Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine Atanması
Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine atanması 30 Nisan 1919 tarihli emir ile gerçekleşmiştir. Yunan ordularının İzmir’i işgal ettiği zaman, Mustafa Kemal Paşa’da Samsun’a 9. Ordu Müfettişi olarak yola çıkmak üzere hazırlıklarını tamamlamak üzeredir.
7 Kasım 1918 tarihinde Yıldırım Orduları Grubu ile 7. Ordu ortadan kaldırılmış ve Mustafa Kemal Paşa Savunma Bakanlığı emrine verilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’ya 7 Kasım’da geçici olarak görevine son verilmesi ve İzzet Paşa ile ateşkesin yorumlanması üzerine karşılıklı telgraflaşmalarının İngilizler tarafından öğrenilmemesi kendisi adına bir şans olmuştur. Aksi takdirde onun da, Ali İhsan Paşa’nın uğradığı akibetten kurtulması güç olurdu.
Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da Hangi Faaliyetlerde Bulundu?
Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın bazı maddelerini çok karışık ve gelecek için tehlikeli görmüştür. Daha 11 Kasım’da İzzet Paşa’ya bir telgraf yollayarak, Toros tünelleri, Suriye sınırı gibi konularda ve ateşkesin bazı şartlarında karışıklık olduğunu belirterek açıklama ister.
İzzet Paşa ile karşılıklı yapılmış olan görüşmelerden istediğini elde edemeyeceğini anlayan Mustafa Kemal Paşa, 10 Kasım’da Adana’dan İstanbul’a dönmek için hareket eder.
13 Kasım’da İstanbul’a ulaşan Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’da bağımsızlık mücadelesine başlamak için fırsat kollayacaktır. Bunun için de öncelikle İzzet Paşa kabinesinin tekrar iş başına gelmesi için çalışmalara başlar.
Bir gün İzzet Paşa tarafından makine başına davet edildim. Kendisi kabineden istifa ettiklerini bildirdikten sonra benim İstanbul’da bulunmamın uygun olacağını söyledi. Ben bu sözlerden İstanbul’da sıkıntılı durumlar olduğunu anlayarak zaten kumanda ettiğim grup feshedilmiş olduğu için İstanbul’a hareket ettim. Mustafa Kemal Paşa
İzzet Paşa’yı Hükümete Getirme Faaliyetleri
İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, İzzet Paşa ile Fuad Paşa türbesi karşısında bulunan konağında buluşmuştur. Mustafa Kemal Paşa ile görüşen İzzet Paşa Mustafa Kemal Paşa’ya istifa nedenlerini açıklamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, en sonunda bir onur meselesi yüzünden böyle bir zamanda hükümeti bırakmanın uygun olmadığı düşüncesini açıklamıştır.
Ona göre sadrazamlık makamına davet edilen Tevfik Paşa kabinesinin düşürülmesi ve tekrardan bir İzzet Paşa kabinesinin oluşturulması gerekliydi. Bu yüzden, Mustafa Kemal Paşa, önce eskiden arkadaşlık ettiği bütün vekillerle, kabineyi nasıl düşürecekleri konusunda konuşmuştur.
Düşüncem, güvenoyu verilmemesi yönündeydi. Eski tanıdığım veya o gün tanıştığım vekillere bu düşüncemi kabul ettirmeye çalıştım. Mustafa Kemal Paşa
Mustafa Kemal’in görüştüğü bazı vekiller eğer güvenoyu verilmezse, Meclisin dağıtılacağını düşünmüşlerdir. Onlara göre meclis dağıtılmazsa biraz zaman kazanmak mümkün olacak ve faydalı çalışmalar yapılabilecekti.
Mustafa Kemal Paşa ise Meclis’in dağıtılacağından şüphe etmemiştir. Ona göre zaman kazanmak için, özellikle güvenoyu vermemek ve bunda ısrar etmek, bu arada yeni bir İzzet Paşa kabinesinin kurulma çarelerinin aranmak daha doğru idi.
