Paris Barış Antlaşmasının Arkasındaki Tuhaf Gerçek
Paris Antlaşması 30 Mart 1856 tarihinde, Rusya ile Kırım Savaşı’nı kazanan Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere ve Fransa arasında 30 Mart 1856 tarihinde imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.
Kırım Savaşı, Rusya’nın güneye inme politikasını gerçekleştirmek üzere harekete geçmesiyle başlayan savaştır. Rusya’nın yarattığı bu tehlike diğer Avrupa devletlerinin de çıkarlarına dokunmuştur.
Bu sebeple bu devletler Osmanlı Devleti’nin yanında yer alarak Rusya’ya karşı bir Avrupa bloğu oluşturmuşlardır. Kırım Savaşında Rusya mağlup edilmiş ve sonuçta 1856 Paris Antlaşması imzalanmıştır.
1856 Paris Barış Antlaşması Nedir?
1856 Paris Barış Antlaşması 1815 Viyana Kongresi’nden sonra bozulan Avrupa güçler dengesini baştan düzenleyen bir belgedir.
Avrupa devletleri Paris Antlaşması ile Rusya’nın daha önceki tarihlerde kendi lehine değiştirmek istediği Avrupa güçler dengesini, Osmanlı Devleti’ni de yanına alarak, yeniden düzenlemek istemişlerdir.
Paris Barış Görüşmeleri 25 Şubat 1856 tarihinde başlamış ve görüşmeler Mart ayının sonuna kadar devam etmiştir. 34 maddelik olan barış antlaşması 30 Mart 1856’da imzalandı. Antlaşmayı imzalayan devletler şu şekildedir:
- Osmanlı İmparatorluğu
- Rusya
- İngiltere
- Fransa
- Piyemonte
- Avusturya
- Prusya
25 Şubat 1856’da resmen başlayan Paris Barış Görüşmelerine devletlerini temsil etmek üzere yollanan delegeler de şu şekildedir:
- Osmanlı Devleti: Sadrazam Mehmed Emin Ali Paşa ve Fransa Büyükelçisi Mehmet Cemil Bey
- Rusya: Aleksi kont dö Orlof ve Filip Bron dö Brunof
- İngiltere: Lord Georg Clarendon ve Lord Cowley
- Fransa: Kont Florian Colonna Walewsky ve Baron Bourqueney
- Avusturya: Kont Boul ve Josef Alexander Hübner
- Piyemonte: Kont Cavour ve Marki Villamarina
- Prusya: Manteuffel ve Hatzfeldt
Müttefik devletler savaş döneminde Rusya’ya sağlamış oldukları ittifakı barış görüşmelerinde sağlayamadılar. Osmanlı Devleti ve İngiltere, Rusya’ya karşı ağır şartlar sürülmesini istemişler. Fransa ise aynı düşüncede olmamıştır.
Fransa, Osmanlı Devleti’nin Fransa’dan çok İngiltere’nin yanında olduğunu görerek ve Avusturya ile Prusya’nın da birlikte hareket ettiklerinden dolayı, Rusya’ya karşı çok sert bir politika izlemekten kaçınmıştı.
Savaş alanında kazanamadığınız şan ve şeref tacını siyaset alanında kazanacağınıza eminim. Kont Florian Colonna Walewsky
Rusya, Fransa’nın bu yakınlığından faydalanarak, 1774 Kaynarca Antlaşması ile kazanıp daha sonra da yeniledikleri imtiyazların bir kısmını istemişlerse de, Osmanlı Devleti ve İngiltere’nin karşı çıkması üzerine bu isteklerden vazgeçtiler.
Viyana’da daha önce 8 Ağustos 1854’te kararlaştırılan “Dört Nokta” burada barışın ön şartı olarak ilan edildi ve askeri birliklerin konumunu korunması şartıyla ateşkes 5 Mart 1856’ya kadar uzatıldı.
