fbpx
Türk Tarihi

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası: Demokrasi Adımı

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası liderleri
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası liderleri / Fotoğraf: Twitter

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisidir. Milli Mücadelenin lider kadrosu içindeki bölünme, 1924 sonlarına doğru bir kriz halini almıştır. Atatürk’ün silah arkadaşları tarafından 17 Kasım 1924’te kurulmuştur.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, cumhuriyet ilkesini, liberalizimi ve demokrasiyi benimsediğini belirtmiştir. Bunun yanında dini inançlara saygılı olunduğu açıklanmıştır. Parti programında bulunan “dini inanç ve düşüncelere saygılıdır” maddesi, bir irtica hareketi olan Şeyh Sait isyanını körükleyen neden olarak yorumlanmıştır.

Bu nedenle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 3 Haziran 1925’te, Bakanlar Kurulu kararıyla kapatılmıştır. Amasya Genelgesi ile Anadolu ateşini başlatan komuta kadrosunun Mustafa Kemal Paşa hariç tüm üyeleri, partinin kurucuları arasında yer almıştır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Neden Kuruldu?

Cumhuriyetin ilanından sonra Meclis içinde ve dışında yaşanan gelişmeler yeni bir partinin kurulmasını hızlandırmıştı. Milli Mücadelenin lider kadrosu içindeki bölünme, 1924 senesinde bir kriz durumuna dönüştü.

Cumhuriyetin ilanından sonra halifeliğin kaldırılması ve yeni bir Anayasanın yürürlüğe girmesi, Türk devriminin siyasi niteliğini belirlemişti. Ancak rejim konusundaki fikir ayrılıklarından kaynaklanan tartışmaların önüne geçilememişti. Bu yüzden de birçok etkenin de ortaya çıkmasıyla bazı huzursuzluklar belirmişti.

Cumhuriyetin ilanından sonra Padişahlığın kalkmasını kabul edemeyen çevrelerde hilafet makamına karşı aşırı bir hassasiyet oluşmuştu. Bunun savunucuları, bazı İstanbul gazeteleri oldu. Ankara’ya kuşkuyla yaklaşan gazeteler, önce Cumhuriyetin ilanını usulsüz olarak gösterdiler. Ardından hilafeti aşırı benimseyen yazılara başladılar.

O dönemde Rauf Bey, İstanbul’da basına çeşitli tartışmalara yol açan bazı beyanlarda bulundu. Refet Paşa ile Adnan Bey (Adıvar) de orada bulunuyorlardı. Bu kişilerin bazı temas ve açıklamaları Ankara’da tepki ile karşılanıyordu.

Karşılıklı Yaşanan Şüpheler

Komutanların en ileri gelenleri ile, Ankara’nın yeni siyasetçileri arasındaki kuşkular, 1924 sonlarına doğru zirveye ulaştı. Artık birbirlerinden ayrılan iki taraf arasındaki ilişkiler kesilmişti. Tarafların şüpheleri, her geçen gün biraz daha artıyordu.

Ankara’da kendilerine karşı haksız yere cephe alındığına inanalar arasında şu isimler yer alıyordu:

  • Kazım Karabekir
  • Ali Fuat Cebesoy
  • Refet Paşa

1 Kasım 1924’te TBMM, ikinci seçim döneminin ikinci toplantı yılına girecekti. Bu arada İstanbul basını da eleştirilerinin dozunu giderek arttırıyordu. En sonunda 26 Ekim 1924’te Kazım Karabekir Paşa, I. Ordu Müfettişliğinden istifa etti. 30 Ekim’de de Ali Fuat Paşa, Meclise katılmak için istifası verdi.

O dönem İçişleri Bakanı olarak görevde bulunan Recep Peker’in bir suikast girişiminin haber alındığı yönündeki açıklaması durumu daha da sertleştirdi. Rauf Bey de, kişisel mektuplarının açıldığından şikayet ediyordu.

Ordunun Siyaset Dışına Alınması

Osmanlı Meclisi için seçim yapıldığında, asker kökenli kişiler de aday olmuşlardı. O dönemde Anadolu’daki direnişi İstanbul’a taşımak için bu zorunlu bir yol olarak görülmüştü. İstanbul’un işgali üzerine toplanan TBMM’ne de komutanlar seçilerek girmişti. Ayrıca İstanbul Meclisinden gelen asker kökenli bazı üyelerde bunlara katılmıştı.

Askerlik mesleği ile siyasetin yürütülmesi yöntemi, 1924 Anayasası ve seçim yasası ile korunmuştu. Anayasa sadece vekillik ile memuriyetin birleştirilemeyeceği ilkesi getirmişti. Ancak Anayasada orduda komutan olarak bulunan vekiller için böyle bir düzenleme getirilmemişti.

