Ali Galip Olayı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Ali Galip Olayı, Sadrazam Damat Ferit Paşa hükümetinin, Elazığ Valisi Ali Galip Bey’in liderliğinde Sivas Kongresi’nin yapılmasını engellemeye ve Mustafa Kemal Paşa’yı ortadan kaldırmaya, Temsil Heyetini ve Milli Mücadeleyi engellemeye çalıştığı girişim.
Ali Galip Olayı Nedir?
9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, 22 Haziran 1919 tarihinde imzaladığı Amasya Genelgesi’nde İstanbul Hükümetinin düşman devletlerinin baskısı altında ve aciz içinde olduğu; milletin bağımsızlığını, gene milletin kesin kararı ve direnişi kurtaracak denilmekteydi.
Genelgenin, milli bir sır olarak tutulması kararlaştırılmışsa da, sızdırılan Amasya Genelgesi’nden sonra İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Paşa’nın görevini bırakarak acele olarak İstanbul’a dönmesini istemiştir. Ancak Mustafa Kemal Paşa bu çağrıyı dinlemeyecektir.
Durumu, ordulara ve ulusa bildirdim. O günden sonra resmi görev ve yetkiden ayrılmış olarak, yalnız ulusun sevgisine, şefkat ve cömertliğine güvenerek onun bitmez verim ve güç kaynağından esin ve kuvvet alarak vicdan görevimizi yapmaya devam ettik. Mustafa Kemal
Amasya Genelgesi’nde alınan kararlardan birisi de Sivas’ta bir kongre toplanmasıydı. Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları ile birlikte yazdığı Amasya Genelgesi’ni 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’e gönderip onayını aldıktan sonra 22 Haziran 1919 tarihinde Anadolu’daki bütün askeri birlik komutanlıklarına ve valilere göndermişlerdi.
İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Paşa’yı görevden alındığını açıklamış, fakat bunu tebliğ ettirmemişti. Buna rağmen, bu olaydan haberi olan Ali Galip Bey, Mustafa Kemal’in Sivas’a geldiğini öğrenince, tutuklanması için Sivas Valisine baskıda bulunmuştur. Ali Galip olayını öğrenen Mustafa Kemal Paşa, Sivas’a ulaştığında Ali Galip’i ağır şekilde azarlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın Sivas’ta, Sivas halkı ve Vali Reşit Paşa tarafından heyecanla kabul edildiği sıralarda görev yerine gitmek üzere Sivas’ta bulunan Elazığ Valisi Ali Galip Bey’in de, Atatürk aleyhine çeşitli propagandalar yaptığı öğrenilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’nın İstifası
Amasya Genelgesi, İstanbul Hükümeti ile iyi ilişkiler kurma ihtimalini de ortadan kaldırmıştı. Amasya Genelgesinin ardından iplerin koptuğunu anlayan Mustafa Kemal Paşa, hükümet onu görevden almadan askerlik mesleğinden ve 9. Ordu müfettişliğinden istifa etti.
8 Temmuz 1919 gecesi Harbiye Bakanı ile telgraflaşan Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliğinden ve askerlikten istifa etmiş, kendi deyimiyle “Milletin İçine” dönmüştü.
Askerlikten çekilince, sade delege olarak katıldığı Erzurum Kongresi’nde başkan seçildi. Erzurum Kongresi’nde kararları Temsil Kurulu başkanı olarak askerlikten ve geniş yetkilerle donatılmış 9. Ordu Müfettişliğinden istifa etmiş bir eski subay olarak imzaladı.
Kararlarının yazılmasında etkili oldu, mandayı çözüm olarak gören, büyük devletlerin işgaline karşı koymanın imkansız olduğunu düşünen delegeleri fikirlerinden vazgeçirdi.
