fbpx
Osmanlı Tarihi

Hünkar İskelesi Antlaşması ve Boğazlar Sorunu

Hünkar İskelesi Antlaşması 8 Temmuz 1838 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında imzalanan bir ittifak antlaşmasıdır. Antlaşma sekiz yıl için imzalanmış, altı açık ve bir gizli maddeden meydana gelen bir ittifak antlaşmasıdır.

hünkar iskelesi antlaşması öncesi
Hünkar İskelesi Antlaşması Döneminde İstanbul

Hünkar İskelesi Antlaşması Öncesi

Osmanlı İmparatorluğu, Yunan ayaklanması ile Balkanlar’daki birtakım topraklarını kaybetmişti. Yunan sorunun ardından, Kuzey Afrika’da Cezayir’de kaybedilmişti. Bu yaşanan gelişmeler Osmanlı Devleti oldukça zor duruma sokmuştu.

Fakat Cezayir’in kaybedilmesinden iki sene geçmeden, daha önemli bir sorun ortaya çıktı. Bu da Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmasıdır.

Bu ayaklanma Osmanlı Devleti’ni uzunca bir süre meşgul etti. Osmanlı Devleti’nde bir valinin ayaklanması, kısa sürede bir Avrupa sorunu geldi. Buna da “Doğu Sorunu” adı verilecekti.

Mehmet Ali Paşa ayaklanması, özellikle üç Avrupa devletinin, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın mücadelesine neden olmuştur. O. dönemde, İngiltere ile Rusya arasında yaşanan mücadele üç alanda devam etmekteydi:

  • Osmanlı İmparatorluğu
  • Kafkaslar
  • Asya
mehmet ali paşa ayaklanması
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Ayaklanması

Mehmet Ali Paşa’nın Ayaklanması

Mısır Valisi’nin ayaklanması Suriye yüzünden ortaya çıkmıştır. Mehmet Ali Paşa, Yunan ayaklanmasında yardım için çağırılırken, kendisine Girit ve Suriye valilikleri sözü verilmişti.

Fakat Mehmet Ali Paşa’nın yardımları fayda sağlamadığı gibi, İbrahim Paşa’da müttefiklerle anlaşıp kuvvetlerini geri çekmişti. Mısır kuvvetlerinin Mora’dan çekilmesi, II. Mahmud’u çok kızdırmıştı.

Üstelik 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında Mehmet Ali Paşa Osmanlı Devleti’ne hiç yardım etmedi. Rusya karşısında alınan mağlubiyetin sorumlusu olarak Mehmet Ali Paşa görüldü. Mehmet Ali Paşa bu savaş sırasında, oğlu İbrahim Paşa için Rumeli ve kendisi içinde Anadolu komutanlığını istiyordu.

Osmanlı Devleti, Navarin’de donanmasını kaybettikten sonra, Mehmet Ali Paşa kendi ordu ve donanmasını güçlendirmeye başlamıştı. Yunan meselesi kapandıktan sonra, Mehmet Ali Paşa Osmanlı Devleti’nden daha güçlü bir durumdaydı.

Doğal olarak bu istekleri yerine getirilmedi. Bu ortam içinde, Edirne Barışı’ndan sonra, Mehmet Ali Paşa’nın, kendine söz verilen, Girit, Trablus-Şam ve Suriye valiliklerini istemesi ipleri koparttı. Mehmet Ali Paşa’nın bu istekleri kabul edilmemişti. Ayrıca Osmanlı Devleti bu sefer kendisinden kurtulmaya karar vermişti. Bunun içinde birtakım hazırlıklar düzenlendi.

Mehmet Ali Paşa kendisine karşı başlatılması düşünülen harekatı casusları sayesinde öğrenmişti. Suriye’yi kendi gücü ile elde etmeye çalışacacaktı. İstanbul’un kendisine karşı harekete geçmesine fırsat tanımak istemedi.

kütahya antlaşmasının imzalanması
Mısır Valisi ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Kütahya Antlaşması.

Avrupa Devletleri’nin Tepkisi ve Kütahya Antlaşması

Mehmet Ali Paşa’nın ayaklanarak Osmanlı Devleti’ne karşı harekete geçmesi, Avrupalıları da harekete geçirdi. Mısır, İngiltere ve Fransa’nın ilgi alanı içinde bulunuyordu. Osmanlı İmparatorluğu ise, İngiltere ve Rusya arasında mücadele sahasıydı.