Milli Mücadelenin liderlerinden olan Kazım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy ordu müfettişliklerine atanmıştı. Nüfus değişimi ve yolsuzluklarla ilgili tartışmaların sürdüğü sırada Cebesoy ve Karabekir Paşalar ordudan istifa ettiler. Bu da yeni bir sorunu ortaya çıkardı.

İçeride Nasturi isyanının başladığı ve dışta Musul Sorunu yüzünden İngiltere ile gerginliğin çoğaldığı bir dönemde bu istifalar önemliydi. Bu gelişmeler karşısında Mustafa Kemal Paşa sorunu kesin olarak çözmeye karar verdi.

Mustafa Kemal Paşa, Musul Sorunu sırasında gerçekleşen bu istifaları “komplo” olarak değerlendirmiştir.

Mustafa Kemal Paşa, bir ordu müfettişi ile, vekil bulunan beş Kolordu Komutanından istifa etmelerini istedi. Bu istifalarıda acil olarak Meclis Başkanlığına bildirmelerini talep etti. İlk olarak Genelkurmay Başkanı Çakmak milletvekilliğinden ayrılmıştı.

İstifa ederek birliklerinin başında kalan diğer komutanlarda şu isimlerden oluşmaktadır:

  • İzzettin Çalışlar
  • Ali Hikmet Erdem
  • Şükrü Naili Gökberk
  • Fahrettin Altay

Sadece 3. Ordu Müfettişi Cevat Çobanlı ile 7. Ordu Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Eğilmez, ilk anda istifa etmek istemediler. Bununla beraber Ankara’ya gelerek durumu öğrenen Cevat Çobanlı milletvekilliğini bırakmıştır. Cafer Tayyar Eğilmez ise Kolordu Komutanlığından ayrılarak Mecliste Karabekir ve Cebesoy ile beraber hareket etmiştir.

Bu yaşananlar Halk Partisine karşı yeni bir siyasal partinin kuruluşunu hızlandıran son nokta olmuştur.

Terakkiperver Cumhuriyet fırkası başkanı Kazım Karabekir
Terakkiperver Cumhuriyet fırkası başkanı Kazım Karabekir / Fotoğraf: Pinterest

Muhalefetin Birleşmesi

Kazım Karabekir, Fuat Cebesoy ve Tayyar Eğilmez ordudan istifa ederek TBMM’ne katılmayı seçmişlerdi. Bu kişilerin, Rauf Orbay ve Refet Bele ile beraber hareket ettikleri anlaşıldı. Rauf Orbay hükümet hakkındaki Meclis Araştırması açılmasına dair önergenin görüşülmesinde sık sık ulusal egemenlikten yana olduğunu açıklıyordu.

Rauf Bey’e göre Meclisin kabul ettiği bazı yasalara koridor yasaları adı veriliyordu. Anayasa hazırlıklarında Cumhurbaşkanına verilmek istenen yetkilere de karşı çıkmıştı. Ona göre bu egemenlik hakkını Meclisten alıp başka katlara verme girişimiydi.

Bu arada halifeden ve padişahtan yana taraf olmadığını da belirtmişti. Halife ve padişahın haklarını alabilecek bir kuruma da karşı olduğunu açıklamıştı. Refet Bele de Rauf Orbay’ın düşüncelerine katıldığını bildirmişti.

Bütün bunlar, yolsuzluk sorunu ile başlayan görüşmelerde hükümet ile birlikte Cumhurbaşkanını da işaret ediyordu. O dönem bazı İstanbul gazetelerinde hükümet ile Cumhurbaşkanını eleştiren yazılar göze çarpıyordu. Bu eleştirilerin Mustafa Kemal Paşa’ya yönelik yapıldığı biliniyordu.

Artık muhalefet cephesinin, karşı cephe gibi, bir siyasi parti halinde ortaya çıkmasını isteyenler çoğalmıştır. Basın ise sakinleşmemişti. Görüşmeler 8 Kasım 1924’te tamamlandı. Fakat İsmet Paşa Kabinesi uzun ömürlü olmadı. Hükümet çekildi.

Hükümeti kurma görevi Fethi Bey’e verildi. Fethi Bey yeni kabineyi kurmasına rağmen, aşırı unsurlar bundan memnun kalmadı. Fakat olayların gidişatı Meclisi yeni krizlere sürükledi. 9 Kasım 1924’te harekete geçilerek 17 Kasım 1924’te “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” kuruldu.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kuruluş Tarihi

Cumhuriyetin ilanından sonra Kurtuluş Savaşı’nın lider kadrosu ile Mustafa Kemal Paşa ve İsmet İnönü arasında kopmalar yaşandı. Yaşanan fikir ayrılıkları Halk Partisi’nden kopanların Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası çatısı altında birleşmesine yol açtı.

