Prut Savaşı Hakkında Okuduklarınızı Unutun
Rusya ve Lehistan İlişkisi
On yedinci yüzyılın 2. döneminde Osmanlı devletini kuzeyden tehdit eden beklenmedik bir gelişme yaşandı. O döneme kadar Osmanlı için bir tehdit olmayan Ruslar aniden gözünü güneye çekmişti.
Aslında sadece kendi tarihimize bakıp genel durumu anlama şansımız olmuyor. Osmanlı hiçbir zaman rakip görmediği Ruslarla ilişki bile kurmayı çok önemsememiştir.
Rusya bir tehdit değildi. Sebebi ise Rusyanın o zamana kadar düşmanları Baltık ülkeleri idi. Osmanlı kendi uyruğu olan Kırım Tatarları ile Ruslardan vergi alırlardı.
Rusya’nın o döneme kadar düşmanları olan devletler şunlardı:
- Leh Krallığı
- İsveç Krallığı
Bu durum Osmanlı’nın Rusya’ya kayıtsız olmasını sağlamıştır. Padişahın huzuru ise 1667 senesinde bozulmuştu. Sebebi ise Rusya ve Lehistan arasında biten çatışmaydı. İki devlet ise artık Osmanlı devletine karşı birlikte mücadele edeceklerdi. Leh Kralı Jan Sobieski Kiev şehrini geçici olarak Rusya verip ittifak sağlamıştır.
Müttefiklerce desteklenen Rus’lar Kırım Tatarlarına yaptığı iki savaştada başarısız olunca Rusyada iktidar değişikliği olacaktı.
İktidarı ele geçiren Petro Türklerle sakin bir ilişkiye girecek ve sesizce güneye inmek için hazırlık yapacaktı.
Prut Savaşının Öncesi Oluşan Gelişmeler
Petro iktidarı ele geçirdiği sırada yaş olarak küçüktü. İlk yıllarında krallığı üvey kardeşi Natalya idare etmişti. Petro iktidarı ele tam olarak aldığında bir fırsat yalakadı.
Türklere ait olan Azak kalesine yapılan ikinci seferde başarılı olmuştu. Bu Türklere karşı yapılan ilk saldırı idi. Bu durum Osmanlı devletini tedirgin etmişti.
Türk’ler Rus askerlerinden daha çok Rus gemilerinden çekiniyorlardı o dönem de. Ama hala Ruslar Karadenize çıkış noktasında değillerdi.
İşte Rusların amacı Karadenize çıkıp oradan aşağıya inmek olacaktı tarih boyunca. Bu politika Petro döneminde başlamıştır.
Azak zaferi Ruslara Osmanlıya karşı psikolojik bir üstünlük sağlayacaktır. Bunun yanında Petro iktidarında Osmanlı Devletinin başında Kanuni dönemi gibi güçlü Padişahlarda yoktu. Bunu avantaja çevirecek olan Ruslar bakalım neler yapabileceklerdi?
İşte Rusların güneyindeki Osmanlı Devleti Uyku halinde idi. Petro’da bu durumu fırsata çevirip Balkanlara yürümeyi planlamıştır. Bu bilgileri Ruslar o dönemde elçilik görevinde İstanbul’da bulunan Tolstoy sayesinde başarmıştır.
Tolstoy elçiliği döneminde Rusya için gerçekten çok başarılı olmuştur. Osmanlılarla Ticari bir ilişkisi olmayan Rus elçisine ise o dönem Osmanlı Devleti hep mesafeli durmuştur.
Prut Savaşına Doğru Oluşan Karşılıklı İttifaklar
Tolstoy İstanbul’da sekiz sene görev yapmıştır. O dönemlerde Rusların çıkarlarını elinden geldiği kadar korumayıda bilmiştir.
Ama 1709 Poltova’dan Kaçan İsveç Kralı Osmanlıya sığınınca tam dört defa Rus-Osmanlı savaşı yaşanacaktır.
Osmanlı Rus savaşları öncesi karşılılı kurulan ittifaklar bizi olaylara daha rahat bakmamızı sağlayacaktır.
Osmanlının yanında yer alan ittifak güçleri
Tarih boyunca devletler hep ittifak içinde olmuşlardır. Elbette bu durum ülkelerin menfaatlerine göre hep değişir. O dönem Osmanlı Devletinin yanında olan devletlere bakacak olursak.