Hatta Rusya ile mücadele eden Avusturya için de Mısır sorunu, kendisini yakından ilgilendiriyordu. Avrupalı devletler, Mehmet Ali Paşa’nın askeri gücünü Mora’da görmüşlerdi. Mısır ordusu dönemin modern ordularının birisi durumuna gelmişti. Anadolu’ya girmiş ve İstanbul’a doğru yönelen ordu işte bu Mısır ordusuydu.

Mehmet Ali Paşa’nın ordularının Kütahya’ya kadar ilerleyip İstanbul’u tehdit etmesiyle, büyük güçler devreye girdi. Yunan isyanına yapılan dış müdahalede olduğu gibi, yine büyük güçlerden İngiltere, Fransa ve Rusya sahneye çıktı.

Sonuç olarak, sorun bir Mehmet Ali Paşa sorunu değil, Osmanlı Devleti’nin yıkılması sorunuydu. Avrupalı devletlerin büyük bir telaş ile Mısır sorununa yönelmelerinin nedeni bu idi.

Prusya hariç bırakılırsa, diğer dört devletin Mısır konusunda izledikleri politikalar birbirinden farklı olmuştur. Avrupalılar Mehmet Ali Paşa ayaklanmasında ortak hareket edememişlerdir.

Fransa’nın Mehmet Ali Paşa Ayaklanması Sırasında İzlediği Politika

Mehmet Ali Paşa’yı en fazla destekleyen devlet Fransa oldu. Mehmet Ali Paşa, Mısır’da giriştiği ıslahat hareketlerinde en fazla Fransa’dan destek sağlamıştı. Fransızlar Cezayir’i ele geçirdikten sonra, Kuzey Afrika’nın tamamına girmek istiyor bunun içinde Mehmet Ali Paşa’dan yararlanmayı düşünüyorlardı.

Fransa halkı Yunan asileri alkışladığı gibi, devletine isyan eden Mısır Valisi’ni de destekliyorlardı. Mehmet Ali Paşa Fransız kamuoyunda oldukça popüler bir duruma gelmişti. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nin Fransa’dan yardım alma şansı bulunmuyordu. Ayrıca, Cezayir’in işgalinden sonra iki devletin ilişkileri de oldukça kötü bir noktadaydı.

fransa ve ingilterenin izlediği politika
Mısır sorununda Avrupalı Devletlerin izledikleri politika.

İngiltere’nin Mehmet Ali Paşa Ayaklanması Sırasında İzlediği Politika

Osmanlı Devleti’nin, Mehmet Ali Paşa’nın İstanbul’u alma ihtimali karşısında, yardımına güvenebileceği devlet İngiltere idi.

Mısır kuvvetlerinin Belen Savaşı’nı kazanmaları üzerine, Osmanlı Devleti, İngiltere’den yardım istedi. 1832 yılında Namık Paşa özel elçi olarak Londra’ya gönderildi. İngiltere’den savaş gemisi ve asker desteği talep edildi.

Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti’ni tehdit eder duruma gelmesi, hatta Doğu’da onun yerini alma ihtimali, İngiltere açısından ciddiye alınması gereken bir durumdu. Gelişen demiryolu taşımacılığı Hindistan için önemli bir alternatif teşkil ediyor, bu da yine Mısır’ı kaçınılmaz olarak önemli kılıyordu.

Başbakan Grey ve Dışişleri Bakanı Palmerston ile yapılan görüşmelere rağmen, İngiltere’den beklenen yardım sağlanamadı. İngiltere hükümeti bunun için bazı nedenler ileri sürdü. Bunlar:

  • İngiltere’nin Belçika ve Portekiz ile yaşadığı sorunlar.
  • Kamuoyunda Osmanlı Devleti’ne olan ilgisizlik ve yakında yapılması planan seçimler.

İngiltere’nin yardımı Osmanlı Devleti için son derece önemliydi. Fakat beklenen yardımın gelmemesi, Osmanlı Devleti’nin Rusya ile yakınlaşmasına neden oldu.

Rusya’nın Mehmet Ali Paşa Ayaklanması Konusunda İzlediği Politika

Edirne Barışı’nın yapıldığı dönemde, Çar I. Nikola’nın emriyle, Osmanlı Devleti’ne karşı izlenecek olan politika belirlenmişti. Buna göre:

  • Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’nun “bütünlüğünü” koruma ve savunma ilkesini benimsemeli.
  • Osmanlı Devleti Rusya’nın “koruması” altına sokulmalı.