İstanbul hükümetinin otoritesine meydan okuyan Temsil Kurulu’nun seçilmesine ve Karadeniz ve Doğu Anadoluda kurulmuş Müdafaa-i Hukuk derneklerinin Doğu Anadolu Müdafaa-i hukuk Derneği adı altında birleştirilmesi kararına imza attı.
Olayın Gelişimi
Ali Galip olayı İstanbul’da Damat Ferit hükümeti, İngiliz Yüksek Komiserliği ve Kürt Teali Cemiyeti’nin kurucusu da olan bazı Kürt ileri gelenleri arasında planlanmıştı. İçişleri Bakanı Adil Bey 1 Eylülde Ali Galip ile Sivas’a vali olarak gitmesi konusunda pazarlık yaptı.
Ali Galip’in oradaki görevi Doğu vilayetlerinde gaile çıkarmaya çalışanların kışkırtmalarını engellemek ve karşı koyanları yakalamaktı. 3 Eylül 1919 tarihinde İçişleri Bakanı Adil Bey ve Harbiye Bakanı Süleyman Şefik Paşa Ali Galip Bey’e yazılı emir verdiler.
Bu emir 7 Eylülde Mustafa Kemal Paşa’nın eline geçti. Emirde Ali Galip’in bölgedeki Kürt aşiretlerinden güvenilir 100-150 silahlı süvari toplayıp Sivas’a gitmesi ve toplantıyı engellemesi isteniyordu.
Ali Galip bu görevi kendisini Tuğgeneral olması sözüne karşılık kabul etti. 1911 yılında askerliği bıraktığı için, o tarihten itibarenki kıdemini alacaktı. Plana göre sözde postayı soyan ve öldürenleri takip etmek maksadıyla galeyana gelmiş silahlı Kürt halkı, önce Malatya’da toplanacaktı.
Daha sonra da, Sivas üzerine yürüyecek ve Mustafa Kemal Paşa’nın etkisizleştirilmesinde Ali Galip olayı ile Sivas Kongresi’ni önleyeceklerdi.
Ne İstanbul Hükümeti ne de İngilizler yasa dışı bir iş yapmış olacaklar, bölgesel bir ayaklanma sonucu zaten görevinden istifa etmiş olan bir Osmanlı paşası tutuklanacaktı. Ayrıca Sevr Anlaşması’na direnen Temsil Heyeti’de, Ali Galip olayı ile dağılacaktı.
Mustafa Kemal’in Ali Galip olayı tertipçileri hakkındaki çok sert ifadeleri yazışmalarında açıkça görülmekteydi. 7 Eylülde teşebbüsün yapılacağının anlaşılması üzerine Kemah eski vekili Sağırzadelerden Hâlet Bey‘e gönderdiği 9 Eylül 1919 tarihli telgraftaki ifadelerinden Mustafa Kemal’in Ali Galip olayı nedeni ile olan kızgınlığı anlaşılmaktaydı.
İstanbul Görüşmesi
Kürdistan Teali Cemiyeti ileri gelenlerinden bazı kişiler, İstanbul’da İngiliz Yüksek Komiser Müşaviri Tom Hohler’in gözetiminde İngiliz İstihbarat subayı Covbertin Noel’in de katılımıyla 1919 Temmuzunda bir toplantı yaptılar.
Yapılan bu toplantıda İngiliz görüşü, İstanbul Hükümeti’nin onayı olmadan Kürt aşiretlerin kendi başlarına bir harekete kalkışmamaları şeklindeydi.
Bu Yazıma da Göz Atmak İstermisiniz: Sivas Kongresi Hakkında Bilmeniz Gereken Her ŞeyBunun yanında gizliliği ortadan kalkan İngiliz belgelerine göre bu toplantıda Yüzbaşı Noel ve Kürt cemiyeti ileri gelenlerinin dikkat çekmemek için birbirlerinden ayrı olarak bölgeye gitmeleri kararı alındı. Buna göre bölgeye gizlice gidecekler ve Halep’te buluşacaklardı.