Bazı vekiller özel toplantı yapan Mustafa Kemal Paşa, teklifinin kabul edileceğini düşünmüştür. Vekiller toplantı salonuna girdikten sonra oylamaya başlanmışsa da, Tevfik Paşa Hükümeti güvenoyunu çoğunlukla elde etmeyi başarmıştır.
Padişah Vahdettin İle Görüşmeleri
Mustafa Kemal Paşa’nın zamanında veliaht olan Padişah’ın refakatinde Almanya’ya gerçekleştirdiği seyahati kendisine kaderin bir armağanı olmuştu. Bu fırsat ile Mustafa Kemal Paşa’yı yakından tanıyan Padişah, Mustafa Kemal Paşa’nın Gelibolu’daki başarılarını hayranlıkla duyduktan sonra kişisel kıymetini de tebrik etmişti.
4 Temmuz 1918’de Padişah Vahdettin Osmanlı tahtına çıkınca, Mustafa Kemal Paşa kendisine bir tebrik telgrafı gönderdiği gibi 19 Temmuz’da da Lütfi Simavi’ye Padişaha verilmesi için bir mektup yazmıştır.
Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a döner dönmez 13 Kasım 1918’de Padişah’ın kendisini kabul rica etmiştir. Amacı padişahla açık konuşup, alınması gereken önlemleri kendisine iletebilmekti. Mustafa Kemal Paşa’nın padişah ile görüşme isteği 15 Kasım 1918 tarihinde kabul edilmiştir. Bundan sonraki yapılacak iki görüşme de 29 Kasım ile 20 Aralık 1918 tarihlerinde gerçekleşmiştir.
Padişah, yapılan görüşmede kendisine karşı birtakım subayların girişimde bulunup bulunmayacakları hakkında endişelerini dile getirmiş ve kendisinden bu konuda güvence verip vermeyeceğini bildirmesini istemiştir.
Gazeteciler İle Yaptığı Röportajlar
Mustafa Kemal ile gazetecilerin yaptıkları görüşmeler büyük öneme sahiptir. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’a döndükten sonra çeşitli zamanlarda gazeteciler ile görüşmüş ve onlara röportaj da vermiştir.
Bu röportajlardan birincisi 17 Kasım 1918 tarihinde “Minber” gazetesinde yayımlanmıştır. Mustafa Kemal Paşa bu konuda, İngilizlere karşı beslediğiniz duygular hakkında bazı bilgiler vermiştir.
Bu savaşta İngilizlerle Arıburnu, Anafartalar ve Filistin cephelerinde karşı karşıya pek çok savaşlar verdim. Ben bu savaşlarda her zaman vatanın savunmasından ibaret olan asli görevimi yerine getirdim. Bundan dolayı kalbimde düşmanlık duygusu bulunmamaktadır. Mustafa Kemal Paşa
İkinci röportaj 18 Kasım 1918 tarihinde “Vakit” gazetesinde yayımlanmıştır. Bu röportajda Mustafa Kemal Paşa, İngiltere Hükümetinin Osmanlılara karşı olan iyi niyetlerinden şüphe etmek istemem diyerek açıklamada bulunmuştur.
Eğer adı geçen antlaşma belgesinin uygulanmasında yanlış anlaşılan bir durum sözkonusuysa bunun sebebini acilen anlamak ve muhataplarımızla anlaşmak gerekir. Elbette bu görev hükümetlere düşer. Benim bildiğime göre hükümetimiz bu anlamda gerekli girişimlerde bulunmuş ve bulunmaktadır. Mustafa Kemal Paşa
İngiltere Yüksek Komiserliği Dışişleri Bakanlığı’nın talimatına uyarak özellikle “Teceddüt Partisi’nde” yeniden teşkilatlanan “İttihatçılar”a dikkatini yöneltmesinden dolayı; Mustafa Kemal Paşa “Söz” gazetesinede röportaj vermiştir.
