fbpx
Osmanlı Tarihi

Balta Limanı Antlaşması ve Ekonomik Bağımlılık

Baltalimanı Antlaşması, 16 Ağustos 1838 tarihinde Osmanlı Devleti’nin İngiltere ile imzaladığı ticaret antlaşmasıdır.

Sadrazam Reşit Paşa’nın Baltalimanı’ndaki konağında Reşit Paşa ile İngiliz elçisi Ponsonby iki ülke adına ticaret antlaşmasını imzalamışlardır. Bu antlaşmayı aynı sene Fransa ile, daha sonra da diğer Avrupa devletleri ile imzalanan diğer antlaşmalar izledi.

Baltalimanı Antlaşması, hem imzalandığı 19. yüzyılda hem de günümüzde halen en çok tartışılan önemli konulardan birisidir.

baltalimanı antlaşması

Balta Limanı Antlaşması Nedir?

19. yüzyıl, Osmanlı ekonomisi ve toplumu için önceki dönemlerden farklı bir yüzyıl olmuştur. 1820’li yıllarda İngiltere Sanayi Devrimi’ni tamamlamış ve dünya pazarında rakipsiz bir konuma gelmişti. Ancak, aynı yıllarda diğer Avrupa ülkeleri birtakım korumacı önlemlerle İngiliz mallarının ülkelerine girmesini engelliyorlardı.

Bu durum İngiliz ticaret ve sermayesinin Avrupa dışındaki ülkelere yönelmesine neden oldu. 1840’lara kadarki dönemde İngiltere, birçok ülkede iktidarlarla anlaşarak, gerektiğinde güç kullanarak, ticaret antlaşmaları imzalamıştı.

İngiltere’nin Osmanlı Devleti ile ticareti de 1820’lerden itibaren süratle büyümekteydi. Ancak, İngiliz tüccarlar Osmanlı yönetiminin koyduğu engellerden şikayet ediyorlardı. Yapmış oldukları ticareti yasal bir zemine taşımak istiyorlardı.

Siyasal, askeri ve ekonomik bakımından zayıf olan Osmanlı Devleti’nin İngiltere’nin baskısına direnmesi güçtü. Bilinmeyen, anlaşmanın imzalanıp imzalanmayacağı değil, ne zaman imzalanacağıydı. Antlaşmayı içinde bulunulan dönemin koşulları belirleyecekti.

İngiltere’nin beklediği fırsat Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın isyanı ile ortaya çıktı. Bir taraftan Mehmet Ali Paşa, diğer taraftan da Rusya’nın artan etkisi karşısında Osmanlı Devleti İngiltere’ye yaklaştı.

Amaç, İngiltere’ye verilen ekonomik taviz karşılığında, İngiltere’nin Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü korumasıydı. Baltalimanı Antlaşması bu şartlar altında 16 Ağustos 1838 tarihinde imzalandı.

Baltalimanı Antlaşması İmzalanma Nedenleri

Takvimler 16 Ağustos 1838 tarihini gösterdiğinde İngiltere ile Osmanlı Devleti arasında bir ticaret antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile İngiltere, kapitülasyon düzeyinde elde edemeyeceği ayrıcalıklar kazanmıştır.

Baltalimanı Antlaşması’nın imzalanmasına o dönemde yaşanan birtakım gelişmeler neden olmuştur. Bu gelişmeler şunlardır:

  • Batı’da başlayan Sanayi Devrimi
  • Mehmet Ali Paşa’nın isyanı
  • Osmanlı İmparatorluğu üzerinde Rusya’nın etkisini arttırması
  • İngiliz tüccarlarının Osmanlı pazarlarına girişte karşılaştıkları sorunlar
İngiltere’de Sanayi Devrimi’nin başlaması ve çevre ülkelere etkileri.

Sanayi Devrimi

19. yüzyılda dünyada yaşanan iktisadi gelişmelerin büyük çoğunluğu Sanayi Devrimi ile ilişkilidir. 16. yüzyılda başlayan gelişmeler sonucunda İngiltere tarımında pazar için üretim yaygınlaşmış, verimlilik artmaya başlamıştı.