16 Nisan’a kadar yirmi bir oturum yapıldı. İlk on dokuz görüşme Doğu meselesine ayrıldı. Antlaşma otuz dört madde halinde 30 Mart 1856’da imzalandı.
1856 Paris Antlaşmasının Maddeleri
Paris Barış Antlaşması’nın hazırlanmasında fazla tartışma olmadı. Barışın esas ilkeleri daha savaş devam ederken kararlaştırılmış ve Avusturya’nın 16 Aralık 1855 tarihli ültimatomu ile de Rusya tarafından kabul edilmişti.
İngiltere ve Osmanlı Devleti arasında önceden kararlaştırılmış olan ağır şartlar hafifletildi. Sonuçta barış antlaşması aşağıda gösterilen hükümlerden kurularak imzalandı (30 Mart 1856):
- Taraflar, savaş döneminde işgal etmiş oldukları bütün toprakları birbirlerine iade edecek.
- Savaş döneminde esir düşen askerler en kısa sürede ülkelerine iade edilecek.
- Avrupa devletlerinin isimleri sayıldıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin egemenliğine ve topraklarının bütünlüğüne saygı göstermeyi kabul edecekler ve bunun devam edeceği konusunda birbirlerine kefil olacaklar.
- Osmanlı Devleti ile antlaşmayı imzalayan devletlerden biri veya birkaçı arasında anlaşmazlık çıkarsa, Osmanlı Devleti ve onunla anlaşmazlık yaşayan taraf, kuvvete başvurmadan önce anlaşmayı imzalamış olan diğer devletlerin aracılığına başvuracak.
- Halkının refah ve mutluluğunu en önemli vazife olarak gören padişah, ırk ve din farkı gözetmeksizin, halkın durumunu düzenlemek için, 28 Şubat 1856’da yayınladığı Islahat Fermanı devletlere açıklanıyor ve devletlerde bunu memnunlukla karşıladıklarını belirtiler.
- Islahat Fermanı’nın antlaşmada bahsinin geçmesi, devletlere, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışma yetkisi vermeyecek.
- Boğazlar’ın kapalılığına dair 1841 Sözleşmesi’nin yürürlükte olduğu bir kez daha belirtiliyordu.
- Karadeniz tarafsız hale getiriliyor ve askerden arındırılıyordu. Taraflar Karadeniz’de savaş gemisi bulundurmayacak ve mevcut tersaneler yıkılacak.
- Tuna nehrinde gidiş geliş serbest olacak. Bunun güvenliğini korumak ve düzenlemek için, anlaşmayı imzalayan devletlerin temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulacak.
- Beserabya’nın bir kısmı Boğdan’a ekleniyordu. Bu düzenleme ile Rusya, 1829 Edirne Antlaşması ile Tuna ağzında olmuş olduğu bazı toprakları elden çıkarıyordu. Bunu özellikle Avusturya istemiş ve Rusya’yı Tuna ağzından uzaklaştırmayı sağlamıştır.
- Eflak ve Boğdan özerklik kazanıyor ve bu devletlerin garantisi altına alınıyordu. Her eyaletin kendine ait meclisleri olacaktı. Hiçbir devlet Eflak ve Boğdan’ın içişlerine karışmayacaktı.
- Sırbistan’ın Osmanlı Devleti’nden şimdiye kadar almış olduğu özerklik hak ve yetkileri, devletlerin garantisi altına alınıyordu. Devletlerin onayı olmadan, Osmanlı Devleti Sırbistan’a asker gönderemeyecekti.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Önemi
1856 Paris Barış Antlaşması değişen ve bozulan Avrupa dengesini yeniden düzenleyen önemli bir belgedir. Paris Barış Kongresi barış antlaşması imzalamak için toplanmış gibi görünmekle birlikte kongrede barış ile doğrudan ilgisi olmayan deniz savaş hukuku gibi başka konular da görüşülmüş ve karara bağlanmıştır. Bu durum uluslararası örgütlenmenin giderek güç kazandığını göstermesi açısından oldukça önemlidir.
