1924 Anayasası: Barış ve Kalkınma Dönemi
1924 Anayasası, Türkiye Cumhuriyetinin ilk anayasasıdır. 1921 tarihli Temel Örgüt Kanunu’nu yürürlükten kaldırmıştır. TBMM tarafından 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilmiştir. 1924 Anayasası, içeriği ve uygulanışı açısından Türk demokrasi tarihinde önemli bir yere sahiptir.
1924 Anayasası Nedir?
20 Ocak 1921 Anayasası, olağanüstü bir dönemde çıkarılmıştı. Bir çeşit ihtilal anayasasıydı. 23 Nisan 1920’de kurulan Birinci TBMM amaçlarına ulaşmış ve 1 Nisan 1923’de görevini tamamlamıştı. Yapılan seçimlerle oluşan yeni Meclis 29 Ekim 1923’de Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından da halifelik kaldırılmıştı. Yaşanan bu gelişmeler, kapsamlı çağdaş bir anayasanın yürürlüğe konulmasını zorunlu hale getirmiştir. Sırada yalnız devletin temel kuruluşunu değil, toplumun ve bireylerin de haklarını belirleyecek bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Böylelikle 1924 Anayasasının oluşturulması bir gereklilik haline gelmiştir.
Bu amaçla 1924 tarihinde yeni bir anayasa hazırlanmıştır. 1924 Anayasası, 1920’de kurulan rejimi sağlamlaştırmıştır. Anayasanın içeriğide bu amaca uygun olarak düzenlenmiştir. Ayrıca 1924 Anayasası, hem tek parti hem de çok partili hayatımız sırasında da yürülükte kalmıştır. Demokrasiye geçme çabaları bu anayasa dönemindedir.
1924 Anayasasını Kim Hazırladı?
Olağanüstü bir dönemde çıkarılmış olan 1921 Anayasası, Yeni Türk Devletinin ihtiyaçlarına uzaktı. Saltanatın da kaldırılması ile toplumu yönlendirecek yeni bir Anayasa gereksinimi ortaya çıkmıştı. Bu nedenlerle üç yıl yürürlükte kalan 1921 Anayasasının ardından yeni bir Anayasaya ihtiyaç duyulmuştur.
Bu doğrultuda, 2. dönem TBMM, yasama döneminin ikinci yılında anayasa yapma hazırlığına başlamıştır. Anayasa tasarısı Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanmıştır. Meclisteki Anayasa Komisyonu dışında özel bir komisyonda kurulmuştur.
Bu komisyon uzmanlar ve milletvekillerinden oluşmuştur. Anayasa İkinci TBMM tarafından 20 Nisan 1924 tarihli birleşimde kabul edilmiştir. İkinci TBMM tarafından 9 Mart-20 Nisan 1924 tarihleri arasında 40 günlük sürede kabul edilmiştir. 1924 Anayasası, 104. maddesiyle, 1876 Osmanlı Anayasası’nı açıkça yürürlükten kaldırmış ve tek anayasalı düzene geçişi sağlamıştır.
1924 Anayasası Hazırlanırken Hangi Anayasaları Örnek Almıştır?
1924 Anayasasının hazırlık çalışmalarında, Fransa ile Polonya Anayasalarından geniş ölçüde yararlanılmıştır. İsviçre ile ABD’nin devlet biçimleri kendilerine özgü olduğundan onların Anayasalarından faydalanılmamıştır. Cumhuriyet anlayışında Amerika Birleşik Devletleri’ne yaklaşılmaya çalışılmıştır. ABD’nin federal bir cumhuriyet olması ve kuvvetler ayrılığı yüzünden ilkelerimize uymadığı açıklanmıştır.
TBMM’de 1924 Anayasası Hakkında Tartışılan Önemli Konular
Mecliste Anayasa tasarısının tümü hakkında görüşmelere başlanıldığında tartışmalar 4 nokta üzerinde yoğunlaşmıştır. Eleştiri ve tartışmaların yoğunlaştığı başlıca konular şunlardır:
- Anayasanın bir Kurucu Meclis tarafından hazırlanması gerektiği.
- Millet Meclisi yanında ikinci bir Meclisin de gerekli olduğu.