17 Kasım 1924’te Halk Partisi’nden ayrılanlar Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurmuşlardır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, yasal olarak kurulduktan sonra bir beyanname yayınlamıştır.

Partinin kurulması ile Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk defa çok partili parlamento sistemine geçilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa da “Times Gazetesi” İstanbul muhabirinin yazılı sorularına 11 Aralık 1924’te verdiği cevapta şunları söylemiştir;

Ulusal egemenliğe dayalı Cumhuriyet ile yönetilen ülkelerde siyasal partiler bulunması çok doğaldır

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Genel Başkanı

Yeni Kurulan partinin 27 Kasım ‘da gerçekleşen toplantısında Başkanlığına Kazım Karabekir getirildi. İkinci Başkanlıklara Rauf Orbay ve Adnan Adıvar seçildiler. Ali Fuat Cebesoy genel sekreterliğe getirildi.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının yönetim kurulu da milletvekillerinden oluşturuldu. Ulusal mücadelenin önderleri, artık birlikte değil, karşı karşıyaydılar.

22 Kasım 1924’e kadar Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na Meclisten 28 milletvekili katıldı. Parti, örgütünü ülkeye yaymaya zamanı bulamadı. Sadece İstanbul’da kongre yaptı ve teşkilatını kurdu. İstanbul örgütünün başına Kara Vasıf Bey getirildi.

17 kasım 1924 tarihinde kurulan terakkiperver cumhuriyet fırkası kurucuları
17 kasım 1924 tarihinde kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurucuları / Fotoğraf: Twitter

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kurucuları Kimlerdir?

Amasya Genelgesi ile Kurtuluş Savaşı’nı başlatan beş kişilik komuta kadrosunun Mustafa Kemal Paşa dışındaki tüm üyeleri, partinin kurucuları arasında bulunmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurucu üyeleri arasında şu isimler yer alır:

  • Kazım Karabekir (Başkan)
  • Ali Fuat Cebesoy (Ankara milletvekili)
  • Ahmet Besim Özek (Mersin milletvekili)
  • Mehmet Sabit Sağıroğlu (Erzincan milletvekili)
  • Ahmet Muhtar Cilli (Trabzon milletvekili)

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Parti Programı (İlkeleri)

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, meclis içinde bir muhalefet partisi olarak doğmuştu. Ali Fuat Cebesoy’a göre amaç, iktidar değil, Cumhuriyet Halk Partisine muhalefette bulunmaktı. Hazırlanan tüzükten, yeni partinin bir yönüyle sosyal gelişmelerden yana, diğer yönüyle de gelenekçi bir yol izleyeceği anlaşılıyordu.

Partinin programında demokratik, liberal düşünce ve inançlara saygılı olunacağı bildiriliyordu. Önemli olan diğer ilkelerde şu şekilde açıklanmıştır:

  • Cumhuriyeti kuvvetlendirmek.
  • Kanunların herkes için eşit şekilde uygulanmasını sağlamak.
  • Meclis içinde programını uygulayabilecek bir çoğunluğun elde edilmesi için seçimlerde başarılı olmak.
  • 18 yaşını geçen herekesin partiye üye olabilme hakkına sahip bulunması.
  • Hürriyetperverlik (Liberalizm)
  • Halk egemenliği (Demokrasi)
  • Tek dereceli seçim sisteminin kabul edilmesi.
  • Vatandaştan onay alınmadıkça Anayasa’da değişiklik yapılmaması.
  • Hakimlerin görevden alınmaması.
  • Hakimlerin izni olmadıkça, hatta terfi şeklinde bile olsa başka görevlere atanmaması.
  • Cumhurbaşkanı seçilen kişinin milletvekilliği görevinden ayrılması.
  • Belediye Başkanlarının seçimle işbaşına gelmeleri.
  • İdari bakımdan yerinden yönetim ilkesinin uygulanması.
  • Ekonomik alanda serbest ticaret ilkesinin desteklenmesi.
  • Eğitimde birliğin sağlanması.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, programına göre, liberal ve demokrattı. Parti aynı zamanda laik bir idarenin taraftarıydı. Tüzüğe “Parti, dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır” ilkesi de konmuştu. Bu doğal sayılabilecek bir görüştü. Fakat halifelik sorununun tartışıldığı bir dönemde, sorunlara neden olabilecek gibi duruyordu.

Programda demokratik açılım öngörülmüş fakat ülkenin o dönemki şartları ile bu prensipler uyum sağlamamıştır. Bu açıklamalar partiyi bir anda inkilap karşıtlarının sığınağı durumuna getirmiştir. Partinin kurucuları bunu istememekle birlikte, gelişmeler partinin kapatılmasını hazırlamıştır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının Kapatılmasında Hangi Olay Etkili Olmuştur?