- Paris Antlaşması 1815’den sonra bozulan Avrupa dengesini tekrar düzenlemeye çalışan önemli belgedir.
- Bu antlaşma ile Karadeniz’in tarafsızlığının sağlanması, Boğazların yabancı savaş gemilerine kapalılığı ilkesi sürdürülmüş.
- Osmanlı Devleti, Paris Antlaşması ile savaştan önceki sınırlarına tekrar kavuşmuş.
- Osmanlı Devleti, Rusya’nın güneye inme politikasından, dolayısıyla Rus tehdidinden bir süre de olsa kurtulmuştu.
- Avrupa Devletler hukukundan yararlanması resmen kabul edilmiş.
- Osmanlı Devleti, topraklarının bütünlüğü büyük devletlerin garantisi altına girerek, avantaj sağlamış.
- Osmanlı Avrupa’sında bulunan özerk yönetimlerin Avrupa devletlerinin garantisi altına girmesi Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki etkisinin azalmasına sebep olmuş.
- Osmanlı Devleti Kongreye savaşı kazanmış devlet olarak katılmış olmasına rağmen, antlaşmanın Karadeniz ile ilgili maddesinin koşulları kendisine de uygulanmıştır.
- Islahat Fermanı’nın antlaşmada yer alması, Osmanlı Devleti aleyhine yeni bir olumsuz durumu ortaya çıkarmıştır.
- Avrupa Devletleri bu madde ile İmparatorluğun içişlerine karışmamaya söz vermiş olsalar da, Islahat Fermanı’nın uygulanmasından çıkacak sorunlar nedeni ile, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine direkt müdahale etmeye başlamışlardır.
Paris Barış Antlaşması, Kırım Savaşı’na katılmış olan diğer devletlere doğrudan fayda sağlayan bir ortam hazırlamamakla birlikte, bu antlaşmadan dolaylı olarak da olsa diğer devletler faydalar elde ettiler.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın İngiltere Açısından Önemi
Kırım Savaşı ve 1856 Paris Antlaşmasından en karlı çıkan devlet İngiltere olmuştur. İngiltere’nin bu antlaşma sonrasında elde ettiği avantajlar şu şekildedir:
- İngiltere Rusya’nın Karadeniz’deki donanma ve tersanelerinin ortadan kalkması ve Rusya’nın denizde donanma bulundurmasını önlemek ile, sömürgeleri ve Yakındoğu ticaretinin güvenliğini sağlamıştı.
- Osmanlı Devleti üzerinde İngiliz etkisi daha da çok arttı.
- İngiltere, 1856’da Anadolu’da demiryolu yapım hakkı elde etti.
- Osmanlı Devleti’ne borç veren iki devletten birisi oldu.
- Hindistan’da 1857’de çıkan Büyük sipahi ayaklanmasında Osmanlı Devleti İngiltere’nin yanında hareket etti.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Fransa Açısından Önemi
Fransa, Kırım Savaşından fazla bir yarar sağlayamadı. Fransa savaşın büyük kısmını üzerine almak ve barış kongresinin Paris’te toplanmasını sağlamak gibi bir prestij sağlamıştı. Fransa’nın sağlamış olduğu avantajlar şu şekildedir:
- Fransa’nın, Paris Barış Antlaşması’ndan elde ettiği başarı, İngiltere gibi siyasi olmaktan daha çok ekonomik oldu.
- Rusya’nın Paris Antlaşması’nı imzalaması, Fransa’nın Doğu Akdeniz’de Rus tehdidinden kurtulmasını sağladı.
- Napolyon Bonapart döneminde kendisine karşı kurulmuş olan cephenin de parçalanmış olmasını sağladı.
- Paris Barış Antlaşması’nın, Paris’te imzalanması Fransa’ya üstünlük sağladı.