- Cumhurbaşkanına verilmek istenen meclisi dağıtma yetkisi.
- Cumhurbaşkanına verilmek istenen veto hakkı.
Anayasanın Kurucu Bir Meclis Tarafıdan Hazırlanması Hakkında Yapılan Tartışmalar
Milletvekili Abidin Bey, batı ülkelerinde Anayasaların genelde Kurucu Meclis tarafından yapıldığını açıklamıştır. Böyle bir tasarının seçilecek Kurucu Meclis tarafından düzenlenmesi gerektiğini öne sürmüştür. Ama fikrinde ısrarcı olmamış, önerisi de Meclis tarafından kabul görmemiştir.
İkinci Bir Meclisin Gerekliliği Üzerine Yapılan Tartışmalar
Genel Kurulda bazı milletvekilleri, ikinci bir meclis kurulması önermişlerdir. Ancak şiddetli tartışmalar neticesinde öneri kabul edilmemiştir. İkinci bir Meclisin gerekli olduğu Refet Bey ile Mahmut Esat Bozkurt tarafından savunulmuştur.
Refet Bey, Avrupa parlamentolarının genelde 2 Meclisten oluştuğunu açıklamıştır. Tek Meclislerin daima ayaklanma ve felaketler sonucu doğduklarını belirtmiştir. Ona göre yasaların aceleye getirilmeden daha dikkatli şekilde hazırlanmaları gerekmektedir. Bunun içinde ikinci Meclise ihtiyaç vardır.
M. Esat Bozkurt ise, yürütme organlarının diktatörlüklerini önlemek için ikinci Meclisin zorunlulu olduğunu savunmuştur. Bunlara karşılık Şükrü Saraçoğlu, ikinci Meclisin gerekli olmadığı yönünde görüş belirtmiştir.Kuvvetler birliği, Meclis üstünlüğü, Meclis Hükümeti, tek Meclisli yasama modelinin sürdürülmesinde etkili olmuştur.
Cumhurbaşkanına Verilmek İstenen Meclisi Dağıtma Yetkisi
Cumhurbaşkanına Meclisi dağıtma yetkisinin verilmek istenmesi de, tartışma konusu olmuştu. Tasarıda TBMM’nin seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği net şekilde belirtilmişti. Ancak bunun yanında Cumhurbaşkanına da yetkiler vermişti. İstenen yetki şu şekildeydi:
- Cumhurbaşkanı, hükümetin düşüncesini aldıktan sonra, gerekçesini Meclis’e veya ulusa açıklayıp seçim kararı alabilir
Madde bu şekilde düzenlemişti. Bu madde Mecliste uzun ve sert tartışmalara neden olmuştur. Cumhurbaşkanına yürütmenin başı olarak, TBMM’yi fesih yetkisi veren madde meclis tarafından kabul edilmemiştir.
Bu durum, meclisin egemenliği kullanma yetkisi bakımından ne kadar kıskanç olduğunu ortaya koyar. M. Esat Bozkurt, Cumhurbaşkanına verilmek istenen bu yetkiyi “Ulusal egemenliğe darbe” diye açıklamıştır. Bu konuda en sert tepkilerden birini de Şükrü Saraçoğlu yapmıştır. Saraçoğlu, Meclisin bu hakkını bir başkasına vermesini “geriye gidiş” olarak belirtmiştir.
Veto Yetkisi Üzerine Yapılan Tartışmalar
1924 Anayasası hazırlanırken, Cumhurbaşkanına uygun görmediği yasaları veto etme yetkisi de öngörülmüştü. Özellikle veto konusunda milletvekillerinin tepkileri sert olmuştur. Vekiller bu itirazlarını milli egemenlik ve meclisin üstünlüğü ilkelerine dayandırmışlardır. Manisa Vekili Abidin Bey, veto hakkından söz eden maddeye olan itirazını şu şekilde açıklamıştır:
- Egemenliğin sınırsız koşulsuz millete ait olması.
- Hükümet etme hakkının bırakılamaz, devredilemez, bölünmez bir şekilde halkın gerçek temsilcisi olan TBMM’ne ait olması.