Rusya’nın çıkarları gereği, İstanbul ve Boğazlar’ın zayıf olan Osmanlı Devleti’nin elinde bulunması, güçlü bir devlette bulunmasına tercih edilecekti. Bu politika doğrultusunda, Çar I. Nikola, kendisini Osmanlı padişahının yakın dostu olduğunu iddia ediyordu. Mısır kuvvetlerinin Konya’ya kadar ilerlemesini, Rusya bu politika açısından değerlendirdi.

O dönemde Rusya, Akdeniz’e inme konusunda ihtiraslı olmasına rağmen, Osmanlı Devleti’nin henüz yıkılması taraftarı değildi. Bu sebepten, Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı’ya saldırıp başarılı olması Rusya’yı endişelendirmişti.

Mehmet Ali Paşa başarılı olacak olursa, Osmanlı Devleti yıkılacak yerine kuvvetli bir devlet geçecektir.

Bu durumda Boğazlar’da Fransa Rusya’dan daha avantajlı bir duruma sahip olacaktır. Rusya açısından bunun engellenmesi gerekliydi. Rusya bu kararını uygulamak için iki yoldan yürüdü. Bunlar:

  • Mehmet Ali Paşa’ya baskı kurmak.
  • Osmanlı Devleti’ne askeri yardımda bulunmak.

Osmanlı Devleti askeri yardım teklifi karşısında tereddüt etmekle birlikte, olumlu olumsuz bir cevap vermedi. Mehmet Ali’ye baskı yapmak üzere, bir Rus generali de İskenderiye’ye gönderildi. Fakat Rusya’nın bu girişimleri sonuç vermedi.

Arabuluculuk girişimlerinin başarısız oluşu ve İbrahim Paşa kuvvetlerinin Bursa’ya yönelmesi, II. Mahmud’u telaşlandırdı. İbrahim Paşa’nın Bursa’ya yürümekte olduğunun anlaşılması üzerine, Rusya’nın yardım teklifinin kabul edilmesine karar verildi.

rus donanması istanbulda
Rus donanma ve askerleri İstanbul’a doğru hareket ediyorlar.
Rus Donanması ve Askeri İstanbul’da

Osmanlı Devleti Rusya’ya yardım teklifini kabul ettiğini prensipte bildirmişti. Teklifin prensip olarak kabul edilmesi Ruslar için yeterli oldu. 20 Şubat 1833 günü Rus donanması Boğazlar’dan içeri girerek demir attı.

Rusların İstanbul’a kadar gelmesine en çok Fransa tepki gösterdi. Fransa’nın girişimleri sonucu, Osmanlı Devleti ile Mehmet Ali Paşa arasında bir anlaşma sağlandı.

Eğer uzlaşma gerçekleşirse, anlaşmaya göre, Osmanlı Devleti de Rus donanmasının ayrılmasını isteyecekti. Rus askerlerinin İstanbul’a kadar gelmesi, Mısır sorununu aniden alevlendirdi. İngiltere durumun geldiği noktayı kavramış bulunuyordu.

Avusturya’da bir şeyler yapılması gerektiğini anladı. Her iki devlet Fransa ile ortak hareket etme kararı aldı. Üç büyük devlete göre, Rus donanması ve askerinin İstanbul’dan ayrılmasının yolu, padişah ile Mehmet Ali Paşa’nın uzlaşmasıydı.

Osmanlı Devleti’nde yöneticilerin ve halkın büyük çoğunluğu Rus donanmasının İstanbul’a kadar gelmesine tepki göstermiştir. Rus donanmasının büyük bir diplomatik krize neden olmadan İstanbul’dan ayrılmaları da sevinçle karşılanmıştır.

Bunun için II. Mahmud’a baskı yapılmasına karar verildi. Üç devletin yapmış olduğu baskıya Rusya sessiz kaldı. Rusya’ya göre Osmanlı Devleti kendisinin yardımına muhtaç durumdaydı.

Sonuç olarak, Kütahya Antlaşması ile Mehmet Ali’ye Mısır ve Girit valiliklerinin yanında Suriye valiliği de verildi. Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana’nın vergilerini toplama hakkı verildi.

hünkar iskelesi antlaşmasının rusya ile imzalanması
Hünkar İskelesi Antlaşmasının Rusya ile imzalanması.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın İmzalanması

Mehmet Ali Paşa ile anlaşma sağlandığı sırada özel yetkilerle donatılmış Kont Orlof, büyükelçi olarak İstanbul’a gönderildi. Orlof’un amacı, Rus menfaatlerini koruyacak bir antlaşma imzalamaktı.