Olaya Katılanlar
Sivas Kongresi’ni sonuçsuz bırakma çabaları Mustafa Kemal Paşa’nın ortadan kaldırılmasını amaçlayan Ali Galip olayını başlatanların İngiliz Hükümeti’nin bilgisi ve desteği dahilinde Kürdistan Teali Cemiyeti üyeleri ve İstanbul Hükümeti olduğu görülmektedir.
Erzurum’da toplanan belli kişilerin yakında Sivas’ta toplanarak yine bir kongre yapmak istedikleri, yazışmalardan anlaşılıyor. Böyle beş on kişinin orada toplanmasından hiçbir şey çıkmayacağı hükümetçe bilinmektedir. Fakat bunları Avrupa’ya anlatmanın yolu yoktur. İşte bunun için bunların Sivas’ta toplanmasını önlemek gerekiyor. Harbiye Bakanı Süleyman Şefik (3 Eylül 1919)
- Covbertin Noel, İngiliz Ordusu Kurmayı.
- Tom Hohler, İngiltere İstanbul Yüksek komiser Müşaviri.
- Bedirhanlılardan Kâmuran, Celâdet ve Cemil, girişimin İngiliz Yüksek Komiserliğinde planlanmasında hazır bulundular.
- Ali Galip Bey, Elazığ Valisi.
Tertipçilerin Diyarbakır Eylemleri
8 Haziran 1919 tarihinde Diyarbakır Vali Vekili Mustafa Bey, 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa’ya telgraf çeker. Gönderdiği telgrafında Doğu İlleri Ulusal Savunma Derneği’nin Diyarbakır’da kurulamadığını belirtir.
Ancak yakınlarda Erzurum ve Trabzon’dan il belediyesine çekilen Kürdistan konusundaki heyecan dolu yazılarından telaşa düşen Hristiyan halkın bu yolda bazı girişimlerde bulunduklarına tanık olunduğunu açıklar.
Diyarbakır’da bazı gençlerden oluşan Kürt Cemiyeti’nin İngiliz koruyuculuğunda bir Kürdistan kurma fikirlerinin yanlarında bulunan Süleymaniye Hakimi Binbaşı Noel ile birlikte propaganda etmeleri üzerine halk arasında tepkiler oluştuğunu, bu durumun cemiyetler kanununa uygun olmaması nedeniyle bu cemiyetin kapatılarak haklarında yasal işlem başlatıldığını bildirmiştir.
Diyarbakır 13. Kolordu Kurmay başkanı Halit, Sivas’ta bulunan Mustafa Kemal Paşa’ya şifreli bir telgraf çeker. Telgrafında Osmanlı subayları arasında şifreli telgraflaşmanın yasaklandığı bir dönemde İngiliz binbaşısı Noel’in İstanbul Hükümeti tarafından verilen izin belgesi ile istediği kimselerle şifreli telgraflaşma yaptığını anlatır.
Cemil Paşazade Ekrem ve Bedirhan aşiretinden Kamuran ve Celadet ile birlikte Diyarbakır’da İngiliz himayesinde ayrı bir Kürdistan kurmak isteyen tehlikeli faaliyetler içinde olduklarını bildirir. Cemil Paşa oğlu Ekrem’in bu faaliyetleri nedeniyle takibata uğradığı için Halep’e kaçtığını bildirir. Bu tarihlerde Kürt cemiyeti doğu illerinde örgütlenmeye çalışmaktadır.
9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa 15 Haziran 1919 tarihinde, bu telgrafa bir şifreli telgrafla yanıt verir. Bütün milletin kalımını ve bağımsızlığını kurtarmak için birleştiği tarihsel dönemde yabancı bir devletin koruyuculuğuna sığınarak tutsak yaşamayı seçen her türlü görüşlerin, ülkeyi bölücülüğe götüreceği açıklar.