Feridun Fikri Bey, veto hakkının kabul edilmesinin ulusal egemenlik ilkesine aykırı olduğunu söylemiştir. Vetoyu savunma imkanının olmadığını da belirtmiştir.
Halis Turgut Bey ise, veto hakkına karşı olmasının Mustafa Kemal Paşa ile ilgili olmadığını açıklamıştır. Ona göre söz konusu olan, ulusun tamamıdır. Meclisin çıkartacağı kanunların veto ile geri çevrilmesinin egemenlik ile bağdaşmayacağını söylemiştir.
Ragıp Bey, veto hakkına taraftar olduğunu açıklamıştır. Ona göre bir konunun tekrardan görüşülmesinin talep edilmesi ülkenin yararına olan bir durumdur. Şükrü Saraçoğlu Bey, veto ve seçimlerin yenilenmesi sözleri altında saklanan Meclis’in fesih hakkını devretmek geriye gidiş, irticadır açıklamasında bulunmuştur.
Ona göre veto hakkının verilmesi, Meclis dışında bir gücün kabul edilmesidir. Bu da çok tehlikeli bir durum yaratır diye belirtmiştir. Mustafa Kemal Paşa yapılan tüm eleştirileri dikkate alarak bu önerisinden vazgeçmiştir.
Bunun yerine veto denilmeyecek daha ılımlı bir metin üzerinde mutabık kalınmıştır.Buna göre Cumhurbaşkanı uygun görmediği yasaları bir kez daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderebilecekti. Ancak Anayasa ile bütçe yasaları bunun dışında tutulmuştur.
1924 Anayasa Tasarısında Yapılan Diğer Önemli Değişiklikler
9 Mart 1924 günü Meclise sunulan tasarının bölümleri ve bazı maddelerin tartışmalara yol açmıştır. 20 Nisan tarihine kadar 1924 Anayasası üzerinde ayrıntılı incelemelerde bulunulmuştur. Tasarıda bu süre içinde bazı önemli sayılacak değişiklikler yapılmıştır. Bunlar:
- Bakanlar Kurulu listesinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Meclise sunulması yeterli bulunmamış. Maddeye hükümetin Meclisten güvenoyu istemesi hükmü eklenmiştir.
- Anayasa Tasarısında “7” yıl olarak belirlenen Cumhurbaşkanı görev süresi Meclis seçim dönemine uygun olarak “4” yıla indirilmiştir.
- Tasarıda bulunan “her Türk seçme seçilme hakkına sahiptir” ifadesi uzun tartışmalara neden olmuştur. Yapılan değişik ile, “her erkek Türk” olarak ifade edilmiştir.
Yapılan son değişikliklerle son halini alan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, 20 Nisan 1924 günü oya sunulmuştur. Oybirliğine yakın bir çoğunlukla Meclisten geçen tasarı 491 sayı ile yasalaşmıştır.
1924 Anayasasının Özellikleri
1924 Anayasası “6” bölüm ve 105 maddeden oluşmaktadır. Birinci bölüm “Genel Esaslara” ayrılmıştır. Diğer bölümlerde düzenlenenler şunlardır:
- Yasama
- Yürütme
- Yargı
- Türklerin kamu hakları
- İller, memurlar ve mali işlere ilişkin çeşitli maddeler.
1924 Anayasasının temel özellikleri şunlardır:
- Devletin temel niteliğinin Cumhuriyet olduğu anayasanın birinci maddesinde açıklanmıştır.
- Anayasanın birinci maddesinin değiştirilmesinin önerilemeyeceği hükmü getirilmiştir.
- 1924 Anayasası ile güçler birliği ilkesinin yumuşatılmış bir biçimde sürdürülmekte olduğu görülür. Güçler birliği ilkesinin, 1921 anayasasında olduğu gibi, katı bir biçimde uygulanmadığı anlaşılmaktadır.
- Yasama ve yürütme güçlerinin TBMM’de toplanması ilkesi korunmuştur. Yargı gücü, millet adına kanunlara göre bağımsız mahkemelere bırakılmıştır.
- Meclisin yürütme gücünü hükümet kanalıyla kullanması esasına devam edilmiştir. Ancak hükümete Meclis karşısında bir yetki tanınmamıştır. Aksine, Meclisin hükümeti her zaman denetleyip ve güvensizlik oyu verebileceği kabul edilmiştir.
- Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerin, parlamenter sistemde devlet başkanlarına tanınan yetkiler gibi olduğu görülür.
- Yasaların anayasa uygunluğunu denetlemek üzere bir Anayasa Mahkemesi kurulmamıştır. Anayasa, yasaların anayasaya aykırı olmayacağını belirtmekle yetinmiştir.
- 1924 Anayasası, Türkiye halkına din ve ırk ayrımı yapılmaksızın vatandaşlık bakımından Türk denileceğini hükme bağlamıştır. Bu çağdaş ulusçuluk ve vatandaşlık anlayışının kanıtı demektir.
- Kişi dokunulmazlığı ile vicdan, düşünce, söz, yayın, yolculuk, sözleşme, çalışma, konut edinme hakları doğal haklar olarak görülmüştür.
- Can, mal, ırz ve konut dokunulmazlıkları güvence altına alınmıştır.
- Anayasanın esas hükümlerini içeren maddeleri İnsan Hakları Bildirisi’nde açıklanan ilkelerden alınmıştır. Bu niteliği ile de batıdaki demokratik düzene yönelinmiştir.
- 1924 Anayasası, her hangi bir değişikliğe uğramadan hem tek parti, hem çok partili dönemde uygulanmıştır.
1924 Anayasası Maddeleri
Mecliste 1924 Anayasa tasarısı görüşmelerinin yeterliliği kabul edilmiş. Ardından maddelerin görüşülmesine geçilmiştir. 105 madde ve “6” bölümden oluşan 1924 Anayasası’nın önemli maddeleri bölümleri ve maddeleri şunlardır:
- Genel Esaslar
- Yasama
- Yürütme
- Yargı
- Temel Hak ve Özgürlükler
- Çeşitli Maddeler
Genel Esaslar
1924 Anayasasının ilk sekiz maddesi Genel Esaslar ile ilgilidir. Bu maddeler:
- Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
- Türkiye Devletinin dini İslam dinidir. Resmi dili Türkçedir. Başkenti Ankara şehridir.
- Egemenlik kayıtısız şartız milletindir.
- Türk milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve millet adına egemenlik hakkını yalnız o kullanır.
- Yasama yetkisi ve yürütme gücü Büyük Millet Meclisinde toplanır.
- Meclis yasama yetkisini kendi kullanır.
- Meclis yürütme yetkisini, Bakanlar Kurulu eliyle kullanır. Meclis hükümeti her zaman denetleyebilir ve düşürebilir.
- Yargı hakkı, millet adına usul ve kanuna göre bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır.
Yasama Görevi
- TBMM, özel kanuna uygun olarak millet tarafından seçilmiş vekillerden meydana gelmiştir.
- Milletvekili seçmek, yirmi iki yaşını bitiren kadın, erkek her Türkün hakkıdır.
- Otuz yaşını bitiren kadın, erkek her Türk milletvekili seçilebilir.
- On ikinci madde kimlerin vekil seçilemeyeceği ile ilgilidir. Bu maddeye Türkçe okuyup yazma bilmeyenlerin vekil olamayacakları ifadesi eklenmiştir.
- Büyük Millet Meclisinin seçimi dört yılda bir yapılır.
- TBMM her Kasım ayı başında kendiliğinden toplanır ve altı aydan fazla tatil yapamaz.
- Kanun teklif hakkı milletvekilleri ile hükümete aittir.
- Milletvekili yemin töreninde okuyacağı metin düzenlenmiştir.
- On yedinci madde milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı hakkındadır.
- Vekillerin maaşları on sekizinci madde ile düzenlenmiştir.
- On dokuzuncu madde ise tatil halinde gerek duyulduğunda Meclisin toplanması ile ilgilidir.
- Meclis görüşmeleri herkese açıktır ve olduğu gibi yayılır.
- Meclis, görüşmelerini İçtüzük hükümlerine göre yapar.
- Soru, gensoru ve Meclis soruşturması, Meclisin yetkilerinden olup bunların nasıl yapılacağı İçtüzükte gösterilir.