Kütahya Antlaşması ile sorun çözüldüğüne göre Rusların İstanbul’dan ayrılması gerekiyordu. Fakat Avrupalılar, Rusya’nın İstanbul’dan ayrılmak istemediğini endişe ile izlediler. Rusya İstanbul’a gelmesinin karşılığı 8 Temmuz 1833’te imzalanan Hünkar İskelesi Antlaşması ile aldı.

Buna göre, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ittifak ve barış sağlanıyor ve Rusya Mehmet Ali’nin tekrar saldırması karşılığında yardım etme sözü veriyordu.

En sonunda, 10 Temmuz 1833 tarihinde Rus askerleri İstanbul’dan ayrıldı. Fakat bundan iki gün önce, 8 Temmuz 1833’te Rusya ile Osmanlı Devleti arasında bir ittifak antlaşması imzalandığı ortaya çıktı.

Antlaşmaya eklenen bir gizli madde, Osmanlı Devleti’ni savaş durumunda boğazları kapatmakla yükümlü kılıyordu. Bu durum Rusya’ya hayati bir fayda sağlayacak ve Karadeniz’i tehlikeli durumda düşmandan uzak tutacaktı.

Serasker Hüsrev Paşa’nın Hünkar İskelesi’ndeki yalısında, Rusya ile Osmanlı Devleti arasında “Hünkar İskelesi Antlaşması” imzalanmıştı.

Hünkar İskelesi Antlaşması Maddeleri

Antlaşma sekiz yıl için imzalanmış, altı açık ve bir gizli maddeden meydana gelen bir ittifak antlaşmasıdır. Hünkar İskelesi Antlaşması’nın iki önemli maddesi bulunmaktadır. Bu maddeler şunlardır:

  • Birinci maddeye göre, tarafların güvenliğine dair her türlü konunun eksiksiz düzenleneceği ve bunu sağlamak için de karşılıklı yardımlaşma içinde olunacağı belirtilmektedir.
  • İkinci maddeye göre, 14 Eylül 1829 Edirne Antlaşması ve antlaşmaya dahil olan iki devlet arasında daha önce yapılmış bulunan bütün anlaşmalar tasdik edildi.
  • Üçüncü maddeye göre, taraflar arasında yapılan savunma ittifakının içeriği açıklanmıştır. Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığının Rusya’nın samimi arzusu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Rusya Osmanlı Devleti’nin, kara ve deniz kuvvetlerine tekrar ihtiyaç duyması halinde istenilen sayıdaki kuvveti karadan ve denizden gönderilmesini kabul ediyordu.
  • Dördüncü maddeye göre, tarafların hangisi diğerinden yardım alırsa gönderilecek olan kara ve deniz kuvvetlerinin yardım masraflarını da üstlenecekti.
  • Beşinci madde, ileride antlaşmada bazı değişikliklerin yapılmasını gerekli kılacak durumların meydana gelmesi ihtimaline karşı antlaşma süresi sekiz sene olarak belirlendi.
  • Altıncı madde de, antlaşmanın iki ay içinde onaylanacağı ve onay metinlerinin İstanbul’da mübadele edileceği belirtildi.
  • Gizli maddede, maddi yardımın ağır yükünden Osmanlı Devleti’ni kurtarmak isteyen Rusya, bunun yerine Çanakkale Boğazı’nın kendi lehine kapatılmasını ve hiçbir yabancı geminin geçmemesini Osmanlı Devleti’ne kabul ettirdi.

Hünkar İskelesi Antlaşması Önemi

Antlaşmanın gizli maddesi, Rus savaş gemilerinin Boğazlardan geçerek Akdeniz’e geçmelerini açıkça belirtmemişti. Gizli maddenin ortaya çıkması sonucunda Avrupa genelinde büyük bir tepkiye neden olmuştu.

Rusya’nın bu antlaşma ile sağlamaya çalıştığı amaç, Boğazlar’a yönelmektir. Mehmet Ali Paşa’nın isyanı Rusya’yı tedirgin etmişti. Mısır kuvvetleri Kütahya’ya kadar gelerek, İstanbul’u tehdit etmişti. Buna karşılık Osmanlı Devleti, isyan eden valisini engelleyemeyecek kadar güçsüz olduğunu göstermişti.

Rusya’ya göre Osmanlı Devleti oldukça zayıf durumda bulunuyordu. Rusya eğer gereken önlemi almayacak olursa, kuvvetli bir güç her an Boğazlar’a yerleşebilirdi. Bu sebeple, Rusya, böyle bir durumda müdahale imkanını yaratacak önlemleri almalıydı. Bu önlemler de Hünkar İskelesi Antlaşması’nın ittifak hükümleri oluyordu.

