Uşi Antlaşması Hakkında Bilinmeyen Gerçekler
Uşi Antlaşması, 18 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti ile İtalya Krallığı arasında imzalanan antlaşmadır.
Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki egemenliğini sona erdiren antlaşma, İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan Uşi semtinde imzalanmıştır.
İtalya bu antlaşmaya Lozan Antlaşması adını vermiş olmasına karşın, Türkiye 24 Temmuz 1923’de imzaladığı Lozan Antlaşması’ndan dolayı bu antlaşma Uşi Antlaşması olarak kabul edilmiştir.
Uşi Antlaşması’nın Sebebi Nedir?
Uşi Antlaşması, İtalya ile savaş devam ederken Balkan Savaşının başlaması üzerine Osmanlı Devleti’nin zorla imzalamak durumunda kaldığı bir antlaşmadır.
Bu antlaşma sonucunda önemli topraklar kaybeden Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika’dan çekilmek zorunda kalmıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında birliğini sağlayan İtalya, sömürge faaliyetlerinden uzak kalmamaya gayret göstermişler. Bu yolda ilk adımlarını da Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki topraklarına göz koyarak başlatmışlardır.
Uzun süredir Trablusgarp bölgesini ele geçirmek için diğer devletler ile müzakereler yürüten İtalya, Osmanlı’nın içinde bulunduğu zayıf durumundan yararlanarak amacına ulaşmıştır.
Fransa ve İngiltere’nin ardından İtalya’nın da Kuzey Afrika’daki Osmanlı topraklarına elde etmesiyle birlikte, Osmanlı Devleti’nin Afrika’daki varlığı, Uşi Antlaşması ile sonlanmıştır.
İtalya milli birliğini sağladıktan sonra Tunus’u almayı hedeflemişse de burasının Fransa tarafından ele geçirilmiş olması nedeniyle dikkatini Trablusgarp’a çevirmiştir.
İtalya Eylül 1911’de bir takım bahanelerle Osmanlı Devleti’ne ile savaşı başlatmış ve sonunda imzalanan Uşi Antlaşması ile de Trablusgarp’ı ele geçirmiştir.
Afrika’daki son topraklarını da kaybeden Osmanlı Devleti bundan sonra kendisini I. Dünya Savaşı’na kadar giden bir sürecin içinde bulmuştur.
İtalya’nın Osmanlı Devleti’ne Karşı İleri Sürdüğü Nedenler
İtalyan Krallığı’nın Trablusgarp üzerindeki niyetleri hakkında İstanbul’a zaman zaman raporlar gelmekteydi. İstanbul’a yapılan açıklamalarda, yönetimin acil önlemler alması gerektiğini aksi takdirde Trablusgarp’ın elden çıkabileceği vurgulanmaktaydı.
Bunun yanında Trablusgarp’taki Osmanlı yöneticileri İtalyan şirketlerine de bir takım zorluklar çıkartarak işgal sürecinin yavaşlamasını sağlamaya çalışıyordu.
İtalya, Trablusgarp Savaşı’na yönelik adımı olarak 23 Eylül 1911’de Osmanlı Devleti’ne bir nota vermiştir. Yapılan açıklamda Osmanlı Devleti’nin halkını İtalyanlara karşı kışkırttığı, bu yüzden bölgedeki İtalyan vatandaşlarının güvenliğinin tehlikede olduğu belirtilmiştir.
28 Eylül’de İtalya Krallığı Osmanlı Devleti’ne kabul etmediği takdirde savaş ilan edeceğini belirten notayı vermiştir.
İtalya’nın 24 saatliğine verdiği notada, Trablusgarp ve Bingazi’nin Kuzey Afrika’nın diğer diğer bölgelerine göre gelişimden yoksun kaldığını, İtalya’nın bu konuda Osmanlı Devleti’ni sürekli uyardığı bildirilmiştir.
Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’da ki İtalya’nın ekonomik gelişimine son zamanlarda bir takım zorluklar çıkardığını belirtilmiş. Bölgede bulunan Türk subaylarının İtalyan vatandaşlarına karşı kötü davranışlarda bulunması nedeni ile bazı kışkırtmalar yapıldığını ve bu davranışların sadece İtalyanlar için değil diğer ülkeleri de ilgilendirdiği bildirilmiştir.
Kısacası İtalya’nın Kuzey Afrika’da bulunan vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için Trablusgarp ve Bingazi’nin işgaline karar verildiği bildirilmiştir.
Osmanlı Subaylarının Örgütlenmesi ve Direnişi
Trablusgarp’ın İtalyanlar tarafından işgale uğraması Osmanlı Devleti’nde büyük tepkiye sebep olmuştur. Bir çok gönüllü subay Trablusgarp’ı kurtarmak ve orada savaşmak için yetkililere başvurmuştur. Bir çok kişi kendi çabaları ile Trablusgarp’a ulaşmaya çalışacaktır.
Mustafa Kemal, Enver Paşa, Nuri Coker, Ali Çetinkaya ve Fethi Okyar gibi o dönemin genç ve vatansever askerleri Trablusgarp’a ulaşarak yerli halkı örgütleyerek ve İtalyanlara karşı direniş başlatmıştır.
İtalyanlar, Trablusgarp’da subayların ve halkın direnişi karşısında yetersiz kalınca donanmasını Ege Denizi’ne göndererek On İki Ada’yı işgal etmiştir.
İtalya’nın On İki Adaları işgal etmesinin nedeni, Trablusgarp’ta elde edemediği başarıyı örtbas ederek Osmanlı Devleti’ni bir şekilde barışa zorlamaktı. Fakat Osmanlı Devleti barış yapmaya yanaşmamıştır.
Balkan Savaşlarının patlak vermesiyle birlikte Trablusgarp’ta bulunan genç subaylar İstanbul’a geri dönmek zorunda kalmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Libya’daki direnmesi ve örgütlenmesi yarım kalınca ve Balkan Savaşı’nın da başlamasıyla birlikte Uşi Antlaşması imzalanmak zorunda kalınmıştır.
Uşi Antlaşmasının Maddeleri Nelerdir?
Balkan savaşının başlaması, İtalya’nın adaları işgal etmesi ve İzmir ve Trakya’daki sahillerinin bombalama riski gibi sebebler Osmanlı Devleti’ni çaresiz bir durumda kalmasına sebeb olmuştur.
Yaşanan bu olumsuz gelişmeler sonucu Osmanlı Devleti ile İtalya Krallığı arasında 15 Ekim 1912’de Uşi Barış Antlaşması imzalanarak savaşa son verilmiştir. Antlaşmanın maddeleri şöyledir;
- Trablusgarp ve Bingazi’ye özerklik verilecek. Bu şehirler yeni yasalara göre yönetilecek.
- Trablusgarp ve Bingazi’de Osmanlı Devleti’nin haklarını padişah adına naibü’s sultan olarak atanacak bir görevli koruyacak.
- Dini ve adli işler, padişahın seçeceği kadılar eliyle yürütülecekti. Kadı ve Naibü’s-Sultan’ın maaşları, Osmanlı hazinesinden ödenecekti.
- Trablusgarp ve Bingazi’de yaşayan halk, dini yönden Osmanlı halifesine bağlı kalacak.
- Osmanlı Devleti Libya’da bulunan sivil görevlilerini, askeri güçlerini ve memurlarını geri çağıracak.
- İtalya’nın işgali altında bulunan Ege Denizi’ndeki Rodos ve On İki Ada Osmanlı Devleti’ne teslim edilecek. Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları’nda bu adaları savunamayacak.
- İtalya, Osmanlı Devleti’ne kapitülasyonların kaldırılmasında yardımcı olacak.
- Osmanlı Devleti ve İtalyan Krallığı arasındaki düşmanlıklar sona erdirilecek.
- Savaş sırasında her iki devlet tarafından rehin alınan ve tutuklanan kişiler karşılıklı olarak iade edilecek.
- Savaş zamanında yapılmış olan düşmanca hareketler için iki tarafa da af getirilecek.
Uşi Antlaşmasının Önemi Nedir?
İki devletin kendi aralarında uzun tartışmalar sonucu imzalanan Uşi Antlaşmasının Osmanlı Devleti açısından en önemli özelliği, Kuzey Afrika’daki varlığını kaybetmiş olmasıdır.
Bunun yanında İtalya Krallığı 1912 senesinden itibaren Ege Denizi’nde bulunan Osman adalarını işgal etmeye başlamıştır.
Ege Denizi’nde yeterli şekilde Osmanlı Donanması’nın olmaması, Rodos adası hariç diğer adalarda asker olmayışı gibi sebeplerin yanında buralarda yaşayan Rumların İtalyanlara işgal döneminde yardımcıları olmaları gibi nedenlerle İtalya adaları işgalde hiç zorlanmamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Trablusgarp’da göstermiş olduğu başarılarından dolayı binbaşı rütbesine yükseltilmiştir.
Doğu Akdeniz’deki konumunu güçlendiren İtalya, Ege Denizinde kendisine alan açmayı başarmıştır. Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu krizin farkında olan ve buna göre politikalar yürüten İtalya, Avrupa dengesini analiz ederek çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Ardından da Trablusgarp’ta yapacağı işgal için bütün devletlerinin onayını almıştır.
Osmanlı Devleti, Libya halkının ve bölgeye zorlukla ulaşabilen Türk subaylarının mücadeleleri ile bu savaşı sürdürmüş. Balkan Savaşı’nın başlamasından dolayı da Uşi Antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır.
Dünya savaş tarihinde ilk kez savaş uçağı İtalyanlar tarafından Osmanlı Devletine karşı Trablusgarp Savaşında kullanılmıştır.
Bu savaşta ilk hava keşfi, ilk hava fotoğrafı, ilk hava bombardımanı bu savaş sırasında gerçekleşti. Trablusgarp savaşında İtalyanlar 28 uçak ve 4 balondan oluşan bir hava gücü getirdiler.
Uşi Antlaşması Sonuçları Nelerdir?
Balkan Savaşının başlaması sebebiyle Uşi Antlaşması’nı imzalamaktan başka çaresi kalmayan Osmanlı Devleti, antlaşma sonunda olumsuz olan sonuçlara da katlanmak zorunda kaldı.
Osmanlı ve İtalya arasındaki savaş sona erdi, fakat Uşi Antlaşması’nın en önemli sonucu Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp ve Bingazi’yi elinde tutamaması ve Kuzey Afrika’da elinde kalan son topraklarını kaybetmesidir.
Sömürgeci bir devlet olan İtalya, Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan bu yerleri ele geçirmeyi başarabilmiştir.
İtalyanlar ilk kez Ege Denizi’nde kendine alan açmayı başarmıştır. İtalya, Ege ve Doğu Akdeniz’de önemli bir güç haline geldi.
İtalya, II. Dünya savaşından mağlup çıkınca Uşi Antlaşmasının geçersiz olduğunu belirterek Rodos ve On İki Ada’yı Türkiye’ye vermeyi kabul etmedi ve bu adaları II.Dünya Savaşı bitiminde Yunanistan’a verdi.
Osmanlı Devleti barış görüşmeleri devam ederken ortaya çıkan Balkan Savaşı ve hemen ardından da I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine çok zorlu bir sürecin içine girmiştir.
Osmanlı Devleti’nin peş peşe girmiş olduğu bu savaşlar yüzünden, Avrupa devletlerinin hasta adam olarak da nitelendirdiği Osmanlı Devletini yıkma girişimlerinden ötürü Osmanlı Devleti hızlı bir şekilde sona yaklaşmıştır.