Gazetenizin 29 Aralık 1918 tarihli sayısında bazı kaynaklardan size verildiğine göre benim Teceddüt Partisi’ne katıldığım hakkında bir haber yayınlanmıştır. Ben askeri sıfat ve makamımla ilgi ve alakamı korumaktayım. Bundan dolayı gerçeğe dayanmayan haberin yalanlanmasını rica ederim. Mustafa Kemal Paşa
Mustafa Kemal Paşa’nın 1919 Ocak ve Mart aylarındaki faaliyetleri hakkında çok fazla güvenilir kaynak bulunmamaktadır. Kendisinden defalarca görüşme isteğinde bulunmuş olan Rahip Frew,’in “İttihat ve Terakki’nin cinayetlerini önce onaylamalısınız” şeklindeki isteğine ait olarak 1926 tarihli anılarında şunları yazmıştır:
İttihat ve Terakki’nin temsilcisi değilim, fakat vatansever bir topluluktu. Başlangıcından sonrasına kadar ben de bu cemiyetin içinde bulundum… çok hataları ve yanlışları olabilir, ama vatanseverliği tartışmaların üstündedir. Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Paşa’ya Olan Güven Nasıl Ortaya Çıktı?
Zamanında Enver Paşa’nın karşısında bir duruş sergilemekle beraber, Hürriyet ve İtilafçılar tarafından da bir türlü kendisine güvenilmeyen Mustafa Kemal Paşa neden başkaları gibi tutuklanmamıştı.
Ateşkes döneminde İzzet Paşa’dan sonra görev alanlar, Mustafa Kemal Paşa’yı Talat Paşa ve Enver Paşa’nın ile çoğunlukla İttihat ve Terakki topluluğunun muhalifi olarak görmüşlerdir. Bu yüzden de kendisini yanlarına çekebileceklerini ve onlara hizmet ederek faydalı olacağı düşüncesini taşımışlardır.
Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’da bulunduğu dönemde, bir aralık İçişleri Bakanlığı’nda bulunan Mehmet Ali Bey adında bir kişi, Şişli’deki evinde ziyaret etmiştir. Bu ziyaretinden memnun kalan Mehmet Ali Bey, daha sonra da Deniz Bakanı Avni Paşa ile gelerek çeşitli konular üzerinde Mustafa Kemal Paşa ile konuşmuşlardır.
Fakat İttihatçıdır diyorlar, doğru mu? diye Mehmet Ali’nin endişe ileri sürmesi üzerine onun bu endişesi üzerine: “İttihatçı değildir. Savaş sırasında ve hatta daha önce Enver Paşa ile olan mücadeleleri bunu ispata yeterlidir, zannederim”Ali Fuat Cebesoy
Mustafa Kemal Paşa bu kişilerle artık dost olmuş olduklarını açıklamıştır. Mehmet Ali Bey ve Avni Paşa tarafından Büyük Kulüp’de bir öğle yemeğinde bir araya gelen Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerle anlaşmak üzere olduklarını öğrenmesi üzerine bu durumu tebrik etmiş ve hoşlarına gidecek olan memnuniyet işareti vermiştir. Bu durum Mustafa Kemal Paşa’nın diplomatik başarılarının ispatıdır.
Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine Neden Atandı?
Mustafa Kemal Paşa’ya 6 Mayıs 1919 tarihli verilmiş olan talimattaki görevleri şu şekilde belirtilmişti:
- Samsun bölgesinde güvenliğin sağlanarak korunması
- Silah ve cephanenin bir an önce toplanıp uygun depolarda toplanması ve koruma altına alınması
- Şayet varsa, mevcut milli teşkilatların kapatılması
Doğu bölgelerinde Ermeni hareketleri Karadeniz Ordusu Başkumandanlık İstihbaratına, özellikle 9. Ordu Kumandanı Yakup Şevki Paşa aleyhine bilgi topladığından General Milne bu yüzden onun İstanbul’a geri çağrılmasını istemişti.
Vermiş olduğum emirlere göre Kafkas ötesinin boşaltılması 2 Şubat’ta tamamlandı. General Şevki Paşa’yı 9. Ordu kumandanlığından uzaklaştırdım… General Milne
26 Mart’ta kendisinin acele olarak İstanbul’a çağrılmasını ve emirlerini daha güvenle gerçekleştirebilecek bir subayla değiştirilmesi için Savunma Bakanı’nın emir vermesi gerektirdiğini bildirdi.