- 1798’de Mısır’ı işgal etmesi ile bozulan Osmanlı Devleti nezdindeki itibarını yeniden kazandı.
- Doğu Avrupa ile Ön Asya’da etkinliğini arttırdı.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Rusya Açısından Önemi
Rusya, Paris Barış Antlaşması’nın Osmanlı Devleti’ni koruyan maddeleri nedeni ile, Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki emellerini gerçekleştirmeyi bir müddet ertelemek zorunda kaldı. Antlaşmanın Rusya açısından önemli noktaları şu şekildedir:
- Paris Antlaşması sonunda Rusya’nın Karadeniz’deki deniz gücü ortadan kalkmış bulunuyor.
- Rusya’nın, Balkanlar’da genişleme imkanı çok zayıfladı.
- Rusya, bu antlaşmadan sonra dış politika yönünü Balkanlar’dan Asya’ya çevirdi.
- Hazar Denizi’nin kuzeyinden güneyine doğru inmeye başladı. Bu faaliyetleri ile Rusya, Afganistan’ın kuzeyinde bir kuvvet olarak ortaya çıktı.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Piyemonte Açısından Önemi
Antlaşmanın ardından kazançlı çıkan devletlerden bir tanesi de Piyemonte Devleti’ydi. Piyemonte’nin antlaşmadan sağladığı yararlar da şu şekildedir:
- Piyemonte Devleti, Kırım Savaşı’na asker yollamakla, İngiltere ve Fransa’nın desteğini kazandı.
- İtalyan birliğini oluşturma düşüncesini devletlerarası bir kuruluşta tanıtma ve savunma imkanına kavuştu.
- İtalyan birliği sorunu Avrupa politikasının konuları arasına girdi.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Avusturya Açısından Önemi
Kırım Savaşı sırasında izlemiş olduğu politikalar nedeni ile Avusturya, Paris Barış Antlaşması’ndan en olumsuz etkilenen devlet olmuştur. Bunun nedenleri ise şu şekildedir:
- Kırım Savaşı döneminde, izlemiş olduğu ustaca bir politika ile Avrupa’yı kandırdığını düşünen fakat gerçekte, kendisini Avrupa’da yalnızlığa sürükleyen Avusturya oldu.
- Avusturya, savaş sırasında beceriksiz bir tarafsızlık politikası izlemiş ve bu şekilde de hem Rusya’yı hem de müttefiklerini kızdırmıştı.
- Avusturya, Kırım Savaşı’ndaki bu kötü ve yanlış politikasının cezasını, İtalyan ve Alman milli birliklerinin kurulmasını önlemek için yapacağı savaşlarda yalnız kalarak ödeyecekti.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Prusya Açısından Önemi
Kırım Savaşı’ndan en karlı İngiltere çıkıyor gibi gözükse de, gerçekte bu savaşa hiç katılmamış olan Prusya, en karlı çıkan devlet oluyordu. Bunun nedenleri de şu şekildedir:
- Prusya, Kırım Savaşı’nda izlemiş olduğu tarafsızlık politikası nedeni ile hiçbir devleti kızdırmamıştı.
- Avusturya’nın Germen Konfederasyonu’nu kendi peşinden sürüklemesine engel olduğu için Rusya’nın büyük sempatisini kazanmıştı.
- Alman Birliği’nin kurulması sırasında, Prusya’nın önce Avusturya ve daha sonra da Fransa ile yaptığı savaşlarda, Fransa ve Avusturya’nın yalnız kalmış olması, Prusya’nın Kırım Savaşı’nda izlemiş olduğu siyasetin bir ödülü idi.
- Prusya’nın 1866’da zayıflayan Avusturya’yı yenmesi sonucu Avrupa’da birinci sınıf devlet haline geldi.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Nedenleri Nedir?
Paris Antlaşması’nın en önemli nedeni, Kırım Savaşı sebebi ile ekonomik ve askeri açısından çok fazla zarara uğrayan devletlerin, Kırım Savaşı’na son vermek istemeleridir.