Her türlü derneklerin dağıtılmasının pek yurtseverce ve zorunlu bir görev olduğunu yazar ve Kürt cemiyeti hakkındaki davranışın isabetli bulduğunu belirtir.
Tertipçilerin Malatya’ya Gelmeleri
6 Eylül 1919 tarihinde, Kürt Teali Cemiyeti kurucularından Bedirhanlı ailesinden Celadet ve Kâmuran ile Cemil Paşa ailesinden Ekrem adındaki üç kişi silahlı Kürtler koruyuculuğunda ve İngiliz Yüzbaşı Noel ile birlikte Malatya’ya gelirler. 15. Kolordu kumandanı Kâzım Karabekir Sivas’a Mustafa Kemal Paşa’ya şifreli bir telgraf gönderir.
Binbaşı Noel’in Türk, Kürt ve Ermeni nüfusunu incelemek üzere İstanbul hükümetinin izniyle dolaştıklarını söylediğini, ancak elinde belge olmadığı; Malatya’daki süvari alayının, sayısının azlığı dolayısıyla bunları tutuklamaya cesaret edemediği, yine de bunların hemen tutuklanması için İstanbul’a başvurulduğu On Üçüncü Kolordu’dan bildirilmiştir. Bu adamların ne gibi bir amaçla ve nasıl bir görevle nereleri gezecekleri konusundaki bilgilerini Harput valisine sordum. 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir
Malatya’da 12. Süvari Alay Komutanı Cemal Bey ile 7-8 Eylül 1919 gecesi makina başında yapılan görüşmeleri Mustafa Kemal gerçekleştirir. Konuşmanın en başında hiçbir noktanın hiçbir kimseye söylenmeyeceği yolunda telgraf müdür görevlisine yemin ettirmesini ister.
Mustafa Kemal o bölgeye gelen İngiliz Binbaşının kim olduğunu ve yanında kimler bulunduğunu sorar. Cemal Bey, adının Covertin Noel olduğunu bildirir. Yanındakilerin Bedirhanzade Kâmuran ve Celadet beylerle Diyarbakırlı Cemil Paşazade Ekrem Bey ile Diyarbakırlı Hilmi Efendi ve birtakım Kürtler olduğunu bildirir.
Malatya 12. Süvari Alayının emrinde 10-15 tane silahlı eri bulunurken, Binbaşı Noel ve grubu 20-25 silahlı Kürt ve bir İngiliz er ve Onbaşı ile gelmiştir.
Ali Galip Olayı ve Düzenin Bozulması
Mustafa Kemal, 9 Eylül 1919 tarihli telgrafında bağımsız Kürdistan kurulması propagandası yapmakta olan İngiliz Binbaşı Noel, yanında Mevlanzade Rıfat, Bedirhanlılardan Kâmuran, Celâdet ve Cemil Paşazade Ekrem beyler adlarındaki kişilerle Malatya’ya gelerek Elazığ Valisi Ali Galip Bey’in kendilerine katıldığını bildirmiştir.
Ali Galip olayının içince olanların geldiklerinin haber alınması üzerine, Harput’tan 15. Alay komutanı, makineli tüfekle donanmış bir askeri birliği, Aziziye’den iki süvari bölüğü, Siverek’ten Malatya’daki 12. Süvari Alayına bağlı bölük Malatya üzerine gönderilmiştir. İsimleri geçenlerin tutuklanması için de gerekli çalışmaların yapıldığı haber verilmiştir.
Bu sırada süvari alayı tarafından mutasarrıfın evinin telefon telleri kesilerek ve evi sarılarak basılmıştır. Bunu hükümette para almakla uğraşan vali ve mutasarrıf haber alınca, korkarak yanındakilerle birlikte atlarına binerek hızlıca kaçmışlardır.