- Milletvekilliği ile Hükümet memurluğu bir kişide birleşemez.
- TBMM’nin her Kasım başında toplanıp bir yıl için kendisine bir başkan ve üç başkan yardımcısı seçer.
- Meclis’in toplam üye sayısının yarıdan bir fazlasıyla yeni seçim isteme hakkı kabul edilmiştir.
- Yirmi altıncı maddede Meclisin görevleri belirlenmiştir.
- Vekillik sıfatının kalkmasına, düşmesine, yerine başkasının seçilmesine dair olan 27, 28 ve 29. maddeler kabul edilmiştir.
- Büyük Millet Meclisi kendi kolluk işlerini Başkanı eliyle düzenler ve yürütür.
Yürütme Görevi
Ayrıntılı bir şekilde incelenen yürütme görevi maddeleri; Cumhurbaşkanlığı makamını ele alarak başlatılmıştır.
- Türkiye Cumhurbaşkanı, Büyük Millet Meclisi tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir.
- Cumhurbaşkanı, Devletin başıdır. Bu sıfatla törenli oturumlarda Meclise ve gerekli gördükçe Bakanlar Kuruluna Başkanlık eder.
- Cumhurbaşkanı’nın görev süresi dört sene olarak kabul edilmiştir.
- 1924 Anayasasının 32-39. maddeleri Cumhurbaşkanının görevlerini ve yetkilerini açıklamaktadır.
- Başkumandanlık, TBMM‟nin manevi şahsiyetinde toplandığı kabul edilmiştir. Aynı zamanda savaş ve barış zamanında ordunun kim tarafından yönetileceği tespit edilmiştir.
- Cumhurbaşkanının ödeneğine, hastalarla ihtiyarların cezalarını düşürme yetkisine ait olan 42. ve 43. maddeler kabul edilmiştir.
- Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar, Başbakan tarafından, Meclis üyeleri arasından seçilir ve Cumhurbaşkanının onayına sunulur.
- Bakanlar, Başbakanın başkanlığı altında Bakanlar Kurulunu meydana getirir.
- Bakanlar Kurulu, Hükümetin genel politikasından birlikte sorumludur.
- Cumhurbaşkanının onayı ile birlikte oluşturulan hükümet bir hafta içinde güvenoyu almak zorundadır.
- Cumhurbaşkanı kişisel sorumlu olması durumunda yasama dokunulmazlığı maddesinin uygulanacaktır.
- Elli ikinci madde tüzükleri ele almıştır. Buna göre Bakanlar Kurulu, Danıştay‟ın onayından geçmek Şartıyla tüzük çıkarır.
- Tüzükler Cumhurbaşkanın imzası ve ilanı ile yürürlüğe girer ve tüzüklerin kanunlara aykırılığı konusu TBMM tarafından ele alınır ve çözülür.
Yargı Kuvveti
Anayasanın elli üç ve altmış yedi arası maddeleri yargı ile ilgili olan maddelerdir.
- Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri kanunla gösterilir.
- Hakimlerin bağımsız ve her türlü müdahaleden uzak olduğu kabul edilmiştir. Ancak kanun hükmüne bağlıdırlar.
- Yargı, millet adına bağımsız mahkemelere bırakılmıştır.
- Anayasanın 55. 56. ve 57. maddeleri hakimler ile ilgili düzenlemeleri içermektedir.
- Mahkemelerde yargılamalar herkese açıktır. Yalnız yargılama usulü kanunları gereğince bir yargılamanın kapalı olmasına mahkeme karar verebilir.
- Herkes mahkeme karşısında hakkını savunmak için gerekli gördüğü yasal araçları kullanmakta özgürdür.
- Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içinde olan davaları görüşmekten kaçınamaz.
- Anayasanın 61. maddesinden itibaren ele alınan konular Yüce Divan başlığı altında incelenmiştir.
Temel Hak ve Özgürlükler
1924 Anayasasının 68. ve 88. maddeleri Türklerin Kamu Hakları bölümünü kapsamaktadır.
- Her Türk hür doğar, hür yaşar. Hürriyet başkasına zarar vermiyecek her şeyi yapabilmektir.
