Kütahya Eskişehir Savaşları (10-25 Temmuz 1921)
Kütahya Eskişehir Savaşları, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanistan ile Ankara Hükümeti arasında gerçekleşmiştir. Dumlupınar ve Aslıhanlar Savaşları’nın sonrasında Yunan kuvvetleri yeni bir askeri harekat hazırlığı içine girmişlerdir.
Yunalılar, İnönü-Kütahya-Döğer mevziini tutmuş olan Türk ordusunu güney taraftan kuşatmak için 8 Temmuz’da harekete geçmişlerdir. 14-18 Temmuz günlerinde Kütahya-Nasuhçal taraflarında çok yoğun çatışmalar yaşanmıştır.
Ancak asker ve lojistik bakımdan üstün olan Yunan kuvvetleri karşısında bu mevzilerde başarılı olunamayacağı anlaşılınca, geri çekilmenin uygun olacağı düşünülmüştür.
Kütahya Eskişehir Savaşları sonunda Batı Cephesi birlikleri Sakarya’nın gerisine çekilmek zorunda kalmıştır. Aynı zamanda da yurtta da büyük bir moral kırıklığı yaşamıştır.
Kütahya Eskişehir Savaşları Nedeni
İnönü Savaşları’ndan ve İtilaf Devletleri yüksek komiserlerinin, tarafsızlıklarını açıklanmasından sonra bile Yunanlıların, Batı Anadolu üzerindeki amaçlarından vazgeçmedikleri anlaşılmıştı. Yunanlılar, bu niyetlerinin gerçekleşmesi için Türk ordusunun yok edilmesi gerektiğini de biliyorlardı.
Bunun için “Bütün maddi ve manevi kaynaklarını kullanarak bu amacı gerçekleştirme amacına girdiler. Bu sırada Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan silah ve cephanelerin Anadolu’ya geçiş kapısı olan İnebolu’yu bombardıman ettiler.
Yunan Kralı Constantine, yanında “Prensler” olduğu halde, 11 Haziran’da Atina’dan İzmir’e gelmek üzere hareket etmişti. 13 Haziran 1921’de İzmir Körfezi’nin karşı tarafında karaya çıkan kral, Rumların sevgi gösterileri arasında karşılanmıştı.
Halbuki haziranda Londra’da toplanmış olan İtilaf Devletleri, bazı kararlar almışlardı. Bunlardan en önemlileri şunlardı:
- İzmir’in Türk idaresi ve egemenliği altında özerkliğinin kabulü.
- Türk-Yunan savaşına son verilmek üzere iki devlet arasında arabuluculuk yapılamasını kabul etmek.
- Yapılan arabuluculuk teklifini taraflar kabul ettikleri takdirde devletler, diğer tekliflerin bildirilmesi.
Fakat teklifleri daha önce öğrenen Yunanlılar, Sevr Antlaşması ile kabul edilen hukukun savunulacağını açıkladılar. Sevr Antlaşması’nı kabul etmeyen Türklerle yeni bir savaşa girmenin zorunluluk olduğunu söyleyerek 21 Haziran 1921’de müttefiklerin arabuluculuk tekliflerini reddettiler.
Bu çok önemli bir gelişmeydi. Yunanlıların bu yönde hareket etmelerinin en büyük nedeni, İngilizlere duydukları güven ile askeri güçlerine olan inançlarıydı. Anadolu’daki Yunan kuvvetleri 11 tümene çıkarılmıştı. Bu birliklerle ve onları yöneten kumandanlarki düşünce, Türklerin mutlaka mağlup olacağı yönündeydi.
Bu psikolojik düşünce için Yunan Kralı, Yunan askeri birliklerine yeni bir savaş emri vermek üzere 7 Temmuz 1921’de cepheye hareket etmişti.
Kütahya Eskişehir Savaşları Gelişimi
Türk ordusunu tamamen yok etmek ve Ankara’yı ele geçirmek suretiyle Milli Mücadeleyi bitirmek isteyen Yunan kuvvetleri, 10 Temmuz 1921’de beş kol halinde harekete geçti.
Aslında Yunanlıların büyük bir saldırıya hazırlandıkları bu tarihlerde Ankara, yeni bir savaşa hazırlanmış değildi. Genel seferberlik ilanı ile bütün ülke kaynaklarından yararlanmaya bile fırsat bulamamıştı. Sadece Güney Cephesi Komutanlığını kaldırarak bu komutanlığa bağlı birlikleri, Batı Cephesine vermekten başka bir şey yapamamıştı.