Tarımsal kesiminde kapitalist üretim gelişirken, köylüler topraklarından ayrılmış, kentlere göç etmek durumunda kalmıştır. Böylece, kapitalist sanayinin en önemli koşullardan biri olan mülksüz emekçiler ordusuda yaratılmıştır.

İngiltere 1820’lerde, sanayi devrimini tamamlamış ve dünya pazarlarında en büyük güç olarak yerini almıştı. Ancak, aynı yıllarda sanayi devrimini yaşamakta olan diğer ülkeler, İngiliz mallarının ülkelerine girişini engelliyorlardı.

Bu nedenle, İngiltere’ye Avrupa pazarları dışında ele geçirebileceği ülke ekonomileri kalıyordu. İngiltere, 1820 – 1840 yılları arasında Latin Amerika’dan Çin’e kadar birçok ülke ile ticaret antlaşmaları yapacaktı.

Osmanlı Devleti’de o dönem eski gücünden oldukça uzaklaşmıştı. Merkezi otoritesi zayıflamıştı ve taşradaki yöneticileri ile sürekli siyasi sorunlar yaşamaya başlamıştı. Eski askeri güce de sahip olmayan Osmanlı Devleti, emperyal devletlerin iştahını kabartan bir durumda bulunuyordu.

Özetle, İngiltere, sanayi devrimi çağında Osmanlı İmparatorluğu’nun iç meselelerini kullanarak, kendi ekonomisi için pazar olarak görmeye başlamıştı.

İngiltere’yi yeni pazar arayışına iten faktörlerden birisi de ekonominin içerisinde geçmekte olduğu durgunluktu. İngiltere dış ticaretinde, 1819-1835 döneminde yaşanan durgunluğun İngiltere’nin genç endüstrisini olumsuz etkilememesi için yeni pazarlar daha da önem kazanmıştı.
Baltalimanı Antlaşması’na giden süreçte Mehmet Ali Paşa’nın isyanı

Mehmet Ali Paşa’nın İsyanı

1838 Baltalimanı Antlaşması’nın bir diğer önemli nedeni de Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti’ne karşı başlatmış olduğu isyandır. 18. yüzyıl Napolyon’un 1798 yılında Mısır’ı istila etmesi ile sona ermiş, istila Napolyon’un Fransa’ya kaçması ile bitmişti.

Bu karışıklık içinde Mehmet Ali Paşa, 1805’de iktidarı ele geçirerek kendini Mısır’ın hakimi olarak kabul ettirmişti. 1821’de, Yukarı Nil Vadisi’ni ele geçiren Mehmet Ali Paşa, Sudan’da Mısır sanayisi için köleliğe dayalı bir ekonomi geliştirmeye başlamıştı.

Birkaç yıl içerisinde egemenliğini Arabistan ve Anadolu’ya kadar genişleten Paşa, Osmanlı Devleti’nin İngiltere ile işbirliği yapması sonucunda engellenebilecekti. Yunan isyanı karşısında çaresi kalan II. Mahmud, 1824 yılında Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemişti.

Mehmet Ali Paşa’ya yardım etmesi karşılığında Osmanlı Devleti Girit, Suriye ve Trablusşam valilikleri sözü verilmişti. Fakat Navarin’de Osmanlı donanmasının yakılmasından sonra askerlerini çekerek yardım etmeyen Paşa’ya bu valilikler verilmeyecekti.

Bu gelişmeler üzerine 1831’de Mehmet Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa’ya bu vilayetleri işgal etmeye göndermişti. II. Mahmud, Mısır kuvvetlerinin ilerlemesine rağmen Paşa’nın taleplerini kabul etmemişti. Bunun üzerine İbrahim Paşa’da hiçbir dirençle karşılaşmadan Konya’ya kadar gelerek Osmanlı saltanatını tehdit etmişti.

Bu tehlike karşısında, II. Mahmud saltanatı korumak için Rusya’dan yardım talep etmiş, bunun üzerine Rus donanması Haliç önlerine kadar gelmişti. Hemen ardından da bir Rus askeri kuvveti Hünkar İskelesi’nde karargâh kurmuş, 8 Temmuz 1833’de Hünkar İskelesi Antlaşması imzalanmıştı.