İsveç Krallığı
İsveç Kralı olan 12. Karl Ruslara karşı Poltava savaşını kaybetmiş ve Osmanlı Devletine sığınmıştı. Amacı Osmalı Devletinden askeri güç toplayıp Rusları uygun bir yerde tekrar mağlup etmekti.
Kral Karl güneyden yapılacak bir sefer ile Petro’nun mağlup olacağını düşünüyor ve padişahı Ruslara karşı kışkırtmak için savaşıyordu.
Kazak Hetmanı Mazeppe
Poltava savaşında İsveçlilerin yanında Ruslarla mücadele eden Kazaklar idi. İsveçliler mücadeleyi kaybedince Kazaklar da bu durumda sarsılmıştı.
Kazak lideri Mazeppa’da Osmanlı devletine sığınmıştı. Kazaklar Rus-Osmanlı savaşından avantaj elde etmek istiyorlardı. Kazak lideri tekrar iktidarını sağlama almak istiyordu.
Fransa
Avusturya Kralı Augustus’un Altranstadt antlaşmasını bozduğu ve tacını almak için Lehistanı işgal ettiği ve Danimarka’nında İsveç’e tekrar savaş açması Avrupa dengesini etkilemişti.
Ruslar Baltık ülkelerine yürüyorlardı. Karl bunu duyunca ülkesine dönmek istemişti. Ama veba salgınından dolayı Avusturya geçişi kapatınca Fransa gemi yollayıp Karl’a ülkesine dönmesine yardım edecekti. Fransa Doğu Avrupa’yı karıştırmak istiyordu.
Kırım Hanı Devlet Giray
Devlet Giray’da Ruslarla savaş istiyordu. Ruslardan aldığı yıllık haraç kesilmişti. Büyük kâr getiren Ukrayna’ya akın düzenlemek istiyordu.
Rusların Yanında Yer Alan İttifak Güçleri
Prut savaşına giden yolda Rusya’nın yanında yer alan iki Hristiyan Prensliği.
Eflak Prensliği
Osmanlı himayesinde olan prenslik Rusya’nın Ortodoks emellerine tam uygun bir ittifak idi. Ruslar’la yaptığı gizli antlaşma ile Rusyanın yanında yer alacaklardı.
Bu zaten iki devletin Ortodoks olmasından kaynaklanıyordu. Ruslar Petro döneminde Balkanların abisi rolünü alacaklardı. Eflak Rusyayı destekleyecek ve karşılığında bağımsız olacaktı.
Boğdan Prensliği
Eflak kadar zengin olmayan bu prensliği çok sık hükümdar değişikliğine gidiyordu. en son hükümdar Dimitri Kandemir Petro’ya yardım ederse Boğdan Rus himayesine girecek ve haraç vermeyecekti. Kandemir ailesi ırsi olarak hüküm sürecekti .
Prut Savaşına Karar Verilmesi ve Padişahın İkna Edilmesi
Osmanlı İmparatorluğuna sığınan XII.Karl’ın sınır dışı edilmesini Petro Tolstoy ile padişaha iletmişti. Bunun içinde bir haftalık müddet veren Rusya acil cevap istemişti.
Osmanlı Devleti bunu hakaret olarak görmüştü. Bunun üzerine Valide sultanında ikna etmesiyle Osmanlı Ruslara savaş ilan etmiştir.
Tabi burada ilk mağdur olan Tolstoy olacak ve zindana atılacaktı. Savaşın ilanı ile Baltacı Mehmet Paşa Sadrazam ilan edildi. Rus seferini sadrazam idare edecekti.
Poltava Savaşından önce padişahın 1700 ateşkes antlaşmasını bozmasında çekinen Petro prensliklerden gelen çağrılara kulak tıkamıştı.
Poltava zaferi ve Tolstoy’un çalışmaları isyan zemini hazırlamıştı. Şimdi Petro kendini Balkan Hristiyanlarının kurtarıcısı olarak görecekti. Hristiyanlara ayaklanma çağrısı yapıp Prut savaşına sebeb olacaktır.
Bundan sonraki yazım ” Prut darbesi ” Bu yazımda savaşın öncesi hakkında bilgileri size vermek istedim.