- Türklerin kanun önünde eşittir ve herkes kanunlara uymak zorundadır. Her türlü grup, sınıf, aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır.
- Kişi dokunulmazlığı doğal olan haklardadır.
- Cana, mala, ırza, konuta hiçbir türlü dokunulamaz.
- Konuta girmenin ve üst aramanın sınırlarının kanunda belirtileceği öngörülmüştür.
- Kanunda yazılı hal ve şekillerden başka türlü hiçbir kimse yakalanamaz ve tutulamaz.
- İşkence, eziyet, zoralım ve angarya yasaklanmıştır.
- Hiç kimsenin görüşünden, din ve mezhebinden dolayı kınanamaz. Güvenliğe ve edep törelerine ve kanun hükümlerine aykırı olmamak üzere her türlü din törenleri serbesttir.
- Kanun gereğince alınacak tedbirlerin gerektirdiği kısıntıların dışında yolculuk hiçbir kayıt altına alınamaz.
- Basının kanun çerçevesinde serbest olduğu ve yayımından önce denetlenemeyeceği açıklanmıştır.
- Hükümetin gözetim ve denetimi altında ve kanunlara uygun olacak şekilde eğitim serbesttir.
- Evrak ve mektuplar mahkeme kararı olmadan denetlenemez ve açılamaz. Telefon ve telgraf ile haberleşmeler gizlidir.
- Hiçkimse kanunen bağlı olduğu bir mahkemeden başka bir mahkemeye çıkarılamaz.
- Vergi, devletin genel giderleri için, halkın pay vermesi demektir.
- Vergiler ancak kanunla alınır.
- Anayasanın 82.maddesi ihbar ve şikayet hakkına açıklık getirmiştir.
- 84. maddede verginin tanımı yapılarak, verginin devletin genel masraflarına halkın katılımı demek olduğu açıklanmıştır.
- Olağanüstü zamanlarda bazı dokunulmazlıkların sınırlandırılması ve ertelenmesi demek olan sıkıyönetim konusu ele alınmıştır.
- Süresi bir ayı geçmemek üzere sıkıyönetimin hangi şartlarda ilan edileceği açıklanmıştır. Meclise sıkıyönetim süresini uzatma veya azaltma hakkı verilmiştir.
- İlkokul eğitimi bütün Türkler için devlet okullarında zorunludur. İlk öğretim Devlet okullarında parasızdır.
- Türkiye’de din ve ırk ayırd edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “Türk” denir.
Çeşitli Maddeler
1924 Anayasasının 6. bölümü; il, memurlar, mali işler ve Anayasanın nasıl değiştirilebileceğini içeren başlıklar şeklinde ele alınmıştır. Anayasanın 89, 90 ve 91. maddeleri vilayet başlığı altında incelenmiştir.
92, 93 ve 94. maddelerde memurlar ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Devamında gelen, mali işler konusu Anayasanın 95, 96, 97, 98 ve 99. maddelerinde tespit edilmiştir. Anayasanın 100 ile 105. maddeleri anayasal düzenin kaynakları, anayasanın üstünlüğü ve katılığı gibi konuları ele almıştır.
1924 Anayasası Değiştirilemez Maddeleri
Yeni Meclis, hazırladığı Anayasayı, 20 Nisan 1924’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adı ile yürürlüğe sokmuştur. Anayasanın 1. maddesinde, “”Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” hükmü yer alır. Bu hüküm özel bir koruma altına alınarak, değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği kabul edilmiştir.
1924 Anayasası Sert Mi Yumuşak Mı?
Anayasalar genelde diğer yasalardan farklı biçimlerde oluşturulurlar. Değiştirilmeleri de diğer yasalardan farklı biçimdedir. Anayasalar, sert ve yumuşak anayasalar olarak ayrılmaktadır. Yumuşak anayasalar, yapılmaları ve değiştirilmeleri açısından, diğer yasalar ile aynı usule tabidir. Ancak sert anayasalar, diğer yasalara göre derece olarak üstünlüğüne sahiptirler.
Bu tip anayasa kurallarının oluşturulması ve uygulanması, diğer yasalara göre farklıdır. 1924 Anayasası (madde 102) sert bir Anayasadır. Anayasanın 1. maddesinde, Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir hükmü bulunur. Bu hüküm özel koruma altına alınmıştır. Bu maddenin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği kararlaştırılmıştır.
