Küçük Kaynarca Antlaşmasının İnanılmaz Sonuçları
21 Temmuz 1774 tarihinde imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki 1768-1774 arasında gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşı’nı bitiren ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çok önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır.
Antlaşma Güney Dobruca’nın Küçük Kaynarca kasabasında devletlerce imzalandığından bu ismi almıştır.
Küçük Kaynarca Antlaşmasının Nedenleri
Küçük Kaynarca Antlaşmasının imzalanmasına yol açan olayların en başında 1768’de Lehistan’da ortaya çıkan krallık seçimlerine Rusya’nın müdahelede bulunmuş olmasıdır.
Osmanlı Devleti XVI. yüzyılın ikinci yarısından beri Lehistan Krallığı’na seçilecek kişilerin Avusturya ve Rusya yanlısı olmamasına özen göstermiş, bu konuda da başarılı olmuştu.
Özellikle Lehistan’ın Rusların kontrolüne girecek olması durumunda, Rusya Balkan devletlerine komşu olabilirdi. Ancak Rusya, Osmanlı Devleti’nin zayıflamasını fırsat bilerek her geçen gün Lehistan’ın içişlerine müdahalesini biraz daha arttırmıştır.
Rusya’nın Lehistan seçimlerinde Stanislas Pontovoski’yi zorla tahta çıkartıp, Lehistan’a asker yollaması milliyetçi halkın ayaklanmasına sebeb oldu.
Lehistan’daki bu kral değişikliğini onaylamayan Osmanlı İmparatorluğu, 8 Ekim 1768’de Rusya’ya savaş ilan etti. Ruslar, beş koldan saldırıya geçti.
Kafkasya, Gürcistan, Ukrayna ve Baserabya’yı istilaya başladı. 30.000 kişilik Rus Ordusu, Kartal Ovası’nda 180.000 kişilik Osmanlı Ordusu’nu yenmeyi başardı.
1768-1774 Osmanlı Rus savaşı tüm şiddetiyle devam ederken Rus Çariçesi olan II. Katerina, Balkan devletlerindeki Ortodoks Hıristiyanları Osmanlı Devleti aleyhine kışkırttı. Rumlar, Mora’da bu fırsat ile Osmanlı Devleti’ne karşı isyan etti.
Bu sırada Rus Donanması İngilizlerin de yardımlarıyla, Akdeniz’e Baltık limanından donanma yollayıp 1770’te Çeşme Limanı’nda bulunan Osmanlı Donanması’nı yaktı.
Çeşme’de Osmanlı donanmasını bozguna uğratan ve bundan cesaret alan Rus Donanması, Çanakkale Boğazı’na kadar ilerledi.
Donanmanın başına getirilen Cezayirli Hasan Paşa, Rus Donanmasını Ege Denizi’nden uzaklaştırmayı başardı. Rus Ordusu, Kırım bölgesinde de önemli başarılar elde edip Rusçuk ve Silistre’yi kuşatmayı başarınca, savaştan gelen yenilgi haberleri sebebiyle Padişah III. Mustafa, 21 Ocak 1774’te üzüntüsünden vefat etti.
Sultan I. Abdülhamit, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Osmanlı İmparatorluğu aleyhine devam ettiği bir zamanda geçti.
Sultan I. Abdülhamit, 21 Temmuz 1774’te Ruslarla Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanmasını kabul etmiştir.
Küçük Kaynarca Antlaşmasının Maddeleri
1768-1774 Osmanlı Rus savaşı altı yıl boyunca devam etmiş ve bu savaş döneminde Osmanlı İmparatorluğu hem karada hem de denizde Rus ordularına karşı çok ağır mağlubiyetler alarak Küçük Kaynarca Antlaşmasını imzalamak durumunda kalmıştır.
18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya Çarlığı’na karşı kaybettiği en önemli savaş ve ardından 21 Temmuz 1774 yılında imzalanan ve yirmi sekiz maddeden oluşan Küçük Kaynarca Antlaşması şartları bakımından en ağır olan antlaşmaydı.
Rusya Küçük Kaynarca Antlaşmasının imzalanmasıyla Osmanlı İmparatorluğundan büyük tavizler elde etmeyi başarmıştı.
Bu antlaşma sonunda İki İmparatorluğun arasındaki sorunlar ileride de devam edecekti. Antlaşmanın maddeleri şöyledir;
- İki devlet arasındaki eski düşmanlıklar ve çatışmalar sonsuza ortadan kalkacak, hiçbir şekilde intikam alınmayacak ve kalıcı ve sürekli bir barış olacaktır. Yapılan antlaşmaya devletler saygılı davranacak. İki devlette birbirlerine karşı gizli veya açık şekilde düşmanca faaliyet beslemeyecek. Cezaevlerindeki ve gemilerdeki tutuklular serbest bırakılacak ve malları ve rütbeleri iade edilecek.