Rusya’nın Akdeniz’e girişinin engellenmesi İngiltere’nin çıkarları açısından son derece önemliydi. Diğer taraftan, Navarin bozgunundan sonra Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı iyice anlaşılmış, İngiltere Osmanlı Devleti’ni destekleme arayışına yönelmişti.

Osmanlı Devleti’nin zayıfladığının ortaya çıkması karşısında, İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu’na ilişkin beklediği fırsat karşısına çıkmıştı. İngiliz dostu olan Mustafa Reşit Paşa, İngiliz hükümeti ile serbest ticaret antlaşmasını imzalamıştı.

Böylece İngiltere, 1838 Baltalimanı Antlaşması ile Osmanlı pazarına ve hammadde kaynaklarına kolayca erişme imkanı elde ediyordu. Aynı zamanda tekel usulünün kaldırılması ile de Mısır’ın güçlü ekonomisi ve askeri güce erişmesindeki en temel kaynak yok ediliyordu.

Osmanlı Rus ilişkileri

Osmanlı Devleti Üzerinden Rusya’nın Nüfuzunu Arttırması

1787-1792 Osmanlı Rus savaşıdan itibaren İngiltere, Osmanlı Devleti’ne yönelen bir Rus tehlikesini görmeye başlamıştı. Rusya’nın Osmanlı Devleti’ni yıkarak Boğazlar’ı ele geçirme ve Akdeniz’e inme düşüncesi, İngiltere’yi rahatsız ediyordu.

Akdeniz’e inen bir Rusya, İngiltere’nin İmparatorluk yolu adı verilen, Hindistan’la olan bağlantısını kesebilirdi. Bu nedenle, Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşaması, Rusya’nın güneye inmesindeki en büyük engeli oluşturmaktaydı.

Dolayısıyla, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının önüne geçilmesi İngiltere’nin temel çıkarları arasında bulunmaktaydı. Aynı biçimde, 19. yüzyılın başından itibaren Rusya’nın Kafkaslar’da da genişlemesi İngiltere’yi endişelendiriyordu.

İngiltere’ye göre, Basra Körfezi’ne çıkan Rusya, Hindistan yolunu kapatabilirdi. Bundan dolayı, Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin doğusunda genişlemesini de İngiltere yakından takip ediyordu. Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere ile Rusya’nın mücadele ettikleri bir bölge durumundaydı. Yaşaması veya yıkılması her iki ülkeyi de yakından ilgilendiren bir konuydu.

Mehmet Ali Paşa isyanında İngiltere’nin yardımı Osmanlı Devleti’nin en büyük ümidiydi. Fakat bunun gerçekleşmemesi, devletin Rusya ile yakınlaşmasına sebep oldu. İngiltere’nin Mısır konusunda izlediği politika, Rusya’nın tek başına Mısır meselesinde etkili olmasına imkan yarattı.

Bir yandan Mehmet Ali Paşa, diğer yandan da Rusya’nın artan etkisi karşısında Osmanlı yönetimi çareyi İngiltere’ye yakınlaşmakta buldu. Beklenen, İngiltere’ye sunulan ekonomik ödünler karşılığında, İngiltere’nin Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü korumasını sağlamaktı.

1838 serbest ticaret antlaşması açık şekilde Mehmet Ali Paşa tehlikesi karşısında İngilizler’in Padişahı destekleyeceğine dair hiçbir vaade bulunmamış, Mısır’da tekeli kaldırarak, Mehmet Ali Paşa ile Sultan II. Mahmud arasındaki mücadeleyi daha da körüklemişti.
İngiltere’nin hammadde ve pazar arayışı

İngiliz Tüccarlarının Osmanlı Pazarlarında Karşılaştığı Sorunlar

1838 serbest ticaret antlaşmasının ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de, İngiliz tüccarların Osmanlı pazarlarına girişte karşı karşıya kaldığı engellerdi. Bu konuda tekel ve ihracat yasaklarını, ticaretlerinde aşılması gereken ilk engeller olarak görüyorlardı.