Müttefik devletlerin 10 Eylül 1855’te 332 gündür kuşatma altında olan Sivastopol’u ele geçirdikten sonra, Rusya’nın savaşı kaybetmesi sebebi ile Paris Barış Görüşmeleri’ne katılmayı kabul etmesi.
Kırım Savaşı’nın ilk dönemleri Osmanlı-Rus savaşı olarak başlamış daha sonra, Avrupa savaşına dönüşmüştü. Bundan dolayı ilgili devletlerin savaşı sona erdirerek, barış görüşmeleri yapmak istemeleri de bir diğer önemli nedendir.
III. Napolyon’un artık savaşa devam etmek istemiyordu. Savaş Fransa’ya hem pahalıya mal olmuş ve hem III. Napolyon kendisi için yeterli prestij sağlamıştı. İngiltere’nin çıkarları için Fransa’nın ekonomik kaynaklarını feda etmek istemiyordu.
Prusya Kralı IV. Frederick Wilhelm’in savaşın ve Avrupa’da yaşanan kargaşanın artık bitmesi istemesi ve yeğeni II. Aleksandr’a özel mektup yazarak, Paris Barış Görüşmelerine katılmasını istemesi.
1856 Paris Barış Antlaşması’nın Sonuçları
30 Mart 1856’da ilgili devletlerce imzalanan Paris Antlaşması’nın en önemli sonucu, 1815 Viyana Kongresi’nden sonra bozulan Avrupa dengesinin yeniden düzenlenmesi olmuştur. Antlaşmanın diğer önemli sonuçları şu şekildedir:
- Osmanlı Devleti Paris Antlaşması ile önceki sınırlarına tekrar elde etmiştir. Rusya’nın XVIII. yüzyılın başlarında itibaren Osmanlı Devleti’nden sağladığı ayrıcalıklardan ve içişlerine karışmasından, Rusya’nın güneye inme politikasından bir müddet de olsa kurtulmuştur.
- Rusya, antlaşmanın Osmanlı Devleti’ni koruyan maddeleri karşısında, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki emellerini gerçekleştirmeyi daha sonraya bırakmıştır.
- Rusya, Kırım Savaşı’nda iki sene boyunca, dört müttefik devlet ile savaşmayı başararak kendisinin ne kadar kuvvetli olduğunu göstermekte başarılı olmuştur.
- İngiltere, Kırım Savaşı’na müdahil olarak, Akdeniz ve Hindistan’a giden ticaret yollarına verdiği önemi göstermiştir.
- İngiltere’nin bu savaşın galibi olarak bir toprak kazancı elde etmemesi, bu ticaret yollarının, İngiltere açısından ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.
- Balkanlar’dan uzaklaştırılan Rusya dış politikada değişikliğe gitmek zorunda kalmıştır. Bu antlaşmadan sonra gözünü Asya’ya çevirerek o bölgede genişlemeye çalışmıştır.
- Rusya’nın 1856’dan sonraki adımı “Avrupa politikası” nın ağırlığını, Paris Antlaşması’nın Karadeniz’e ait hükümlerini kaldırması çabaları oluşturacak ve bunda da 1871’de başarı elde edecektir.
- Osmanlı Devleti, Kırım Savaşı’ndan büyük kazançla çıkmamıştı. Elde ettiği en büyük kazanç, Rusya’nın Karadeniz’deki üstünlüğünün şimdilik ortadan kalkması olmuştur.
- Paris Antlaşması’nın 7. maddesi, Osmanlı Devleti’ni, Avrupa devletleri ailesine sokarak, bu devletlerin haklarından yararlanacağını belirtmekle birlikte, bu madde kağıt üzerinde kalmıştır.
- Paris Antlaşması’nın Eflak-Boğdan ve Sırbistan’la ilgili maddeleri ise, Osmanlı Devleti’nin bu topraklar üzerinde egemenliğine rehin koymuştur.