Bu birliklerin silahları henüz tam olarak sağlanmış bile değildi. İstenilen derecede silah, cephane, ulaşım araç ve gereçlerine sahip olmayan, cephane ve yiyecekler Türk kadın ve çocukları tarafından taşınıyordu.
Türk ordusu, Yunanlıların saldırıya geçecekleri bu tarihlerde, “İnönü-Kütahya-Döğer hattında dört kol halinde toplanmış durumdaydı. Bunun dışında, Kocaeli Grubu adında Geyve çevresinde bir kısım Türk kuvvetleri, Menderes civarlarında da bir Türk tümeni vardı.
Yunanlılar, 10 Temmuz 1921’de bu durumda bulunan Türk ordusunun merkezine ve sol kanadına saldırdılar. İki ordu arasında çok şiddetli savaşlar yaşandı. Yunanlıların ele geçirdikleri Çatal Tepe’yi geri almak için 4. Tümeni çok gayret gösterdi. Fakat bu tepe kazanılamadığı gibi Afyon Yunanlıların eline geçti.
17 Temmuz 1921’de de Kütahya düştü ve Türk ordusu Eskişehir-Seyitgazi hattına çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada da düşmanın baskısı devam ediyordu. Bu yüzden 18 Temmuz’da cepheye gelen Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ile yaptığı görüşmenden sonra, Sakarya doğusuna kadar çekilmek uygundur tavsiyesinde bulundu.
Kütahya Eskişehir Savaşlarında Türk Ordusunun Geri Çekilme Nedeni
Cephenin durumu ile yakından ilgilenen Mustafa Kemal Paşa, Ankara’dan hareketle 18 Temmuz’da Batı Cephesine gelmiştir. Burada durumu yakından gözlemledikten ve Batı Cephesi birliklerini Eskişehir ve güneyinde topladıktan sonra. Sakarya’nın doğusuna çekilmenin uygun olacağı direktifini vermiştir.
Cephe birlikleri, 18 Temmuz 1921 akşamı Eskişehir doğusu Seyitgazi hattına çekilmişlerdir. Bu geri çekilişte düşmanın takipte gösterdiği yavaşlık bütün Türk birliklerinin çekilmesi imkanını vermiş bulunuyordu. Kütahya savaşı da bu şekilde sonuçlanmıştır.
Türk ordusunun geri çekilmesini zorunlu kılan sebebler şu şekildedir:
- İkinci İnönü Savaşı’ndan sonra genel seferberlik yapmış olan Yunan ordusunun, asker, tüfek, makineli tüfek ve top sayısı bakımından Türk ordusundan üstün durumda olması.
- Temmuz’da Yunan ordusu saldırıya başladığı zaman, Türk ordusunun gerekli hazırlıklarını yapamamış olması yüzünden iki ordu arasındaki kuvvet dengesinin Yunan ordusunun lehine olması.
- Sakarya’nın doğusuna çekilmek suretiyle Yunan ordusu hareket üslerinden uzaklaşacak ve yeniden destek kurmak zorunda kalacak, böylece Türk ordusu toplu halde daha elverişli koşullar altında savaşmak imkanı bulacaktı.
- Ankara Hükümeti’nin, Temmuz ayında ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeni ile genel seferberlik ilanında bulunamaması.
- Kütahya Eskişehir Savaşlarında amaç, önce dayanmak ve sonra düşman taarruzunu kırmak, ezilmemek ve düşmana eşit bir kuvvete sahip olup onu mağlup edebilmek için zaman kazanmak.
Bu nedenler yüzünden 18 Temmuz 1921 günü İsmet Paşa ile Karacahisar’da buluşan Atatürk durumu yakından inceledikten sonra geri çekilme kararını almıştır.
Kütahya Eskişehir Savaşlarını Kim Kazandı?
Yunanlılar kesin sonuca ulaşmak için ileri harekatını devam ettirerek Eskişehir ve güney kesimine yanaşmış durumdaydı. 20-21 Temmuz 1921 akşamı bütün cephede Türk kuvvetleri ile temasa geçilmiştir.
Yunan kuvvetlerinin aldığı mevzi durumu, Türk saldırısı için uygun olarak görülmüş ve Türk kuvvetleri 21 Temmuz’da Eskişehir yönünden saldırıya geçmiştir. Türk ordusunun saldırısı Yunanlılar tarafından beklenmiyordu. Taarruzun ilk saatlerinde Türk ordusu başarılı olmuş ancak şaşkınlığını üzerinden atan Yunan birlikleri toparlanmışlar ve Türk taarruzunu durdurmayı başarmışlardır.