Sanayi devrimi ile beraber Avrupalı tüccarların Osmanlı İmparatorluğu ile ticari ilişkilerinde de değiştirilmesini istedikleri başlıca faktörler şunlardı:

  • Birtakım ihraç mallarından alınan yüksek gümrük resimleri.
  • Osmanlı sınırları içerisinde yapılacak ticarette anlaşmanın sağlanması için yabancı tüccarların Osmanlı uyruğunda olan kimseleri çalıştırma zorunluluğunda bulunmaları.
  • Kahve ithal eden tüccarların ürünlerini ancak tekel sahibine satmak zorunda olmaları.
  • İstanbul ve Ankara’da bulunan imalathanelerin rekabete karşı, bazı yün kumaşlarını koruma altına almaları.
  • Tekel (yed-i vahid) usulünün Avrupalı tüccarların gelirlerini azaltması.
  • Yerli ve yabancı tüccarlar mallarını imparatorluk içinde bir bölgeden diğer bir bölgeye taşırlarken yüzde 8 oranında bir iç gümrük vergisi ödemek zorundaydılar. Yabancı tüccarlar bu oranı ödemek istemiyorlardı.
Osmanlı hükümeti 1826 yılından itibaren hammaddelerin dışarı çıkarılarak esnafın zor durumda kalmaması için koruma sistemi olan yed-i vahid sistemini uygulamaya koymuştu.

Baltalimanı Antlaşması Hangi Devlet ile İmzalandı?

1838 Ticaret Sözleşmesi 16 Ağustos 1838 tarihinde II. Mahmud’un padişahlığı döneminde İngiltere Devleti ile imzalanmıştır. Osmanlı Devleti adına Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa ile İngiliz Elçisi Lord Ponsonby  tarafından imza altına alınmıştır.

Antlaşma 8 Ekim 1838’de Kraliçe Viktorya, bir ay sonra da Sultan II. Mahmut tarafından onaylanmıştır.

İngiliz tekstil sanayisinde çalışan fabrika işçileri.

Baltalimanı Antlaşması Maddeleri

Antlaşmanın sekiz ana ve üç ek maddeden oluşan maddeleri kısaca şöyle özetlenebilir:

  • İngiliz vatandaşı ve gemilerine ait hukuki haklar sonsuza kadar geçerli olacak. Osmanlı hükümetinin o an ya da ileride başka bir devlete tanıyacağı haklardan İngilizler de aynı şekilde yararlanacak.
  • Osmanlı ve İngiliz vatandaşı olan herkes Osmanlı ülkesinin tamamında alım-satım yapma hakkına sahip olacak. Tarımsal ürün ve diğer mallar üzerinde bulunan tekel usulü kaldırılacak. Alınan malın ülke içinde nakilinde zabıtadan belge isteme usulünden vazgeçilecek. Belge isteyen görevliler cezalandırılacak ve İngiliz tüccarlarının zararları karşılanacak.
  • Bir ürünün alınıp satılması durumunda ödenecek olan vergi oranı, bu açıdan en çok imtiyaza sahip olan kadar olabilecek.
  • İhraç ve ithal vergilerinin önceden olduğu gibi yüzde üç oranında bırakılması kararlaştırıldı. Ayrıca iç vergiler yerine ihraç ürünleri üzerinden alınan yüzde dokuz oranında vergi alınması kararlaştırıldı.
  • İngiliz gemi tüccarlarının Akdeniz ve Karadeniz Boğazları’ndan geçişleri için verilecek gemi geçiş izinleri, padişah emrine bağlandı. Söz konusu gemiler mümkün olduğu kadar tehlikelerden korunacak.
  • Antlaşma Osmanlı Devleti’nin bütün bölgelerinde uygulanacak.
  • Yedinci madde gümrük tarifelerini kapsamakta ve yedi sene yürürlükte kalmasını öngörmektedir.

Antlaşmanın ikinici bölümü İngilizlere başka ülkelerden getirdikleri mallarla ilgili serbest ticaret yapma hakkını veriyordu. Yüzde üç gümrük ve yüzde iki oranında ek vergi ödendiği takdirde, başka vergi ödenmeden satış hakkı tanındı.