Bunun üzerine Şakir Paşa 3 Nisan’da 9. Ordu’nun kaldırılması emrini verdi. Yakup Şevki Paşa emrinde bulunan 9. Ordu feshedildikten sonra, yerine 15. Kolordu kurulmuş ve 3 Nisan’da da komutanlığına İstanbul’da bulunan Kazım Karabekir Paşa atanmıştı.
Samsun’daki huzursuzluk hakkında Calthorpe ile Amiral Amet Kasım 1918 sonunda “Samsun’da ateşkes hükümlerinin henüz uygulanmamış olduğunu ve Hristiyanları öldürmek için Müslüman halkın silahlandırıldığını iddia ederek şikayette bulunmuşlardır.
Mustafa Kemal Paşa’yı 9. Ordu Müfettişliğine Kim Atadı?
Damat Ferit Paşa hükümetinin, Orta Karadeniz’de meydana gelen olayları önlemek ve Mondros hükümlerini uygulamak için oluşmasına onay verdiği ordu müfettişliği için Mustafa Kemal Paşa’nın adı çok sık gündeme geliyordu.
Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine atanması uzun bir tavsiye zincirinin sonunda gerçekleşmiştir. Bu zincirin halkasında olan ve Mustafa Kemal Paşa’nın ordu müfettişi olarak Samsun’a gönderilmesinde şu isimler yer almaktadır:
- Ali Fuat Paşa
- İsmail Fazıl Paşa (Ali Fuat Paşa’nın babası)
- Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa
- Genelkurmay 2. Başkanı Kazım Paşa
- Savunma Bakanı Şakir Paşa
- Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ali Bey
- Bahriye Bakanı Avni Paşa
- Sadrazam Damat Ferit Paşa
- Padişah Vahdettin
Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği Görev Bölgesi
Paşanın müfettişlik bölgesinde, 3. ve 15. Kolorduların dahil olduğu Samsun, Trabzon, Erzurum, Sivas, Van vilayetleri ile Erzincan ve Canik müstakil mutasarrıflıkları yer alıyordu. Ayrıca Müstakil 13. Kolordu karargahı bölgesinde bulunan Diyarbakır, Bitlis, Elazığ vilayetleri ile, Ankara ve Kastamonu vilayetleri de kontrolü altında bulunacaktı.
Bu vilayetleri içine alan bölgelere bakıldığında Anadolu’da oldukça geniş bir bölgeyi denetim altında tutabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan Mustafa Kemal Paşa’nın müfettişlik bölgesi diğer müfettişliklere göre daha geniş bir alanı içine alıyordu.
İngiltere’nin Samsun Bölgesinde Aldığı Önlemler
Amiral Calthorpe 17 Ocak’ta Samsun’da bulunan Amerikan Tobacco Company’nin “bütün Müslümanların ve özellikle de köylülerin silahlandırıldığı” hakkındaki raporunu Londra’ya göndermiştir.
Bunun üzerine İngiltere Dışişleri Bakanlığı 8 Şubat’ta “Bölgede açıklanan durumların gemi veya subay göndermek suretiyle düzeltilmesi için gerekli tedbirleri alabilir misiniz?” diye soru sormuştur. Amiral Webb, 13 Şubat 1919’da Karadeniz bölgesinin tamamen silahsızlandırılması, İngiliz askeri birliklerinin kuvvetli olmasını gerektirmektedir açıklamasında bulunmuştur.
Amiral Webb, 17 Şubat 1919’da da Samsun ve Trabzon’a gönderilecek askeri birlikleri General Milne’den istemiştir. Bunun üzerine General Milne tarafından Samsun’a gönderilen 200 kişilik askeri birlik Samsun’u işgal etmiştir.
9 Mart 1919’da 200 kişilik bir İngiliz müfrezesinin Samsun’u ve 30 Mart’ta da İngilizlerin Merzifon’u işgal etmeleri Pontusçu çetelerin saldırılarını ve faaliyetlerini arttırmalarına neden olmuştur.