1924 Anayasası Ne Zaman Kabul Edildi?
Anayasa tasarısı, komisyonca 9 Mart 1924 tarihinde TBMM’ne sunulmuştur. Çalışmalar ve görüşmeler Nisan sonlarına kadar devam etmiştir. En sonunda 20 Nisan 1924’te, 491 sayılı Anayasa Kanunu kabul edilmiştir.Bu kanun, bazı değişikliklerle, 27 Mayıs 1960 ihtilaline kadar devletin anayasası olarak kalmıştır.
1924 Anayasasında Türkiye’nin Başkenti Neresidir?
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin yeterliliği kabul edilmiş ve maddelerin görüşülmesine geçilmiştir. 1924 Anayasasının 2. Maddesine göre Başkent Ankara’dır.
1924 Anayasasında Yapılan Değişiklikler
1924 Anayasası 1961 Anayasası hazırlanan kadar yürülükte kalmıştır. Bu anayasa 37 süre içersinde önemli değişiklikler geçirmiştir. Bu anayasa toplamda 11 kez değişiklik geçirmiştir.
1924 Anayasası‟nın ilk değişikliği 10 Nisan 1928 tarihinde 2. madde de gerçekleşmiştir. Türkiye Devleti’nin dini, dini İslam dinidir hükmü 2. maddeden çıkarılmıştır. Böylelikle Devletin dinine yönelik anayasal hüküm, anayasa içeriğinden kaldırılmıştır.
Milletvekilleri ile Cumhurbaşkanın yapacakları yemin metinlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu maddelerde bulunan “vallahi” ibareleri kaldırılmıştır. (16 – 36 maddeler) 1924 Anayasasında yapılan önemli bir değişiklik de Aralık 1934 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu değişiklikler 10. ve 11. maddeleri kapsamaktadır. 30 yaşını bitiren erkeke ya da kadın her Türkün milletvekili seçilebilmesinin önü açılmıştır.
Ayrıca 1924 Anayasasında “18” olarak belirlenen oy verme yaşı “22” ye çıkarılmıştır. Atatürk döneminde Anayasada son büyük değişiklik 5 Şubat 1937’de yapılmıştır. Böylece ikinci maddeye “6 Ok” la simgelenen Atatürk ilkeleri eklenmiştir. Böylelikle madde; Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir. Resmi Dili Türkçedir. Başkenti Ankara’dır şeklini almıştır.
1937 değişikliğinde bakanların dışında siyasi müsteşarlıklar kurulmasına imkan verecek hükümler Anayasaya alınmıştır. Anayasanın 44, 47, ve 50. maddelerine buna ilişkin hükümler eklenmiştir. Ancak uygulamada zorluklarla karşılaşılmıştır. Birkaç ay sonra da 29 Ekim 1937’de siyasi müsteşarlıkla ilgili hükümler Anayasadan çıkarılmıştır.
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun her vatandaşın kolayca anlayabileceği öz Türkçe ile yazılması gerekli görülmüştür. Bu nedenle Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, “Anayasa” adı ile yalınlaştırılmış ve yeni metin 10 Ocak 1945’de kabul edilmiştir.
1924 Anayasası Neden Kaldırıldı?
1924 Anayasası, bazı değişikliklerle 1924’ten 1960’a kadar 36 yıl devam etmiştir. Cumhuriyet tarihinde 1924 Anayasası hem çok hem de tek parti döneminde uygulanmıştır. 27 Mayıs 1960 müdahalesi ile 1924 Anayasasının birçok hükümlerini değiştiren yeni bir Anayasa hazırlanmıştır. Bu Anayasa 1961 yılında yürürlüğe girmiştir.
- Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1924) – Vikipedi
- 1924 Anayasası – Anayasa Mahkemesi
- Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Cilt II – Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı
- Türkiye Cumhuriyeti Tarihi – Devrimler ve Tepkiler – Mahmut GOLOĞLU
- 1924 Anayasasının Hazırlanışı ve Temel Özellikleri – Mustafa Kemal Çiçek