Osmanlı Devletinde ticaret limanları.

Baltalimanı Antlaşması’nın Osmanlı İmparatorluğu’na Etkileri

1838 öncesi uygulanan düzende, devlet bir malın herhangi bir bölgedeki dış ticaretini, bir kişinin tekeline bırakabiliyordu. Ayrıca, belirli ürünlerin sıkıntısının yaşandığı yıllarda, maların ihracatını yasaklayabiliyordu.

Savaş dönemlerinde, maliyeye gelir yaratmak için dış ticarette ek vergilerde uygulanabiliyordu. Balta Limanı Antlaşması ile dış ticaretteki bu tekeller kaldırılmakta ve devlet olağanüstü vergi hakkından vazgeçmekteydi.

Böylece Osmanlı hammaddelerinin dış ticarete açılması kolaylaştırılmış oluyordu. Ayrıca, Osmanlı Devleti özellikle mali kriz dönemlerinde başvurduğu gelir kaynağını da kaybediyordu. Kırım Savaşı’nda dış ticaretten ek vergi alınamayacak ve bu nedenle Avrupa’dan borçlanmanın yolu açılacaktı.

Diğer bir düzenlemede gümrük vergilerinin oranı ile ilgiliydi. 1838 öncesinde hem ithalat hem de ihracat üzerinden yüzde üç oranında vergi alınıyordu. Ayrıca, tüccarlar mallarını ülke içinde taşırlarken yüzde sekiz oranında bir iç gümrük ödemek durumundaydı.

Balta Limanı Antlaşması ihracatta uygulanan vergileri yüzde on ikiye çıkarıyor, ithalattan alınan vergiyi yüzde beş olarak belirliyordu. Bunun yanında, yerli tüccarlar iç gümrükleri ödemeye devam ederken, yabancılar bunun dışında bırakılıyordu.

Bu durumun sonucunda doğal olarak yerli tüccarlar yabancılar karşısında güçsüz durumda kalıyor ve haksız rekabet ortamı oluşuyordu.

Antlaşma imzalandıktan sonra, Avrupa devletleri gümrük vergilerini daha da düşürmek için uygun koşulların oluşmasını beklediler. Nitekim 1860-1861 yıllarındaki mali kriz ve Lübnan bunalımı sırasında Osmanlı Devleti ihracattan alınan gümrük vergilerini yüzde 1’e indiren değişikliği imzalamak zorunda kaldı.
Osmanlı Devletinde sanayi

Baltalimanı Antlaşması’nın Osmanlı Üretim Sektörü Üzerindeki Etkisi

Osmanlı sanayi sektöründe 18. yüzyılın sonu itibariyle, iç pazarın ihtiyaçları dışında dış pazarlara ihracat yapan bir imalat da söz konusuydu. Ancak, sanayi devrimi ile birlikte Osmanlı Devleti dış pazarlarını kaybetmeye başladığı gibi dışarıdan mamul mal da almaya başlamıştı.

1838 Serbest Ticaret Antlaşması imzalanmadan önce, Avrupa’da ortaya çıkan sanayi devrimine dayalı seri üretim Osmanlı imalat sektörünü de etkilemeye başlamıştı. Ancak, Osmanlı ekonomisi daha açık pazara dönüşmediğinden, bunun etkisi bir miktar sınırlı kalmıştı.

Sanayi devriminin etkileri ile birleşen 1838 ticaret antlaşaması sonucu, İngiltere’nin Osmanlı Devleti’ne yönelik pamuklu dokuma ihracatı önemli ölçüde artmıştı. Bu da Osmanlı iplik imalatına ve pamuklu dokumacılığa ağır darbe indirmişti.

İngiltere’nin Osmanlı pazarlarını ele geçirmesinde kaliteli İngiliz ürünlerinin yanında düşük fiyatlarda etkili olmuş, 1840’lara kadar süren fiyat düşüşleri Osmanlı vatandaşlarını İngiliz mallarını tüketmeye zorlamıştı.

Sanayi devrimi sonucu iç pazarda daha çok ithal malların hakim olması sonucunda dokuma tezgahlarının sayılarında büyük düşüş gözlenmişti. Bu süreçten sadece Şam, Bursa, Halep, Amasya ve Diyarbakır gibi dokumacılıkta ön planda olan merkezler etkilenmemiş, ucuz İngiliz malları tüm Anadolu’ya yayılmıştı.

Baltalimanı Antlaşması’nın Osmanlı ekonomisi üzerindeki etkisi  1860’lı yılların başında hazırlanan bir rapor ile açıklanmıştır. Bu raporda, yabancı malların yerli mallara karşı olan üstünlüğü ve Osmanlı pazarını ele geçirmesi öne çıkarılmıştır.

Ancak bu olumsuz durumlara karşın belirli el sanatları ve sanayi kolları tamamen yok olmamış, el emeğine dayalı üretim önemli bir direnme göstermişti. Avrupa’nın ucuz mallarının yayılması bazı el sanatlarını olumsuz etkilerken, parça başı üretime dayalı yeni uzmanlık yapısı da ortaya çıkmıştı.

Yerli dokumacılar ucuz ve dayanıklı ithal ipliği kullanarak, İngiliz sanayisinin üretemediği kumaşları üreterek varlıklarını korumuşlardır.

Baltalimanı Antlaşması Sonuçları

1838 serbest ticaret antlaşması, ithal ürünlerin Osmanlı pazarını büyük ölçüde ele geçirmesine neden olmuştur. Geleneksel yöntemlerle yapılan üretime çok büyük hasar vermiştir. Avrupalı tüccarların hammaddeye yönelik artan talepleri enflasyon artışına neden olmuştur.

Üretimin gerilemesi ve azalmaya başlayan gümrük gelirleri sonucunda Kırım Savaşı’nın finansmanında sıkıntı yaşanmıştır. Bunun sonucunda devlet iç ve dış borçlanma yoluna gitmek zorunda kalmıştır.

Bu politikalar Osmanlı İmparatorluğu’nun ağır bir borç batağına sürükleyerek, 1881’de Muharrem Kararnamesi ile kurulan, Düyun-u Umumiye İdaresi ile sonuçlanacaktır. Düyun-u Umumiye İdaresi 1888-1914 yıllarında Osmanlı borçlarını aksatmadan ödemiştir.

Yararlandığım Kaynaklar:
  • Baltalimanı Antlaşması – Vikipedi
  • Osmanlı Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme (1820-1913) – Şevket Pamuk
  • Osmanlı İmparatorluğu’nun Dünya Ekonomisine Eklemlenmesinde Bir Dönüm Noktası: 1838 Serbest Ticaret Antlaşması – B. Ali Eşiyok

Sık Sorulan Sorular 


1838 Balta Limanı Antlaşması Önemi Nedir?

İngiliz vatandaşları Osmanlı ülkesinin ürünlerini ihraç etme imtiyazına sahip olmuşlardır. Transit vergisi kaldırılmıştır. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz ürünleri bir defaya mahsus gümrük vergisi ödeyebilme hakkına sahip olabileceklerdir.

Balta Limanı Ticaret Antlaşması Neden İmzalandı?

Osmanlı Devleti ve İngiltere arasında imzalanan Balta Limanı Antlaşması 1838 senesinde ekonomik ilişkilerin yoğunlaştığı bir dönemde imzalanmıştır. Mustafa Reşit Paşa, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’da çıkardığı isyanı önleyebilmek ve toprak bütünlüğünü koruyabilmek için İngilizlerden yardım istemiştir.

Balta Limanı Antlaşması Hangi Padişah Döneminde Yapılmıştır?

Antlaşmanın imzalandığı dönemde Osmanlı Devleti’nin başında Padişah II. Mahmut bulunuyordu. Baltalimanı Antlaşması 8 Ekim 1838’de Kraliçe Viktorya, bir ay sonra da Sultan II. Mahmut tarafından onaylanıp yürürlüğe girmiştir.
Diğer Yazılara Göz Atmak İster Misiniz?

İlgili Makaleler

Bir Yorum

ASLI için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu
Instagram Hesabımı Takip Et, Yeni İçerikleri Kaçırma