25 Nisan 1919’da İngiliz Yüksek Komiser Vekili Webb, Başbakan Damat Ferit’le görüşmüş, yapılan görüşmede Damat Ferit, halkı silahsızlandırmaya karar verdiklerini bildirmiştir. Aynı zamanda da bunu yapacak komisyonlarda Müttefik subayların da bulunması istemiştir.
Komiser Webb, bu görevin Osmanlı Hükümeti’ne düştüğünü ve İngilizlerin sadece orada bulunacaklarını bildirmiştir.
İngiltere’nin Türk Dışişleri’ne Verdiği Nota
21 Nisan 1919 tarihiyle 9. Türk Ordusunun silahtan arındırılmasının yetersizliği hakkında Türk Dışişleri Bakanlığına Amiral Calthorpe imzasıyla bir nota verilmiştir. Bu nota ile iletilenler şu şekildedir:
- Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Sivas bölgelerindeki askerlerin terhisleri tatmin edici değildir.
- 9. Ordu sınırın gerisine çekildiği zaman bu ordunun bir kısmı sınır ile Erzurum ve Erzincan idari bölgeleri arasında bulunan köylere yerleştirilmişler, geri kalanı ise sınır ile Samsun arasındaki sahil yolunda kalmışlardır. Bu orduya komutanlık yapan Şevket Paşa’nın siyasi çalışmaları defalarca raporlarda bildirilmiştir.
- Birden fazla kaynaktan öğrendiğime göre Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Sivas’ta baştan başa kurulan Şuralarca özellikle Türk Ordusu’ndan bağımsız sayılan fakat askeri kontrol altında asker toplanmaktadır. Bu durum hemen önlenmezse işler ciddiyet kazanabilir.
- Bu kötü durumu Padişahınızın bilgilerine sunmakla beraber söz konusu Şura’ların asker toplamalarınının yasaklanma emrinin ilgili makamlara hemen verilmesini isterim.
- Çalışmalarla ilgili olarak yapılan girişimler hakkında acele bilgi verilmesini de talep ederim.
Dışişleri Bakanlığı’nın İngilizler’e Karşı Cevabı
- Osmanlı Kafkas Ordusu’nun Rus cephesine ayrılmış olan 11., 12., 9. ve 3. Tümenleri, Kafkasya ile Azerbaycan’ın tahliyesinden sonra yerlerine ulaşmışlardır. General Milne’nin bütün bu mevzilerden ve hareketlerden haberi vardır.
- 9. Ordu kaldırılmıştır. Bu ordunun komutanı Yakup Şevki Paşa hastalanarak 26 Nisan’da İstanbul’a geri dönmüştür. General Milne’nin bildiği gibi Haydarpaşa’da tedavi edilmektedir.
- Son zamanlarda 1894-1897 sınıflı yükümlülerden şu zamana kadar tecil edilenler silah altına alınmıştır. İngiliz makamalarının istekleri üzerine bunların davetleri 16 Nisan 1919 tarihli emir gereğince durdurulmuştur. Bu konudaki gerekli bilgilendirme 28 Nisan’da General Deedes’e iletilmiştir.
- Bazı toplantıların Osmanlı Ordusu dışındaki oluşumlar için hem de ordunun kontrolü altında acemi erleri askere çağırdıkları haberinin gerçeklerden uzak olduğunu bildiririm. General Milne’nin sayı ve durumlarını çok iyi bildikleri oluşumların dışında hiçbir örgüt mevcut olmadığı gibi askerliğe davet de olmamıştır. General Milne’nin ateşkesin uygulanmasına ait istekleri tamamen yerine getirilmiştir.
- Ateşkes maddelerinin uygulanmasında yavaş hareket edilmemiştir. Bu konu nakliye savaş araçlarının eksikliğinden ileri gelmiş olup sadece iyi niyetle bunun önlenmesi mümkün olmamaktadır. Belli sayıyı aşan tüfekler sökülmüş, topların kamaları alınmış ve aynı durumda olan makineli tüfekler de İstanbul’a yollanmıştır. İngiliz kontrol subayları bu işlerin ayrıntılarınına hakim durumdadır.
- Van’da olduğu gibi Erzurum’da da bugüne kadar çeteler tarafından hiçbir olay yapılmamıştır. Trabzon ve Sivas’ta hırsızlık dışında bir olay. gerçekleşmemiştir. Sadece Samsun’da büyük sayıda Rum çeteleri hırsızlık yapmaktadır. Ancak Doğu illerinde siyasi nitelikte en ufak bir olay bulunmamaktadır.
- Hiçbir teşkilatın, kuruluş halinde bile, mevcut olmadığı sabit olmuşsa da hükümet güvenliğin herhangi bir şekilde bozulmasını önlenmek için Yıldırım Ordularının eski kumandanı Tuğgeneral Mustafa Kemal Paşa’yı bu bölgede bulunan Osmanlı birliklerine genel müfettiş olarak atamıştır.
- Bütün suçlamalar ve çıkarılan bütün haberler Ermenilerin işidir. Ermeniler barış konferansının kararlarından hayal kırıklığına uğramış olmak korkusuyla hedeflerine ulaşmak için hileler yaparak huzursuzluk çıkarmaya çalışmaktadırlar.
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a Gönderilmesi
Samsun’da güvenliğin bozuk olduğu bir gerçekti. Fakat bunu yapanlar Türkler değil, Pontusçu çetelerdi. İşgal kuvvetleri komutanlarının notasını alan İstanbul Hükümeti telaşa düşmüştü. Çünkü, olayları çıkaran kim olursa olsun, İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehlikeli gördükleri nedeniyle, Mondros Ateşkes şartlarına dayanır, Samsun’u işgal edebilirlerdi.
Samsun ve Doğu Karadeniz bölgesinde duruma hakim olmak gerekiyordu. Bunun içinde güvenilir bir komutana ihtiyaç vardı. O dönemde Mustafa Kemal Paşa da İstanbul’daydı ve aktif bir görevi bulunmuyordu.
Mustafa Kemal Paşa’da o dönem Anadolu’ya geçmenin çarelerini arıyor ve bu yüzden de hükümetin ileri gelenleri ile tanışma çabası içindeydi. Harbiye Nazırı Şakir Paşa’da kendisini Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya götürüp tanıştırmıştı.
Padişah Vahdettin zaten Mustafa Kemal Paşa’yı daha önceden tanıyordu, fahri yaveri idi. İstenen komutan bulunmuştu. Hem güçlüydü, hem güvenilirdi. Konuşmaları ve hareketleri ile bu güvenini sağlamlaştırmıştı.
Padişah ve Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa ile ayrı ayrı görüşmelerde bulundular, sadece Samsun’un değil bütün ülkenin genel durumunu masaya yatırdılar. Mustafa Kemal Paşa’dan, sadece Samsun’un güvenliğini değil, devleti de içine düştüğü çıkmazdan kurtarmasını istediler. Bu nedenle kendisine geniş yetkiler verileceğini söylediler.
Mustafa Kemal Paşa için atamasından bir kaç gün sonra da, geniş yetkilerini içeren yönetmelik çıkartılmıştır. Bu yönetmelik 6 Mayıs 1919’da imzalanmış ve kendisine bildirilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği Görevleri
6 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine atanması görevindeki yetkilerini açıklayan yönetmelik çıkartıldı ve kendisine gönderildi. Öncelikle Mustafa Kemal Paşa’dan görev yerine gitmekte acele etmesi istendi. Yönetmelikte müfettişliğin görev tanımı şu şekilde açıklanmıştır:
- Bölge güvenliğinin tekrar sağlanarak ve istikrara kavuşması ve güvensizlik nedenlerinin ortaya çıkarılması.
- Bölgede önceden beri dağınık halde mevcut olduğundan söz edilen silah ve cephanenin bir an önce toplattırılarak uygun depolarda saklanarak korunmasının sağlanması.
- Çeşitli bölgelerde birtakım toplantılar yapıldığı ve bunların sonucunda asker toplanmakta bulunulduğu, kanunen geçersiz bir şekilde de ordunun bunları koruduğu iddia edilmektedir. Böyle kongreler mevcut olup da asker topluyor, silah dağıtıyor ve ordu ile ilişkide bulunuyorlarsa kesinlikle yasaklanarak bu tarz oluşan kongrelerin de kapatılması.
“Ne âlâ şey… Ben o gün bütün bunları bilmiyordum. Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Nezaretten çıkarken, heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir âlem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim.” Mustafa Kemal Paşa
Mustafa Kemal Paşa’nın Yanında Samsun’a Giden Askeri Heyet
14 Mayıs 1919’da Sadrazam’la yaptığı görüşmede her zaman yolculuğa çıkabileceğini belirtmiş olan Mustafa Kemal Paşa, kendisi için hazırlanmış olan Bandırma vapuru ile, 16 Mayıs’ta yola çıkmıştır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşan Mustafa Kemal Paşa’nın bu yolculuk sırasında yanıda bulunanların rütbeleri ve görevleri de şu şekildedir:
- Kurmay Albay Refet (Bele), 3. Kolordu Komutanı.
- Kurmay Albay Manastırlı Kazım (Dirik), müfettişlik kurmay başkanı.
- Tabip Albay İbrahim Tali (Öngeren), müfettişlik kurmay başkanı.
- Kurmay Yarbay (Ayıcı) Mehmed Arif, kurmay başkan yardımcısı.
- Kurmay Binbaşı Hüsrev (Gerede), karargah istihbarat ve siyasi işler şube müdürü.
- Topçu Binbaşı Kemal (Doğan), müfettişlik topçu kumandanı.
- Tabip Binbaşı Refik (Saydam), sağlık başkan yardımcısı.
- Yüzbaşı Cevat Abbas (Gürer), müfettişlik başyaveri.
- Yüzbaşı Mümtaz (Tunay), kurmay subay yardımcısı.
- İsmail Hakkı (Ede) Yüzbaşı, kurmay subay yardımcısı.
- Yüzbaşı Ali Şevket (Öndersev), müfettişlik emir subayı.
- Yüzbaşı Mustafa Vasfi (Süsoy), karargah komutanı.
- Üsteğmen Hayati, kurmay başkanı emir subayı ve müfettişlik kalem amiri.
- Üsteğmen Arif Hikmet (Gerçekçi), kurmay subay yardımcısı, daha sonradan 3. Kolordu kumandan yaveri.
- Abdullah Üsteğmen, kurmay başkanlığı yaveri iaşe subayı.
- Teğmen Muzaffer (Kılıç), müfettişlik ikinci yaveri.
- Birinci Sınıf Katip Faik (Aybars), şifre katibi.
- Dördüncü Sınıf Katip Memduh (Atasev), şifre katip yardımcısı.
Mustafa Kemal Paşa’nın Veda Ziyaretleri
Bir yandan yola çıkmak için hazırlıklar yapan Mustafa Kemal Paşa, diğer yandan da özel ve resmi ziyaretler gerçekleştirmektedir.
14 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa ve Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa, Başbakan Damat Ferit’in konağında buluşmuşlardır. Damat Ferit, Mustafa Kemal Paşa’ya, ayrılmadan önce Padişah ile de görüşmesini tavsiye etmiştir.
Samsun’daki görev yerine gitmek üzere son ziyaretlerini gerçekleştiren Mustafa Kemal Paşa, 15 Mayıs 1919 ‘da Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa’yı, Genelkurmay eski Başkanı Fevzi Paşa’yı da ziyaret etmiştir.
Görüşmeye gittiği Bakanlar Kurulu üyelerininin toplantıda olduğunu görmüş, bekleme salonunda rastladığı İçişleri Bakanı Mehmet Ali Bey’den İzmir’in işgali edildiğini öğrenmiştir.
Mustafa Kemal Paşa, Bekirağa Bölüğü’nde tutuklu bulunan arkadaşı, Fethi Bey’i (Okyar) ziyaretinde “Hükümet ve Saray benim hakkımda derin bir gaflet içinde bulunuyorlar. Meseleden İngilizlerin haberi yok” açıklamasında bulunmuştur.
Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Müfettişliğinden Ne Zaman Alındı?
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gidişinden sonra İngilizler kendisinden şüphelenmeye başladılar. Müfettişlik bölgesindeki hareketleri, İngilizlerin kuşkularını daha da çok arttırdı. İngilizler, Sadrazama ve hükümete daha çok baskıda bulunarak önlemler alınmasını istedi.
İtilaf devletleri ile yapılacak olan barışı görüşmek üzere Paris’e giden Damat Ferit Paşa, yerine vekil olarak Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’yi bırakmıştı. Bu durumdan faydalanmak isteyen İngilizler, hemen araya girerek Mustafa Kemal Paşa’nın geri çağırılmasını yolundaki baskılarını daha çok arttıdılar.
Bu baskıların ardından Saray başkatibi Ali Fuat Bey’in 8 Temmuz gecesi saat 10.30’daki telgrafı, Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği görevinin sona erdiğini haber vermekteydi. Bakanlar Kurulu da bu yolda bir gerekçeli karar çıkarttı.
Sonuç olarak Padişah, Sadrazam Vekili Mustafa Sabri Efendi ve Savunma Bakanı Ali Ferit Paşa’nın imzasıyla sonradan yayınlanan ve görevden alındığını belirten emirde ise şöyle denilmekte idi:
III. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa’nın görevine son verilmiştir. Bu Padişah emrinin uygulamaya Savunma Bakanlığı görevlidir. 8 Temmuz 1919
Sonuç
Cevat Paşa’nın 15 Mayıs’ta Mustafa Kemal Paşa’ya teslim etmiş olduğu şifre anahtarı çok değerli ve faydalı olmuştur. Milli Mücadele sona erdikten sonra İzmir’de kabul ettiği gazetecilerin “Paşam, bu zaferi nasıl kazandınız?” sorusuna “Telgrafın telleriyle” cevabını vermiştir.
Fevzi Paşa’nın ustalıkla gizlemiş olduğu yardımı da onun için paha biçilmeyecek kadar değerli olmuştur. Fevzi Paşa herhangi bir şüphe uyandırmamak için Damat Ferit Paşa’nın isteğini kabul ederek Şehzade Cemalettin Efendi’nin başkanlığındaki “Öğüt Heyeti”ne de eşlik etmiştir.
Cevat Paşa, Fevzi Paşa ile birlikte “üç ordu müfettişliği oluşturma”, “silahların teslim edilmemesi”, “Anadolu’da bir milli yönetim meydana getirilmesi”, “Kuvayı Milliye oluşumu” ve “karşı taarruza geçilmesi” hakkında beş maddelik bir program oluşturdular. Mustafa Kemal Paşa bu beş maddeyi uygun görmüştür.
Zaten bunu gerçekleştirmek üzere Anadolu’ya gidiyorum. Kahraman milletimin içinde hayatımı feda edene kadar çalışacağım. Heyacanla ayağa kalktık… Vatanın kurtarılması için beraberce çalışacağımıza yemin ettik. Mustafa Kemal Paşa
- 9. Ordu (Osmanlı) – Vikipedi
- Kurtuluş Savaşı İle İlgili İngiliz Belgeleri – Gotthard Jaeschke
- Atatürk’ün Bana Anlattıkları Mustafa Kemal’in Ağzıdan Vahdettin – Falih Rıfkı Atay
- Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi Mondros’tan Mudanya’ya Kadar – Gotthard Jaeschke
- Milli Mücadele Tarihi Erzurum Kongresi – Mahmut Goloğlu
- Kurtuluş Savaşı Günlüğü I – Mondros’tan Erzurum Kongresine – Zeki Sarıhan
- Yeni Devlet Şafağında Mustafa Kemal (Ekim 1918 – Ocak 1919) – Dr. Zekeriya Türkmen