- Kırım, Bucak, Kuban Tatarlarının, her iki devlet tarafından siyasi bağımsızlığı olarak kabul edilecektir. Burada yaşayan Müslüman halk dini bakımdan Halifelik makamına bağlı olacaktır. Tatarlar kendi hükümdarlarını bağımsız şekilde seçebileceklerdir. Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı, Tatarların hükümdar seçimlerine kesinlikle müdahalede bulunmayacaklardır.
- Küçük Kaynarca Antlaşmasının imzalanmasından ve dostluğun yenilenmesinden sonra, İstanbul’da Rus’ya sürekli elçi bulundurma hakkı tanınıyordu. İstanbul’da bulunan Rus elçisi, diğer devletlerin elçileri ile aynı haklara sahip olacaktır.
- Rus Büyükelçiliğinin hizmetinde çalışan herhangi bir kişi bir şey çalar ya da herhangi bir suç işlerse, çalınan eşyalar, Rus büyükelçisinin deklarasyonuna dayanarak geri verilecektir.
- Osmanlı İmparatorluğu, Rusya ile yapacağı resmi yazışmalarda Rus çarları için Ruslar’ın padişahı deyimini kullanacaktır.
- Ruslar tarafından işgal edilen Besarabya, Eflak, Boğdan ve Gürcistan ülkeleriyle Akdeniz de bulunan adalar Osmanlı Devletine geri verilecektir.
- Rus ordusu antlaşmanın imzalanmasıyla birlikte, Bulgaristan’da Tuna nehrinin sağ sahilinden, bir ay içinde sol sahiline ordularını çekecektir.
- Rusya’ya İstanbul’da Beyoğlu Caddesi’ndeki Galata Mahallesinde bir kilise inşa etmeye izin verilecek. Açılacak olan bu Ortodoks kilisesi her zaman Rusya devletinin koruması altında olacaktır. Bu madde ile Rusya, Osmanlı Devleti’nin içişlerine müdahale şansı yakalamış olmaktadır.
- Rusya Osmanlı Devleti’ne işgal ettiği adaları teslim edecektir. Teslim edilen adalar da yaşayan Hristiyan halk işlemiş oldukları suçlardan dolayı affedilecek. Burada yaşayan Hristiyanlar diledikleri gibi kilise inşa edebilecek, kilise çalışanlarına karşı asla hakaret edilmeyecek. Ada da yaşayan Hristiyan halk vergiden muaf tutulacak.
- Kılburun, Kerç, Yenikale ve Azak Kalesi’yle Dinyeper ve Aksu nehirleri arasındaki yerler, Rus devletinin kontrolüne bırakılmış ve Aksu bölgesi sınır olarak kabul edilmiştir.
- Rus rahiplere ve Rus vatandaşlarına kutsal toprakları ziyaret edebilmeleri için izin verilecek, yapılacak bu ziyaretler sırasında vergi, cizye ve haraç gibi paralar istenmeyecek.
- Rus ticaret gemilerinin Karadeniz ve Akdeniz içinde dolaşması ve istedikleri gibi serbest şekilde ticaret yapabilme hakkı tanınmıştır. Ayrıca daha önceden diğer devletlere tanınmış olan kapitülasyonlardan Rus ticaret adamlarının da yararlanabilmeleri Küçük Kaynarca Antlaşması ile garanti edilmiştir. Rus devleti, Osmanlı topraklarında istedikleri gibi konsolosluk açabilme hakkını da ele geçirmişlerdir. İngiltere ve Fransız’ların daha önceden elde etmiş oldukları imtiyazlara Ruslar’da sahip oluyorlardı.
- Küçük Kaynarca Antlaşması’yla birlikte Osmanlı Devleti, tarihinde ilk defa bir antlaşma sonunda savaş tazminatı ödemeyi kabul etmek durumunda kalmıştır. Yapılan antlaşmaya göre üç yıl içinde ve üç eşit taksitle, Rus Çarlığı’na on beş bin kese akça verilecektir.
- Küçük Kaynarca Barış görüşmelerinde Osmanlı Devleti’ni sadrazam yardımcısı Ahmed Resmî Efendi, büyükelçilik rütbesiyle divan kalemi Münib Efendi yine büyük elçilik rütbesi ile ikinci delege olan Mehmed Emin Nahifi Efendi temsil etmiştir.
Küçük Kaynarca Antlaşmasının Önemi
1768 -1774 yılları Osmanlı İmparatorluğu açısından tam bir felaket yılları olarak bilinir Osmanlı tarihinde. Osmanlı İmparatorluğu kaybetmiş olduğu toprakların yanı sıra diğer devletler karşısında çok büyük prestij ve güç kaybetmiştir.
O dönem yapılan savaşlar sebebiyle bir çok askerini ve sivil vatandaşları savaş yüzünden hayatlarını kaybetmiş bu nüfusun azalmasına ve üretimin düşmesine sebeb olmuştur. Savaşta yapılan harcamalar yüzünden Osmanlı ekonomisi çökme noktasına gelmiş ve paranın değeri sürekli olarak azalmaya devam etmiştir.
