlarına hizmet etmeyen dürüst ve çalışkan devlet adamları arasında yer alan Cezayirli Gazi Hasan Paşa gibi kişilere de ağır suçlamalar yöneltmiştir.

Sonuç olarak, Baron de Tott’un eleştirileri ve gözlemleri, Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda yaşadığı sorunları ve yozlaşmayı anlamak açısından son derece önemlidir. Ancak, eserinde Türk-İslam karşıtı önyargılarından dolayı bazı hatalı yargılara da yer verdiği görülmektedir.

YARARLANDIĞIM KAYNAKLAR:

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu