Sakarya Savaşı (Kozların El Değiştirmesi)
Sakarya Meydan Savaşı, Türk ordusu ile Yunan ordusu arasında 23 Ağustos 1921-13 Eylül 1921 tarihleri arasında gerçekleşen savaştır.
Türk milletinin kadın, çocuk, ihtiyar, genç, bir bütün halinde mücadele vererek yaptığı ve kazandığı zafer olan Sakarya Savaşı, Türk miletinin ölüm kalım mücadelesidir.
Sakarya Meydan Savaşı’nın Nedenleri
Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası, Yunan kuvvetlerinin 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkmasıyla başlamıştı. Yunanistan, Sevr Antlaşmasını Osmanlı Devletine kabul ettirebilmek için 22 Haziran 1920 tarihinde taarruza başlamışlar ve Anadolu’nun içlerine doğru girmeye başlamışlardır.
6-10 Ocak 1921 tarihlerinde Türk ve Yunan orduları Eskişehir’e yakın İnönü bölgesinde karşılaştılar. Yunan kuvvetleri sayı ve donanım bakımından üstün olmlarına rağmen, başarı elde edemeyip çekilmek zorunda kalmışlardır.
I. İnönü Zaferi’ne rağmen Yunanlıların savaşma hevesi devam ediyordu. İlk olarak Eskişehir’i alabileceklerini, ondan sonra da Ankara’ya yürüyebileceklerini düşünerek tekrar saldırmışlardır. II. İnönü Savaşı’da bir Türk zaferi olarak tarihe geçmişse de, Yunanlılar İnönü savaşlarından sonra vazgeçmemişlerdi.
Bursa ve Uşak ana merkez olarak yapılan Yunan saldırılarında, İsmet Paşa’nın emrindeki Batı ordusu Kütahya-Eskişehir Savaşları’nda geri çekilmek zorunda kalmıştı. Türk ordusunun yok olma ihtimali karşısında Mustafa Kemal Paşa Türk ordusunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesini uygun görmüştü.
Türk ordusu kuşatılmamak için Eskişehir’i ve Afyon’u bırakarak Sakarya Nehri’nin uzak kıyısına, Ankara’nın 75 kilometre kadar batısına düşen Polatlı’daki demiryolu istasyonunun yakınına çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşların başından beri Türk ordusunun kaybı 40.000 dolaylarındaydı ve kaçakların sayısı buna yakındı.
Kütahya-Eskişehir Savaşları sonucu geri çekilmeyle büyük arazi parçası Yunanlıların eline geçmiş; seferberlik ve ikmal açısından verimli ülke kaynaklarının büyük kısmı elden çıkmıştı.
Diğer yandan Batı Cephesi birliklerinin Sakarya gerisine çekilmesi, ordunun moralini bozmuş ve bunun yanında, yurt genelinde büyük moral kırıklığı yaşanmıştı. Ankara’da karamsarlık artmış ve şiddetli tartışmalar başlamıştı. Yapılan tartışmaların başlıkları şu şekildedir:
- Mustafa Kemal’e Başkomutanlık yetkisinin verilmesi
- Tekalifi Milliye Emirleri’nin alınması
- Meclisin Kayseri’ye taşınması
Mustafa Kemal’e Başkomutanlık Yetkisinin Verilmesi
Kütahya-Eskişehir Savaşlarında ordunun geri çekilmesi ve büyük arazi parçasının terkedilmesinin ardından, TBMM’de bazı milletvekilleri Mustafa Kemal Paşa’nın ordunun başına geçmesi isteğini dile getirmeye başlamıştı.
Diğer yandan, Meclis’te buna karşı çıkan vekillerde bulunmaktaydı. Başkomutanlığa itiraz edenler şöyle demekteydi: “Başkomutanlık unvanı Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyeti içindedir. Meclisin yetkisini kullanmak gibi bir imtiyazın verilemesi asla söz konusu olamaz.”
Ancak, yapılan görüşmeler ve tartışmalar sonunda TBMM, Mustafa Kemal’e 5 Ağustos 1921’de başkomutanlık yetkisini verdi. 5 Ağustos 1921’de 184 milletvekilinin oy birliği ile “Başkomutanlık Kanunu” kabul edilmiştir. Başkomutanlık verilmesi hakkında kanun maddeleri şu şekildedir:
- Millet ve memleketin geleceğine fiili olarak el koymuş tek büyük kuvvet olan ve üyelerinden her birinin anayasa ile hukuk ve dokunulmazlığı dolayısıyla koruma ve manevi şahsiyeti başkumandanlığa sahip bulunan TBMM aşağıdaki kayıtlarla başkumandanlık görevine Mustafa Kemal Paşa’yı getirmiştir.
- Başkumandan ordunun maddi ve manevi kuvvetini arttırmak için “TBMM’nin buna ait yetkilerini meclis adına fiili olarak kullanmaya izinlidir.
- Yukarıdaki maddelerle verilen sıfat ve yetkiler üç ay müddetle geçerlidir. Meclis gerekli gördüğü takdirde bu sürenin bitmesinden önce de bu yetkileri ve sıfatları kaldırabilir.
- Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanır.
- Bu kanunun yürütülmesine Türkiye Büyük Millet Meclisi sorumludur.
Milletimizi esir etmek isteyen düşmanları mutlaka yeneceğimize güven ve inancım bir an olsun sarsılmamıştır. Şu dakikada bu kesin inancımı yüksek topluluğunuza karşı, bütün millete karşı, bütün dünyaya karşı ilan ederim. Mustafa Kemal Paşa
Tekalifi Milliye Emirlerinin Alınması
Mustafa Kemal Paşa 8 Ağustos’ta, halkın elinde bulunan malzemelerin belirli bir yüzdesi sonradan geri ödenmek koşulu ile, orduya verilmesini kararlaştıran 10 maddelik “Tekalifi Milliye Emirleri’ni” yayınlamıştı. Bu emirler çerçevesinde kurulan Tekalifi Milliye Komisyonları, halka sonradan geri ödenmek üzere halkın elinde bulunan şu malzemeleri istemiştir:
- Satınalmalar için en büyük mülki amirin başkanlığında her ilçe merkezinde ücretsiz çalışacak komisyonlar kurulacak, komisyonlar, anbarları sayarak rapor tutacak.
- Her ev, birer takım çamaşır, bir çift çarık ve çorap verecek, çok yoksul olanların bu yükümlülüğünü de maddi durumu iyi olanlar karşılayacak.
- Asker elbisesi yapmaya yarayan bezlerin, kumaşların, ayakkabı malzemelerinin ve yiyecek maddelerinin yüzde kırkına el konacak.
- Ulaştırma araçlarına sahip olanlar her ay askeri araç ve gereçleri 100 kilometre uzağa taşıyacaklar.
- Terkedilmiş mallara el konacak, bu emirlere uymayanlar, vatan ihaneti suçuyla yargılanacak.
- Halk, elinde bulunan ve savaşa yararlı bütün silah ve cephaneyi, savaştan sonra geri almak üzere üç gün içinde hükümete teslim edecek.
- Benzin, vakum, gres yağı, vazalin, otomobil lastiği, tutkal, telefon makinası, kablo, tel gibi maddelerin yüzde kırkına el konacak.
- Demirci, marangoz, dökümcü ile kılıç, mızrak ve eğer yapabilecek ustaların adları, sayıları ve durumları tespit edilecek.
- Halkın elinde bulunan dört tekerlekli yaylı araba, dört tekerlekli at ve öküz arabaları ile kağnı arabalarının bütün donatımı ve hayvanları ile birlikte; ikinci olarak, binek hayvanları, yük hayvanları, deve ve eşşeklerin yüzde yirmisine el konacak.
Yunan ordusunu anayurdumuzun harim-i ismetinde (girilmesi yasak, temiz yerinde) boğarak kurtuluşa ve bağımsızlığa kavuşacağız. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa
Meclisin Kayseri’ye Taşınması
Eskişehir ve Afyon’un Yunanlıların eline geçmesi, Ankara’da büyük bir telaşa sebep olmuş, Fevzi Paşa Meclis’in gizli oturumunda Ankara’nın boşaltılabileceğini söylemişti. Meclis’in aralıksız çalışmasına karar verilirken, evrakların Kayseri’ye taşınması konusunda da Hükümet’e yetki verilmiştir.
Meclis’in Kayseri’ye taşınma ihtimali üzerine şiddetli milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşanmış, yapılan görüşmeler sonunda meclis Ankara’da kalmaya karar vermiştir.
“Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga edip ölmeye mi? Eğer meclisi taşımak istiyorsanız buyurun gidin. Ama ben gidemem. Tek başıma bile olsam, bayrağım, dinim ve vatanım için son kurşunuma kadar savaşırım. Son kurşunu da kafama sıkarım. Bu böyle biline.. Tunceli Milletvekili Diyap Ağa
Adım Adım Sakarya Savaşı
Mustafa Kemal Paşa 12 Ağustos 1921’de Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ile birlikte Polatlı’daki cephe karargahına giderek ordunun başına geçmiştir. Bu arada cepheyi kontrol etmiş ve daha sonra komutanlardan bilgi alarak 16 Ağustos’ta Ankara’ya dönmüştür.
Ankara’da bir gece dinlenen Mustafa Kemal Paşa, 17 Ağustos 1921’de Alagöz’deki karargâha dönmüştü, çünkü 23 Ağustos 1921’de Sakarya Meydan Muharebesi başlayacaktı.
13 Ağustos’tan 23 Ağustos’a kadar Yunanlılar önemli bir harekette bulunmamıştı. Yunan ordusunun amacı, Türk ordusunu yok ederek Ankara’yı ele geçirmek, TBMM Hükümeti’ni dağıtarak, İtilaf Devletleriyle beraber Sevr Antlaşması’nı zorla kabul ettirmekti.
Türk ordusunun amacı ise, Sakarya Nehri doğusunda savunmada kalarak, düşmanın saldırılarını kırmak ve elverişli koşullar oluştuğunda karşı saldırıya geçmekti.
23 Ağustos 1921
Papulas komutasındaki Yunan ordusu, Sakarya yayının doğusunda hazırlanmış bulunan Türk mevzilerine karşı bir saldırıda bulundular. 100 kilometrelik bir cephe üzerinde, tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Sakarya Savaşı 22 gün 22 gece sürecekti.
Bu savaşta iki şey keşfettim. Bunlardan ilki, ilk kez benim bulduğum şu formüldür: Vatanı korumakta hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bir baştan bir başa vatanın bütün yüzüdür. Vatanın bu sathı en son kayasına kadar düşmanla boğuşularak müdafaa edilecektir dedim ve bu formülü bir emir olarak bütün orduya tebliği ettim. Mustafa Kemal Paşa
Birinci gün meydana gelen çatışmalarda, önemli bir nokta olan Mangal Dağı düştü. Hava fırtınalı ve yağmurlu aynı zamanda da fırtına önden vurduğu için Türk askerlerinin görüş açısını engellemişti. Düşen yıldırımdan 4 Yunan askeri ölmüş, Yunan Birinci Tümeni’de 300 kişi kaybetmişti. Yunanlılar, çevirme amacıyla Türk Güney kanadına saldırıya başladılar.
Türk Üçüncü Grubu’na verilen emir doğrultusunda, süngü savaşları yapmadan ve emir almadan hiç birlik yerlerini terk etmeyecek, emirsiz geri çekilenlerden ilk ihtira uymayanların hemen idam edileceği bildirildi. Buna rağmen Üçüncü Grup’un ileri mevzileri Yunanlıların eline geçmiş, Türk cephesi kuzeye bükülmeye başlamıştı.
Sakarya Savaşı’nda Türk Kuvvetlerinin Sayısı
- 5.401 subay
- 96.326 er
- 54.572 tüfek
- 825 makinalı tüfek
- 169 top
- 32.137 hayvan
- 1.284 araba
- 2 uçak
Sakarya’da İlerleyen Yunan Kuvvetlerinin Sayısı
- 3.780 subay
- 120.000 er
- 75.900 tüfek
- 2.768 makinalı tüfek
- 286 top
- 3.800 hayvan
- 840 kamyon
- 18 uçak
24 Ağustos 1921
Sakarya Savaşının ikinci günü. Yunanlılar, Beylikköprü’den doğuya ve Ilıcasu’dan kuzeye köprü kurarak başka yerlerden aldatıcı saldırlar yapıp fırtınalı ve sis bulutu içinde sabaha karşı Sakarya’yı bu noktalardan da geçtiler. Mangaldağı tamamıyla Yunanlıların elinde. Türk ordusunun karşı saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı.
5. Tümen Komutanı Yarbay Kenan Bey, Mangaldağı’nı savunamadığı için görevinden alınmıştır. Yunan kuvvetlerinin kayıpları 1 subay ve 17 er ölü, 12 subay ve 209 er yaralı. Türk ordusuda kayıplar vererek bir parça geri çekildiler.
Subay ve erlerin verilecek ilk emirde düşmana yıldırım gibi atılarak şan ve şeref kazanmalarını isterim. Mustafa Kemal Paşa
25 Ağustos 1921
Beylikköprü’den Haymana’nın 25-30 kilometre doğusuna uzanan ve bütün cephelerde saldırıya geçen Yunanlılarla şiddetli çarpışmalar bütün gün devam etti. Türbetepe önünde önce Yunanlıların eline geçtiyse de, 7. Tümen’in alayları şiddetli saldırılar sonucunda tepeyi geri almayı başardılar. Ancak, tepe sonunda Yunanlıların eline geçti. Bu çatışmalarda savaşa giren 22 subay ve 452 şehit oldu.
Mangal Dağı’nı geri almak için yapılan saldırılardan bir sonuç elde edilemedi. Mangal Dağı kıyısında bulunan bir tepe karşılıklı yapılan saldırılar sonucunda tam 6 defa el değiştirdi. Yunan kuvvetlerinden 159 deve, 66 eşek ve bir otomobil Türk kuvvetlerinin eline geçti.
26 Ağustos 1921
Sakarya Savaşı’nın en kritik günü. Karailyas tepeleri Yunanlıların eline geçti. Türk kuvvetleri, demiryolu boyunca bir parça geriye çekildi. Kanlıgöl doğusunda saldırıya geçen Yunan kuvvetleri oldukça başarılı oldular. Saldırı, iki noktada durduruldu.
Türk cephesinde önemli sarsıntılar. Birinci Grup, Mangaltepe’den ileri saldırıya geçen Yunanlıların şiddetli saldırı ve Yunan topçusunun atışı karşısında, Birinci Grup’un dağ bataryası toprak altında kaldı. Grup komutanı İzzettin Bey, zor durumda oldukları bildirerek yardım istedi. Grup, bazı mevzileri terk etmek zorunda kaldı.
Yunanlılar, 38. Samsun Alayı’na yaptıkları gece saldırılarında başarılı oldular ve bazı mevzileri ele geçirdiler. Kartaltepe ve Yıldıztepe’de elden çıktı. Birçok yerde Yunan saldırısı geri püskürtüldü.
27 Ağustos 1921
Sakarya Savaşı’nda çarpışmalar şiddetini arttırarak devam ediyor. Türk kuvvetleri, yeni mevzilerinde gece boyunca siperlerini kazdılar. Yunan kuvvetlerine saldırı emri verildi. Çatışmalarda yorulmuş ve uykusuz kalan askerler, sabah olunca yeniden savaşmak zorunda kaldılar. Cephenin sol kısmındaki Yunanlıların Kale Grato adını verdikleri Güzelcekale’nin yüksek tepeleri Yunanlıların eline geçti.
Türk kuvvetleri sert savunma yaparak adım adım geri çekiliyorlar. Yunanlıların Türk ordusunu çevirme hareketi başarılı olamayınca, mevzi başarıları ile yetinmek zorunda kaldılar.
Bir Türk süvari tümeni, Yunan Ordusu Başkumandanı Papulas’ın karargâhını bilmeden bastı. Papalus baskından, son anda kurtuldu. Her iki tarafta ciddi kayıplar vermeye devam ediyor. Örneğin, Yunan Birinci Kolordusu’nun ölü ve yaralı olarak verdiği kayıp, 130 subay olmak üzere 3.700 civarında.
Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunmaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder… Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa
28 Ağustos 1921
Sakarya’da çarpışmalar bütün gece sürdükten sonra 28 Ağustos günü gerçekleşen çarpışmalarda demiryolu boyunca Dördüncü Grup bölgesine yapılan Yunan saldırısı, göğüs göğüse yapılan Yunan saldırısı akşama doğru püskürtüldü.
Türk ordusunda son ihtiyatlar da savaşa sürülerek Yunanlılar 500 metre geriye atıldı. Türk süvarileri de Yunan ikmal hattını tehdit etmeye devam ediyor. Bu arada, onaltı Yunan otomobili saf dışı edildi. Cephenin başlangıçta güneyini oluşturan Birinci Grup, şiddetli çarpışmalardan sonra geri çekildi.
Türk cephesi, kuzeyden güneye doğru uzanırken, batıdan doğuya doğru uzanan bir çizgi halini almaya başladı. Yunan İkinci Kolordu Birlikleri Güzelcekale kayalıklarının yanınan kadar yaklaştılar. Bu arada, Yunanlılar yiyecek ve atları için arpa sıkıntısı çekiyorlar. Örneğin, Yunan atları koşamadığı için keşifleri yaya olarak yapmak zorunda kalıyorlar.
Yaralı Yunan askerlerinin durumunu soran Başkomutan Papaulas’ı askerler protesto ettiler. Türk ordusunda subay sıkıntısı çekilmeye başlandı. Birinci Grup ‘ta bazı taburların komutası teğmenlere kaldı.
29 Ağustos 1921
Sakarya cephesinde her iki tarafın piyade ve topçu atışları bütün gece devam etti. Savaş, bütün şiddeti ile sabahtan akşama kadar da sürdü.
Yunan kuvvetleri, Türk kuvvetlerine önemli kayıplar verdirerek biraz daha ilerlediler. Yunan kuvvetlerine saldırıya devam emri verildi. Cephenin ortalarında bulunan Yıldız-Sapanca hattındaki Yunanlılar, Türk cephelerini yardılar.
61. ve 57. Tümenler, bazı toprakları Yunanlılara terkederek geri çekilmek zorunda kaldılar. Yunan İkinci Kolordusu Güzelcekale’nin tamamını işgal etti. Türk kuvvetlerine önemli kayıplar verdiren Yunanlıların kuvveti de azalıyor. Yunan ikmal merkezi çok gerilerde kaldı. Yunan askerlerine bir ekmeğin altıda biri verilebiliyor.
Türk Samsun Alayı’nda birlikleri yönetecek subay kalmadı. Türk ordusu, savunma hattını 2 kilometre daha geriye çekti. Böylece savaşın başında kuzeyden güneye uzanan savunma hattı, batıdan doğuya doğru uzanan bir hat halini adı.
30 Ağustos 1921
Sakarya cephesinde sessiz gece. Türk kuvvetleri, Büyük Çalış ve Kara Süleyman köyleri civarlarındaki ikinci savunma mevzilerine çekildiler. Yunanlılar bir miktar toprak daha kazandı. Yunanlıların sol kanat genel saldırıları durdu.
Meydan savaşı, adeta mevzi çarpışmaları halini aldı. Her kolordu adeta kendi hesabına dövüşüyor. Bugün de saldırı ve karşı saldırılarla geçti. 3 uçakla faaliyet gösteren Türk pilotları, gerekli bilgileri topladılar. Yunan uçakları ise, Türklerin geri çekildiği haberini verdi. Bu arada, Türkler Yunan ikmal kolundan on otomobil ele geçirdi.
İlginizi Çekebilir: Paris Barış Konferansı Hakkında 5 İnanılmaz GerçekYunan saldırısının ağırlık merkezi, cephenin orta kısmında kısmında bulunan 4. Grup bölgesine kaydı. Duatepe, önce Yunanlılardan alındıysa da sonra yeniden Yunanlıların eline geçti. Kartaltepeyi’de işgal eden Yunanlılar, Polatlı tren istasyonunun 4 kilometre yakınına kadar geldiler.
Türk cephesi biraz daha kuzeye, Haymana güneyine alındı. Yunanlılar bu kısmıda aşmaya çalışmışlarsa da, başarılı olamadılar.
31 Ağustos 1921
Sakarya Meydan Savaşı ikinci haftasına girdi. Demiryolu boyunca saldıran Yunanlılar, cephenin merkezinde bulunan Üçüncü ve Dördüncü Gruplar arasında bir gedik açtılar.
Sol kanatta Yunanlılar bazı bölgeleri ele geçirdikten sonra durduruldu. Çaldağı’nın bazı kısımları Yunanlıların eline geçtiyse de karşı saldırı ile bir kısmı kurtarıldı. Ancak, dağın batı yakası Yunanlıların elinde kaldı.
İlginizi Çekebilir: Versay Antlaşması ve İnanılmaz GerçeklerTürk kuvvetlerine dağı tamamen geri almaları emri verildi. Yunanlıların cepheyi yarma ihtimaline karşı Türk Dördüncü Grubu biraz daha geri çekildi. Bu arada, Türk ordusuna, saldırıya uğrayan komşu birliklere yardım edilmesi talimatı verildi.
1 Eylül 1921
Sakarya Savaşı’nın Türkiye açısından en kritik günü. Çarpışmalar en kanlı ve zor noktaya ulaştı. Türk kumandanlığı savaşa hazır olan bütün kuvvetlerini Haymana ve Çaldağı bölgesinde savaşa yolladı. Düzenli birlikler, Polatlı’nın 3 kilometre batısına çekildi. Düşman ateşi altında kalan Polatlı boşaltıldı.
Haymana’nın savunulması için 2. Grup’un yaptığı çarpışmalarda 82 subay, 900 er, 3 alay ve 5 tabur komutanı kaybedildi. 15. Tümen topçularında 17, 24. Tümen topçularında ise sadece 129 atımlık cephane kaldı. 42. Alay komutanlığı ile 2. Grup Komutanlığı’nın idaresi yedek teğmenlerin elinde kaldı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınmasını emretti. Türk ordusunda cephane sıkıntı devam ediyor. Yunanlıların Çaldağı’nı tamamiyle ele geçirmek için yaptıkları saldırı başarıya ulaşamadı, ancak Duatepe Yunanlıların eline geçti.
Cepheye yakın köylerin kadınları, askerler için yemek hazırlıyor, bunları askere ulaştırıyor. Kayıpları yüksek olan Yunan kuvvetlerinde de açlık ve savaş yorgunluğu görülmeye başlanıyor.
Yıllarca mücadeleye mecbur olsak bile Yunanlıları Anadolu’dan çıkarmaya kesin olarak karar verdik. Türkiye Türklerindir. Savaş pahalı bir iştir, fakat elimizdeki silahları bıraktığımız zaman nasıl tamamen harap olacağımızı da biliyorum. Mustafa Kemal Paşa
2 Eylül 1921
Türk cephesinin kilit noktası olan Çal Dağı, tamamen Yunanlıların eline geçti. Bu başarı, Yunanlıların umudunu kuvvetlendirdi. Türk savunma mevzileri, Haymana’nın hemen güneyine sevk edildi. Yunanlılar bütün cephe boyunca saldırılarda bulundular.
İsmet Paşa, Haymana mevzilerinin son ihtiyatlar ve ve son fedakarlıklar verilerek savunulmasını emretti. Dördüncü Grup’un topçu cephanesi bittiğinden topçular mevzilerinden geri alındılar. Savaş, süngü ile boğaz boğaza devam ediyor.
Başkomutan Mustafa Kemal, savaş sonucunun bir iki güne kadar belli olacağını açıkladı. Karşı saldırılar, büyük kayıplara sebep olduğu için Türk ordusuna sadece savunma ile devam edilmesi emri verildi. Yunan ordusunun da gücü tükenmiş ve moral bozucu propagandalar yayılmaya başlamıştır. 2 Eylül’de Yunanlılar 49 subay daha kaybettiler.
3 Eylül 1921
Yunanlılar, Çal dağı kuzeyinde önemli topraklarını ele geçirdiler. Haymana-Polatlı yolunun Ahırkyu-Şıhali arasındaki bölümü Yunanlıların eline geçti. Birçok yerde süngü ve el bombası ile savaşa devam ediliyor. Bu gelişmelere karşılık cephede genel bir durgunluk gözleniyor.
Yunan ordusunu dinlenirken, her iki taraf kendini toparlıyor. Türk ordusunda savaşın kazanılacağı umudu artmaya başladı. Yunanlılar savaşın başladığı 23 Ağustos’tan bu yana 15 kilometrelik arazi ele geçirmiş bulunuyorlar.
Yunan 2. Kolordu Kumandanı Andreu, Papulas’a bir mektup yazarak, Ankara’yı ele geçirmekten önemli bir kazanç elde eilemeyeceğini bildirdi. Türk ordusunu sağdan çevirme çevirme hareketinden vazgeçilerek, soldan bir çevirme hareketi yapılması, alınacak sonuca göre Ankara’ya yürümek veya Sakarya’dan geri çekilmek kararlarından birinin alınmasını istedi.
4 Eylül 1921
Bazı Yunan birlikleri yoğun bir top atışıyla saldırıya geçtiler. Göğüs göğüse süngü savaşları yapıldı. Yunanlılar, Polatlı’nın güneydoğusundaki Eski Polatlı sırtların işgal ettiler. Birkaç kilometrelik arazi kazanan Yunanlılar, Türk mevzilerine 100-150 metre kadar yaklaşmışlarsa da, 600 kayıp vererek geri çekilmek zorunda kaldılar.
“Ankara’yı alma isteği felakete sebep olabilir. Bu felaket, bu zamana kadar elde edilen başarılar üzerinde de çok kötü etki yapar. Siyasi durumun böyle bir hezimeti göze almaya değer olup olmadığını bidirmenizi beklerim” Yunan Başkomutanı Papulas
5 Eylül 1921
Yunan genel saldırısı Haymana-Eski Polatlı arasında bulunan merkezden yeniden başladı. Türk ordusuna, düşen her noktanın karşı saldırı ile geri alınması emredildi. Yunan saldırısı, büyük kayıplar verilerek geri püskürtüldü. Başkomutan Papulas, Türk ordusunun yenildiğini, Yunan ordusunun Sakarya’nın doğusuna yerleştiğini ilan etti.
İlginizi Çekebilir: Sevr Antlaşması’nın Arka Planını AnlamakYunan ordusuna, saldırıları durudurup bulundukları yerde kalmaları emredildi. Böylece Yunan ordusu, Sakarya Savaşı’nda en uç noktada durmuş oldu. Bundan sonra üstünlük Türk ordusuna geçecek, 4 günlük bir hazırlıktan sonra Türk ordusu 10 Eylül’de karşı saldırıya geçecektir.
6 Eylül 1921
Sakarya Savaşı’nda durgunluk. Cephede keşif hareketlerinden başka faaliyet görülmemiştir. Yunan kuvvetleri savunmaya çekilmişler, bunun yanında da Çaldağının bazı yerlerinden çekildiler. Mevzilerini tahkime başlayan Yunanlıların geri hatlarında belirgin bir telaş gözlenmeye başlandı. Papapulas, çekilmek için Başbakan’dan emir bekliyor.
7 Eylül 1921
Sakarya Savaşı Türklerin lehine gelişmeye başlamıştır. Türk ordusu yaptığı keşif saldırılarında başarılar elde etmeye başladı. Ancak, Yunanlıların mevzilerini hala ellerinde tuttukları anlaşıldı. Bazı Yunan birlikleri Sakarya’nın batısına geçtiler. Türk kumanda heyeti, Yunanlıları yenilgiye götürecek önemli kararlar aldılar.
8 Eylül 1921
Sakarya Savaşı’nda 17. gün. Türk ordusu yarın da devam edecek saldırı için hazırlıklara başladı. Cephenin sol kolundan Yunanlılara saldırılar yapıldı. Yunan ordusu, hayvanları için gıda sıkıntısı çekmeye başlıyor.
Yunanlıların Sivri’den Gökgöze kadar olan bölgeden çekildikleri gözlendi. Yunanlılar, çekilmeyi güvence altına almak için bazı saldırılarda bulunmuşlardır. Papaulas hükümetine Ankara’yı almaktan vazgeçmelerini önermiş, askerin moralini yükseltmek için acil şekilde ateşkes sağlanmasını istemiştir.
9 Eylül 1921
Mustafa Kemal Paşa, İsmet ve Fevzi Paşa’lar, Zafertepede Kazım Özalp Bey’in karargahında toplandılar. 10 Eylül’de düşmanın Sakarya’ya doğru sürülmesine, Sakarya geçitlerinin ele geçirilmesine karar verildi. Alınan kararlar bütün birliklere aktarıldı.
Türk ordusu merkezde ve sağ kanatta cephesini biraz ileri aldı. Bu arada, Yunan ordu kumandanlığı, Türk saldırısının beklendiğini bildirerek savunma tedbirlerinin alınmasını istedi.
10 Eylül 1921
Türk ordusu gece boyunca saldırı hazırlıkları yaptı. İnsiyatifi ele alan Türk ordusu, sabah saat 07:30’da karşı saldırıya geçmiştir. Ancak, yapılan şiddetli saldırılara karşı bazı Yunan mevzileri ele geçirilememişti.
Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa ve Albay Kazım Bey, Zafertepeden harekâtı izliyorlar. Bu sırada, 5. Tümen, şiddetli çarpışmalardan sonra Duatepe’yi ele geçirmiştir. 18 gün önce kaybedilen Mangal Dağı’da, herhangi bir çatışma yaşanmadan tekrar kazanılmıştır.
Eski Polatlı’da Türk ordusu tarafından alındıktan sonra, Yunan ordusuna geri çekilmesi emri verilmiştir. Yunanlılar, ulaştırma araçlarını ve ağırlıklarını Sakarya’nın batısına çekmeye başlamışlarıdır.
11 Eylül 1921
Yunan Ordusu Başkumandanı, Sakarya’nın batısına çekilme emri verdi. Yunanlılar, çekilmeyi güvence altına almak için Türk cephesinin sağ kanadı olan Polatlı batısında ve merkezinde şiddetli saldırılarda bulundular. Bu arada, Duatepe’yi almak için yaptıkları girişimde sonuçsuz kaldı.
Türk cephesi bir parça çekilirken, 5. Tümen ise Yunanlıları çevirmeye çalışıyor. Yunan kuvvetleri, cephelerini muhafaza ederek ana kuvvetlerini geri çektiler. Türk kumandanlığı, cephane yetersizliğinden dolayı, bazı birliklere zorunlu olmadıkça cephane kullanmamalarını emretti.
12 Eylül 1921
Sakarya Savaşı’nda 21. gün. Yunanlılar bütün önemli mevzilerini bırakarak Sakarya’nın batısına geçme uğraşı veriyorlar. Cephenin batı bölümlerinde Türkler, sabah Yunan siperlerini boş buldular. Yunanlıların çekilmeye başlandığını anlaşılınca, Türk ordusuna saldırılarını şiddetlendirmesi emri verildi.
Yaşanan kanlı çarpışmalardan sonra elden çıkmış olan Çal dağı çatışma yaşanmadan ele geçirildi. Öte yandan, Sakarya’ya hakim Duatepe, Kartaltepe ve Beştepeler de kazanıldı.
13 Eylül 1921
Sakarya zaferi. Yunanlıların, Ankara’yı ele geçirerek Türk direnişini sona erdirmek amacıyla 23 Ağustos’ta başlattıkları ve 22 gün 22 gece süren Sakarya Savaşı, Türk ordusunun zaferi ile sonuçlandı. Güneşin doğması ile saldırılarına başlayan Türk ordusu, karşısındaki Yunan artçı mevzilerini de boş buldular.
Türk ordusu her koldan ilerlerken, Yunanlıların çekilmesi ile Sakarya’nın batısı Türklerin eline geçti. 22 gündür adım adım savunularak terkedilmiş bölgeler kurtarılmıştır. Yunanlılar geri çekilirken, Sakarya üzerinde bulunan bütün köprüleri imha ettiler.
Türk süvarileri Yunan cephe hattı gerisinde bulunan Sivrihisar’a bir baskın düzenleyerek 400 esir Türk erini kurtardı. İki Yunanlı doktor, Yunan hastaları ve erleri esir alındı. Yunanlılar, 17 Eylül’e kadar Sakarya batı kıyılarındaki mevzilerinde kalacaklar, buradan da eski mevzilerine çekileceklerdir.
Kutsal topraklarımızı çiğneyerek Ankara’ya girmek ve memleket bağımsızlığının fedakar muhafızı olan ordumuzu yok etmek isteyen Yunan ordusu yirmi bir devam eden pek kanlı savaşlardan sonra Allahın yardımı ile mağlup edilmiştir. Ordumuzun karşı taarruza geçmesi üzerine geri kaçmak suretiyle, kahraman Türk askerinin süngülerinden kurtulmak isteyen düşman ordusuna çekilme sırasında aman verilmemiş ve önemli kuvvetleri Sakarya’nın doğusunda imha edilmiştir. Başkumandan Mustafa Kemal
Sakarya Savaşı Sonrası İmzalanan Antlaşmalar
- Türkiye’nin savaşı kazanacağı konusundaki tereddütleri Sakarya Savaşı ile azalan Fransa Ankara Antlaşma’sı (20 Ekim 1921) imzalanmıştır. Bu antlaşma, Ankara Hükümeti’nin ilk kez batılı bir devlet tarafından tanınması anlamına da geliyordu. Sonuç olarak güney cephesi kapanmıştır.
- Ankara Hükümetinin zaferiyle sonuçlanan Sakarya Savaşı’ndan sonra Sovyet Rusya’nın aracılığıyla üç Sovyet Cumhuriyeti Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile Kazım Karabekir’in temsil ettiği TBMM Hükümeti arasında 13 Ekim 1921’de Kars Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile doğu sınırımız kesinlik kazanmıştır.
- 2 Ocak 1922 tarihinde Ukrayna ile Türk-Ukrayna Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması imzalanmıştır.
- İngiltere ile Türkiye arasında 23 Ekim 1921’de Türk-İngiliz Esir Değişimi Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Malta’da tutuklu bulunan Türklerin tamamı ile Ankara Hükümeti’nin elindeki İngilizler karşılıklı olarak serbest bırakılmıştır.
Sakarya Savaşı Sonuçları
- 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Savaşı’yla 1683 Viyana Kuşatması’ndan sonra Batı karşısında devam eden Türk geri çekilişi, 283 yıl sonra, 1921’de Ankara önlerinde; Polatlı-Haymana’da durdurulmuştur.
- Sakarya Savaşı’nda 3713 şehit, 18.480 yaralı verdik. Türk ordusunda şehitlerin 277’si, yaralıların ise 1058’i subaydı. Bu nedenle Sakarya Savaşı “Subay Savaşı” olarak da bilinir.
- TBMM, 19 Eylül 1921’de Mustafa Kemal’e gazilik ve mareşallik rütbesi veren kanunu kabul etti.
- Uluslararası toplumun (özellikle İngiltere’nin) TBMM güçlerine bakışı değişmiş ve Yunanistan, arkasındaki İngiltere desteğini kaybetmiştir.
- Sakarya Savaşı’nın kazanılmasıyla, Türk milletinin savaşın kazanılacağına olan inancı yerine gelmiştir
- Sakarya Savaşı’ndan sonra Yunan ordusu savunmaya çekilirken, Türk ordusu taarruza geçmiştir.
- İtalya Anadolu’dan tamamen çekilmiştir.
- Günümüzde Yunanistan ve Türkiye dışında çok az bilinmesine karşın, Sakarya Savaşı tarihsel önem taşımaktadır. Bir bakıma Birinci Dünya Savaşı’nın son gerçek muharebesidir.
- Sakarya Meydan Muharebesi – Vikipedi
- Kurtuluş Savaşı Günlüğü IV. Cilt – Sakarya Savaşı’ından Lozan’ın Açılışına – T.T.K
- Atatürk Etkisi – Sinan Meydan
- Kuvayı Milliye Ruhu “Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi” – Samet Ağaoğlu
- Osmanlı’da Son Fasıl Savaş, Devrim ve Ortadoğu’nun Şekillenişi – Sean McMEEKIN