1915 İstanbul Antlaşması (İlk Gizli Anlaşma) | Hemen Oku Detayları Kaçırma!Üretimin azalması sebebiyle ayaklanmalar ve iç karışıklıklar meydana gelmiştir. Osmanlı devletinin yanlış yönetilmesi sebebiyle merkez ile eyaletler arasında kopmalar yaşanmaya başlamış bu durum bir müddet sonra diğer devletlerin etki ile artarak devam etmiştir.
Ortodoks Hıristiyan dünyası üzerindeki Rus etkisi kendini giderek göstermeye başlamış bu durum azınlıkların ileride isyanlarına sebebiyet vermiştir.
Rusya ile yapılan savaşlarda sürekli mağlup olunması orduda ve kurumlarda ıslahat çalışmalarının başlamasına neden olmuştur.
Küçük Antlaşması’nın en önemli sonuçlarından biri Kaynarca antlaşması ile birlikte, Halifelik ünvanının gücünü fark eden Osmanlı İmparatorluğu, Halifeliği ilerleyen dönemlerde kullanmaya başlamıştır. Özellikle Rus topraklarında yaşayan Müslümanlar üzerinde Halifeliğin gücü kullanmaya çalışılmıştır.
Antlaşmanın Rusya Açısından Önemi
1768-1774 savaşlarının sonucu Rusya açısından uzun vadeli sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Rusya’nın Kırım’ın ele geçirmesi sonucunda, Karadeniz’de istediği gibi hareket etme fırsatı yakalayan Rusların bundan sonraki hedefleri arasında Yunan isyanını desteklemek ve Yunanistan’ın bağımsızlığı kazanması sonrasında da İstanbul’u ele geçirme planları olacaktı.
Osmanlı Devleti’nin de savaşa girme sebebi yanı başında güçlü bir rakibin olmasını istememesinden kaynaklanıyordu. Küçük Kaynarca Antlaşması öncesinde, Osmanlı İmparatorluğu güçlü bir imparatorluktu ve konumunu ve prestijini korumak Lehistanın’ın yanında yer almalıydı.
Küçük Kaynarca Antlaşmasının Sonucu
Prut savaşı sonucunda Rusları mağlup eden Osmanlı Devleti, Prut Antlaşması ile kazabileceklerinin çok azını elde edebilmişti.
Küçük Kaynarca Antlaşması sonunda, Rus Çariçesi şimdiye kadar Rusya’nın böyle bir antlaşma yapmadığını belirterek Rusya adına mutluluğunu ifade etmiştir.
Müslüman toprağı olan Kırım’ın bağımsızlık kazanması Küçük Kaynarca Antlaşmasının en önemli sonuçlarından birisi olarak görülmektedir.
İlk kez Osmanlı Devleti, Müslümanların yaşadığı bir yerin bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu özellikle İstanbul’da çok büyük tepkilere sebep olmuş ve uzun yıllar boyunca Kırım tekrar geri kazanılmak istenilmiştir.
Yapılan antlaşma sonucunda Osmanlı Devleti, büyük ve hükmeden devlet özelliğini kaybetmiştir. Bu tarihten itibaren devletlerarası çatışmaları kullanarak ayakta kalmaya çalışılacaktır.
Çok uzun zamandan beri adeta Türk Gölü konumundaki Karadeniz’de ki hakim konum sona ermiştir.
1768-1774 Osmanlı Rus savaşının sonunda, Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin kendisinden daha güçlü olduklarını kabul etmek durumunda kalmıştır.
Rus Devleti’nin Eflak ve Boğdan eyaletlerinde elde ettiği söz hakkı, istedikleri zaman istedikleri yerlerde konsolosluk açabilmeleri ve Ortodoksların koruyucusu sıfatını üstlenmeleri gibi maddeler sebebiyle Osmanlı Devleti, Rusya’nın iç ve dış müdahalelerine sürekli açık hale gelmiş ve bu durum, ilerideki savaşların zeminini hazırlamıştır.
Küçük Kaynarca Antlaşması hangi padişah döneminde imzalanmıştır?
Karadeniz Türk gölü olma özelliğini Osmanlı Devleti hangi padişah döneminde kaybetmiştir?
Kırım tamamen hangi savaşın sonunda kaybedildi?
Rusya'nın Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin elde ettiği çıkarlar nelerdir?
Bunlarda İlginizi Çekebilir.
- Patrona Halil İsyanı: Osmanlı’nın Dönüm Noktası
- 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’nin Tarihsel Önemi
- Viyana Kongresi: Avrupa’da Sistemin Düzenlenmesi
- Çeşme Baskını (1770) Nedenleri ve Sonuçları
- Reşit Galip: 1933 Türk Andı’nın Mimarı