- Fransa bu savaşın sonunda Avusturya, Rusya ve Prusya arasındaki Doğu Bloku’nu parçalamakta başarılı oldu
- Fransa, Paris Kongresinden ayrıldığı zaman, İngiltere ile ilişkileri bozuk durumdaydı. Bu durum, Fransa’nın 1870-1871’de Prusya karşısında yalnız kalmasına sebep oldu.
- Islahat Fermanı’nın hükümlerinin Paris Antlaşması’nda yer alması ve Avrupa devletlerinin yabancı halk üzerinde bir çeşit hak sahibi olmaları o zamana kadar her devletin çıkarları doğrultusunda farklı farklı uyguladıkları Osmanlı Devleti’ni parçalama politikası olan Doğu Sorununu ortak bir müdahale durumuna getirdi.
- Kırım Savaşı dönemine kadar yabancılardan borç almayan Osmanlı Devleti, savaş döneminde 28 Haziran 1855’te İngiltere ve Fransa ile yaptığı anlaşma ile bu iki devletten %4 faiz ile beş milyon sterlin borç para aldı. Bu borçlanma Osmanlı Devleti’ni mali açıdan da devletlerin kontrolü altına girmesine sebep oldu.
Sonuç
Paris Antlaşmasının ömrü, 1856’da, yani imzalandığı zaman, Avrupa’da mevcut olan şartların devamına bağlıydı. İngiltere ile Fransa’nın müttefik olarak kalmaları ve Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünün korunması yolundaki fikirlerine devam etmeleri gerekiyordu.
Paris Antlaşması’nı izleyen yıllarda, Avrupa’nın şartları değişmeye başladı. O zamana kadar milli birliklerini henüz tamamlamamış olan iki devlet, İtalya ve Almanya, birliklerini sağlamak ve büyük devletler arasına girmek yolunda önemli adımlar attılar.
İngiltere o dönemde milliyetçi hareketlerin gelişmesi ve yayılmasını çıkarlarına uyugun bulduğu için bu duruma karışmamıştı.
Fransa, İtalya’nın Almanya’nın birliklerini sağlamaları taraftarıydı. Bu iki devlet milli birlikleri tamamlamak için Avusturya ile savaşmak zorundaydılar. III. Napolyon, Rusya’dan sonra Avusturya’nın da güç kaybetmesini istiyordu.
İtalya’nın Fransa ile beraber Avusturya’yı mağlup etmesi, Avusturya’yı zayıflattı. Prusya’nın da güç kaybeden Avusturya’yı mağlup etmesi de Avrupa’da Prusya’yı büyük devlet durumuna getirmişti.
Fransa hakim durumunu Prusya’ya kaptırmamak için 1870’de Prusya ile yaptığı savaşı kaybedince, Paris Antlaşması ile Avrupa’da kurulmuş olan, Avrupa Dengesi yıkılmış oldu.
Rusya, Avrupa’daki yeni oluşan siyasi oluşum şartlarından faydalanarak, Paris Antlaşması’nın Karadeniz ile ilgili kısımlarına karşı gelmek için aradığı fırsatı ele geçirmiş oldu.
Paris Kongresi’nde Osmanlı temsicisi Ali Paşa, kapitülasyonların kaldırılmasını ileri sürdüğü zaman, Osmanlı Devleti bazı reformları yapmadıkça, kapitülasyonların devamında zorunluluk olduğu kendsine bildirilmiştir.
- Musul Sorunu: Lozan Antlaşmasının En Büyük Pürüzü
- 1924 Anayasası: Barış ve Kalkınma Dönemi
- Sivas Kongresi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
- 9 Adımda Halifeliğin Kaldırılması Ve İlginç Detaylar
- İzmir Suikastı: Atatürk’e Kurulan Tuzak
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu, 19. yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914)
Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi 5. Cilt Nizam-ı Cedid ve Tanzimat
wikipedia.org/wiki/Paris_Antlaşması