Hünkar İskelesi Antlaşması Sonuçları

Osmanlı-Rus ittifakının gerçekleşmesine özellikle İngiltere büyük tepki gösterdi. Hünkar İskelesi Antlaşması gizlenmeye çalışılmışsa da İngiltere, bir ittifak ihtimalini daha önce öğrenmişti. Antlaşmanın imzası üzerine de, Ponsonby, antlaşma metnini Londra’ya göndermişti.

Hünkar İskelesi Antlaşması, İngiltere ile Fransa’yı ortak hareket etmeye sevk etti. Fransa’da telaşa kapılmıştı. İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale önlerine geldi. İki devletle Rusya arasında savaş çıkma ihtimali ortaya çıktı.

Fransa hükümeti, Fransa’nın kendi durumu ve Rusya’nın Prusya ile Avusturya’yı yanına çekme ihtimali karşısında savaşı göze alamadı. Bununla beraber, İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti’ne verdikleri notalar ile ittifakı geçersiz kabul ettiklerini bildirdiler.

Osmanlı Devleti, İngiltere’nin tepkisini önlemek için ittifakın açık ve gizli metinlerini bütün devletlere bildirdi. İngiltere, bu ittifaktan dolayısıyla, Fransa ile birlikte Rusya nezdinde protestoda bulundu. Rusya, Boğazların kapalılık ilkesine eskiden olduğu gibi bağlı kalacağına dair teminat verdi.

İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya karşı daha fazla karşı çıkamamalarında Avusturya’nın tutumu etkili olmuştu. Avusturya ile Prusya’nın Rusya’nın Osmanlı Devleti politikasına kefil olmaları, İngiltere ile Rusya arasındaki çatışma olasılığını da ortadan kaldırdı.

Bu sebeple Metternich, Rusya ile anlaşarak onu frenlemek için, 18 Eylül 1833’te München-Graetz Antlaşması’nı imzaladı.

avusturya ile rusya arasında imzalanan münchen graetz antlaşması
Avusturya ile Rusya arasında imzalanan München-Graetz Antlaşması.

München-Graetz Antlaşması (18 Eylül 1833)

Büyüyen kriz Avusturya Başbakanı Metternich’in araya girmesi ile önlendi. Rus çizgisinden ayrılmamaya çalışmakla birlikte Avusturya menfaatlerini korumaya çalışan Metternich, Hünkar İskelesi’nin Rusya’ya sağlayacağı avantajı kontrol etmeye çalıştı.

Metternich, Hünkar İskelesi Antlaşması ile ortaya çıkan krizi önlemek ve Rusya’yı yalnız bırakmayacak yeni bir antlaşma yapılmasını sağladı. Hünkar İskelesi Antlaşması’nın devamı niteliğinde olan München-Graetz Antlaşması oldukça önemlidir. Buna göre:

  • Anlaşmayı imzalayan devletler Osmanlı İmparatorluğu’nun Osmanlı hanedanının elinde kalmasını temin etmeyi, bütün araçları bu konuda kullanmayı üzerine alıyorlardı.
  • İki devlet, gerek hanedan değişmesi şeklinde olsun, gerek hükümranlık haklarını tehdit eder bir durum söz konusu olsun, her türlü değişikliğe birlikte karşı gelmeyi kararlaştırıyorlardı.
  • 3. madde onay şartlarını göstermekteydi.
  • Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da bulunan topraklarında da genişlemesinin birlikte önüne geçileceği karar altına alınıyordu. (1. Gizli Madde)
  • Osmanlı Devleti’nin yıkılması kaçınılmaz olursa, Avrupa dengesinin bozulmaması için, büyük devletlerin hep beraber hareket etmesi ilkesi kabul ediliyordu. (2. Gizli Madde)

Böylece Metternich, Rusya’nın Hünkar İskelesi Antlaşması ile elde etmiş olduğu avantajlı durumu, engellemiş bulunuyordu.

Hünkar İskelesi Antlaşması ile Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’nu himayesi altına alıyor ve Boğazlar’da üstün bir konuma geliyordu. Rusya’nın bu üstünlüğü çok kısa sürdü. Avrupalı Devletlerin göstermiş olduğu tepkiler, Rusların niyetlerini engellemişti.

Yararlandığım Kaynaklar:

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu
Instagram Hesabımı Takip Et, Yeni İçerikleri Kaçırma