Bu durumda Türk kuvvetleri, konumlarını korumakla birlikte, Yunanlıların giderek etkili olmaları karşısında, geri çekilmek durumunda kalmışlardır. 21 Temmuz’da başlayan Eskişehir Savaşı, Batı Cephesi birliklerinin 25 Temmuz’da Sakarya’nın doğusuna çekilmesi ile sona ermiştir.
Kütahya Eskişehir Savaşları sonunda Eskişehir, Afyon ve Kütahya Yunanlıların eline geçmiştir. Yunanlılar bu işgalleri sırasında her zaman olduğu gibi, ele geçirdikleri köy ve kasabaları ateşe vermişler, sivil halka karşı suç işlemişlerdir.
Orduyu Eskişehir’in kuzeyinde ve güneyinde topladıktan sonra, düşman ordusuyla arasına büyük bir mesafe koymak gerekliydi ki, Bunun için Sakarya’nın doğusuna kadar çekilmek gerekiyordu. Gazi Mustafa Kemal, Nutuk
Kütahya Eskişehir Savaşı’nda Türk Ordusu yaşanan mağlubiyete rağmen elde tutuldu ve tamamen yok olmaktan kurtarıldı. Bu savaşta Mustafa Kemal Paşa’nın vermiş olduğu kritik karar, Türk Kurtuluş Savaşının da seyrini değiştirmiş oldu.
Kütahya Eskişehir Savaşlarının Sonuçları
- Kütahya Eskişehir Savaşlarının sonunda büyük önem sahip olan Eskişehir, Kütahya ve Afyon elden çıkmıştır. Savaş gücünün azalmasına neden olan bu savaşların ardından tüm ülkede büyük moral kırıklığı yaşanmıştır.
- Meclis’te çok şiddetli tartışmalar gerçekleşmiştir. Meclis’in 24 Temmuz tarihli gizli oturumunda Anakara’nın boşaltılması yönünde ileri sürülen görüşler, tartışmaların yaşanmasına neden olmuştur.
- Başkomutanlık üzerine yapılan tartışmalar karşısında Mustafa Kemal Paşa’ya yetki veren kanun 5 Ağustos 1921 günü kabul edilmiştir.
- Kütahya Eskişehir Savaşları sonunda Fransızlarla yapılmakta olan görüşmeler kısa bir süre için kesintiye uğramıştır.
- Seferberlik ve ikmal açısından verimli ülke kaynaklarının büyük kısmı kaybedildi.
- 5 Ağustos’da Genelkurmay Başkanlığı’na asaleten Fevzi Paşa, Milli Savunma Bakanlığı’na da Refet Paşa getirilmiştir.
- Mustafa Kemal Paşa 8 Ağustos’ta halkın elinde bulunan malzemelerin belli bir kısmını sonradan geri ödenmek üzere, orduya verilmesini öngören “Tekalifi Milliye Emirleri’ni” yayınlamıştır.
Türk Milleti’nin bütün çabasına rağmen, Kütahya Eskişehir Savaşlarında iki ordu arasındaki araç ve gereç farkı kapatılamamıştır. Özellikle tarafların top, makineli tüfek ve uçak sayısı birbirleriyle kıyaslanamayacak durumdadır.
Yunan ordusu, demiryollarıyla denize ve İngiltere’nin zengin malzeme kaynaklarına sahipti. Donanım açısından çok eksik olan Türk ordusu ise, Birinci Dünya Savaşı’ndan yorgun ve bitkin bir durumda çıkmış fakir Anadolu halkıydı.
Kütahya Eskişehir Savaşlarından sonra Yunanlılar, Türk ordusunun yenilmediğini anlamış, kazanımlarının çok büyük olmadığını görmüşlerdir. Sakarya Meydan Savaşı’nda, bu iki ordu birbirinden çok farklı koşullar altında savaşacaktı.
- Musul Sorunu: Lozan Antlaşmasının En Büyük Pürüzü
- 1924 Anayasası: Barış ve Kalkınma Dönemi
- Sivas Kongresi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
- 9 Adımda Halifeliğin Kaldırılması Ve İlginç Detaylar
- İzmir Suikastı: Atatürk’e Kurulan Tuzak
- Wikipedia, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri- Vikipedi
- Hüner Tuncer, Mustafa Kemal’in Savaşları- Cumhuriyet Kitapları
- Gazi M. Kemal Atatürk, Nutuk Cilt:I-II