Mutasarrıf ve yanındakiler aceleyle atlarına binip kaçarken evinde bir belgeyi yanına almayı unutur. 16 Eylül 1919 tarihinde Malatya 3. Kolordu Emir Subayı Recep Zühtü Sivas’ta 13. Kolordu Komutanlığına telgrafla durumu bildirir.
Bu belgede “Mustafa Kemal ve yardakçılarının tepelenmeleri masraflarına karşılık olmak üzere bu buyruğa uygun olarak altı bin lira alınmıştır” yazmaktaydı.
Maraştaki Jandarma Yüzbaşısı Faruk Bey, Kâhta’da kaçakları izledi. Faruk Bey, Malatya’ya 5 saat mesafedeki Raka köyünde, Siverek’e kadar olan bölgedeki ve Dersim’e varıncaya kadarki Kürt aşiretlerin haberdar edilerek bu köyde toplanmaya başladıklarını tespit etti.
Yüzbaşı Faruk Bey köyde toplanan silahlı isyancıların Malatya’yı basacağını ve Urfa’daki İngiliz Tümeninin aşiretlere yardım için bölgeye gelebileceğini ve isyancıların Sivas üzerine yürüyeceğini Malatya 15. Alay Komutanı İlyas Beye rapor etti.
Bunun üzerine, Albay İlyas Bey Sivas’ta bulunan Mustafa Kemal Paşaya telgrafla 11 ve 12 Eylül 1919 gecesi bu gelişmeleri bildirdi.
Ali Galip Olayı Sonuçları
Mustafa Kemal Paşa Ali Galip Olayı’nı İstanbul’da duyurarak 4 Ekim 1919 tarihinde Sadrazam Damat Ferit Paşa Hükümetin görevinden ayrılmasını sağladı. Yerine 6 Ekimde Ali Rıza Paşa Hükümeti kuruldu. Yeni hükümetin Anadoludaki Milliyetçilere karşı daha ılımlı davrandığı hatta yakın olduğu duyuruldu.
Ben, daha Erzurum’dan, Ferit Paşa’ya gerek durumu açıklayarak, ulusun gücüne ve iradesine karşı çıkacak hiçbir kuvvet kalmadığını yazmıştım ve kendisine, karşı gelme ve engelleme davranışını sürdürmemesi gerektiğini hatırlatmıştım. Bu aymaz kişi, buna yanıt vermemekle birlikte, ulusal akımın birkaç kişinin kışkırtmasından doğduğunu ilan etti. Ve bir çıkar tutkusu ile, bilisizlikten ve aymazlıktan doğan körlükle iki yanı da kollayarak yerlerinde tutunabilecekleri yanlış kanısında bulunan birkaç valinin aldatıcı raporlarını, benim temiz ve yurtseverce uyarmalarıma rağmen üstün tuttu. Bugün o, her türlü kötülük, hainlik, güçsüzlük ve uyuşukluk içine daldıktan ve bütün olup bitenlerin gerçek yüzünü tam açıklıkla öğrendikten sonra, bize düşen ödev, pek çabuk davranarak ulusun isteklerine uyacak yeni bir hükümetin iş başına gelmesini sağlamaktır. Mustafa Kemal Paşa
Bunun yanında, Ordu müfettişliğinden ayrılıp Harbiye Bakanlığına getirilen Mersinli Cemal Paşa açıkça “Milliyetçi hareketin Hükümetteki tesmilcisi” olduğunu söylüyordu. Bu gelişmeler üzerine Anadolu’da İstanbul’dakinden ayrı bir Heyet-i Temsiliye’ye gerek olmadığı fikri ortaya atıldı.
- Ali Galip Olayı – Vikipedi
- Nutuk, 1. Cilt Ali Galip Olayı
- Nutuk, 3. Cilt Vesikalar/Belgeler
- Kurtuluş Savaşı Günlüğü, Cilt 1-2 – Zeki Sarıhan – Türk Tarih Kurumu
Ayrıntılı ve bilgilendirici bir yazı.