17 Kasım 1924’te kurulan parti, 3 Haziran 1925’te Bakanlar Kurulu kararı ile kapatıldı. Böylece Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, siyasi varlığı henüz 6 ayı doldurmadan kapatılmıştır. Bu şekilde de cumhuriyetten sonra ilk defa başvurulan iki partili rejim çabası sonuçsuz kaldı.

Hükümet kararı alınırken, Doğu Anadolu’daki isyan, Partiyi kapatma kararının sebebi olarak gösterilmiştir.

O dönemde Şeyh Sait ayaklanması nedeni ile hükümet olağanüstü önlemler alma gereği duymuştur. Bu da iktidardaki parti CHP ile muhalefette yer alan TCP ilişkilerinin sertleşmesine yol açmıştır. Örgütlenmesi tamamlamadan şeriat düzenini getirmek isteyen bir ayaklanmanın ortaya çıkması, ülke ve TCP için talihsizlik olmuştur.

Doğu’da isyan başlar başlamaz, Mecliste ve çevresinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na karşı hücuma geçilmiştir. Aslında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının Doğu bölgesinde örgütlenmesi bile bulunmamaktadır.

Parti üyelerinin isyanla ilgisini gösteren hiçbir kanıt elde edilememişti. Ama parti programında bulunan “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır.” Bu madde, gericilik hareketi olan Şeyh Sait isyanını körükleyen neden olarak yorumlandı.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Hangi Kanuna Dayanılarak Kapatıldı?

Şeyh Sait ayaklanması nedeniyle hükümet Takrir-i Sükun yasasını çıkarmıştı. Doğuda isyan başlarken, Başbakan olarak Fethi Bey hükümetin başında bulunuyordu. Fethi Bey’in ılımlı politikasına karşı çıkan bazı bakanlar kabineden ayrılmışlardı.

İsyan başlayınca Fethi Bey’e karşı saldırılar da yoğunlaştı. Kabine içinde de ayrıca sertlik yanlısı vekiller bulunmaktaydı. 2 Mart’ta CHP grubu toplandı. Grupta sert tartışmalar yaşandı ve bunun sonunda Fethi Bey kabinesi istifa etti.

Mustafa Kemal Paşa yeni kabineyi kurma görevini İsmet Paşa’ya verdi. Yeni kabine isyana karşı askeri önlemlerini alırken, diğer taraftan Meclise “Takrir-i Sükun Kanunu” tasarısını getirdi.

Bu tasarı iki maddeden oluşuyordu ve yeni kabinenin kurulmasından iki gün sonra, 4 Mart 1925’te kabul edildi. Bu kanun ile İstiklal Mahkemeleri geri geliyordu. Verdiği yetkilerle de hükümete olağanüstü yetkiler verildi.

Hükümet, bir taraftan kısmi seferberlik ilan etmişti. Diğer taraftan iki İstiklal Mahkemesi kurmuştu. Bunlardan birili Doğu’da, diğeri de Ankara’da kurulmuştu. Bir taraftan Doğu isyanının önlenmesine çalışıldı. Diğer taraftan Ankara’da da siyasi çalışmalar sertleşiyordu.

12 Mart’ta İstanbul’da çıkan bazı gazete ve dergiler kapatıldı. Ankara İstiklal Mahkemesi, yayınladığı bir beyanname ile 12 Mart’ta çalışmalarına başladı. Takrir-i Sükun yasasına dayanarak, 3 Haziran 1925’te TCP’nin bütün merkez ve şubelerinin kapatılması kararlaştırıldı.

Sonuç

Cumhuriyetin başlangıcında demokrasi adına atılan ilk adımlar biri Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasıdır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kuranlar Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarıdır.

Bu kişiler, ordudan istifa ederek meclis içinde yer almış ve muhalefete geçmişlerdir. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, hükümeti gerektiğinde eleştirmiş ve hızlı şekilde örgütlenmeye çalışmıştır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasıyla Türkiye’de çok partili demokratik hayat başlamıştır. Ancak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ömrü kısa sürmüştür.

Şeyh Sait ayaklanması ve bu ayaklanmanın önlenmesi için hükümete geniş yetkiler veren Takrir-i Sükun Yasası bu süreci yavaşlatmıştır. Ankara İstiklal Mahkemesi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması için hükümete başvurmuştur.

3 Haziran 1925’te hükümetin başvuruyu kabul etmesi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasına yol açmıştır.

Yararlandığım Kaynaklar:
  • Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası – Vikipedi 
  • Türk Devrim Tarihi 3. Kitap – Şerafettin Turan 
  • Tek Adam Mustafa Kemal 1922 – 1938 Cilt III. – Şevket Süreyya Aydemir 
  • Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Cilt II – Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu
Instagram Hesabımı Takip Et, Yeni İçerikleri Kaçırma