Locarno Antlaşması Hakkında 6 Şok Edici Bilgi
Locarno Antlaşması, 5-16 Ekim 1925 tarihleri arasında İsviçre’nin Locarno kentinde müzakere edilen ve 1 Aralık 1925’te Londra’da imzalanan antlaşmadır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Almanya’ya kabul ettirilen Versay Antlaşması’yla Avrupa’daki denge bozulmuş, kıta büyük güvenlik problemleri ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durum da Birinci Dünya Savaşı gibi bir felaketten sonra dahi silahlanmanın artırılmasını beraberinde getirmiştir.
Ayrıca galip devletler Almanya’ya yüklenilen tamirat ve tazminat borçlarıyla zararlarını karşılamayı ve ekonomilerini düzeltmeyi amaçlamışlardır. Bu durum Almanya’nın ekonomisinin daha da bozulmasına neden olmuş, bundan Avrupa ekonomisi de büyük ölçüde etkilenmiştir.
Locarno Antlaşması Amacı
Avrupa’nın kötü durumunu düzeltmek için çareler aranmış ve birçok konferans düzenlenmiştir. Fakat bu konferansların hiçbiri istenen sonuçları vermemiştir.
Bir süre sonra taraflar arasında belli bir yumuşama dönemi başlamış ve İsviçre’nin Locarno kentinde bir konferans düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Müzakereler sonunda, 16 Ekim 1925’te, Locarno Antlaşması imza için hazırlanmıştır.
Konferansa Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Polonya ve Çekoslovakya katılmıştır. Konferansın konusunu bir güvenlik antlaşmasının yapılması, Almanya’nın Milletler Cemiyeti’ne girmesi ve oluşacak anlaşmazlıklarda başvurmak üzere hakem usulünün uygulanması oluşturmuştur.
Konferansın sonucunda bir nihai protokol kabul edilmiş Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika ve İtalya arasında Güvenlik Antlaşması yapılmıştır. Bunun yanında Almanya ile Fransa, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya Devletleri arasında Tahkim Sözleşmeleri kabul edilmiştir. Locarno Antlaşma ve sözleşmelerin imza töreni Londra’da yapılmıştır.
Locarno Antlaşması Nedir?
Fransa’nın Almanya’yı zayıf tutmak için izlemiş olduğu tamirat borçları politikası yüzünden, Versay Antlaşması’nın hemen ardından iki devlet arasında bir gerginlik ve zorlama dönemi başlamıştır. Bundan dolayı, Fransız-Alman ilişkileri ancak, 1925 Ekim ayında imzalanan Locarno Antlaşmaları ile karşılıklı güven çerçevesi içine alınabilmiştir.
İlginizi Çekebilir: Brest-Litovsk Antlaşması ve Şaşırtıcı BilgilerLocarno Antlaşmaları, Fransa’nın Almanya’ya karşı güvenliği sağlama çabalarının bir sonucunda gerçekleşmiştir. Avrupa’daki istikrarsızlık ve güven problemlerini çözüme ulaştırmak amacıyla, Almanya’nın da katılımıyla İsviçre’nin Locarno şehrinde yeni bir konferansın toplanmasına karar verilmiştir.
Almanya ve Fransa Arasındaki Tamirat Borçları Problemi
Versay Antlaşması’na göre, Almanya, müttefik ve ortak devletlerin sivil halkına ve mallarına yaptığı zararları da ödeyecekti. Bu şekilde savaş tazminatının adı tamirat borcuna çevrilmiş bulunmaktaydı. Tamirat borcunu özellikle Fransa, Almanya’yı olabildiğince ezmek için bir araç olarak görmüş ve bu yüzden de borç son derece yüksek tutulmuştur.
Fakat bu borcun çok yüksek belirlenmesi ise Almanların Fransa’ya olan kızgınlığını arttırmaktan başka bir şeye yaramamıştı. İki savaş arası dönemde Müttefikler’in yapmış olduğu bütün konferanslarda tamirat borçları ana gündem olmuş ve her seferinde de borçlar biraz daha azaltılmıştı.
Müttefikler tarafından 1921 Ocak ayında borcun miktarı 56 milyar dolar olarak tespit edilmişse de, Almanya’nın itirazı sonucu komisyon bu miktarı 33 milyar dolara çekmiştir. Fakat bu rakamda Almanya’nın ödeme gücünün çok üzerinde bir rakamdı.
İlginizi Çekebilir: Sakarya Meydan Savaşı ve Türk Milleti’nin ZaferiBuna rağmen devletlerin baskısı sonucu ağustos ayında 250 milyon dolarlık ilk taksiti ödedi. Bu rakam bundan sonraki üç yıl içinde Almanya’nın para olarak ödediği son taksit oldu. Çünkü bu tarihten sonra Almanya’da ekonomik kriz hızlı bir şekilde başlamış ve sermaye sahipleri paralara el konacağı düşüncesi yüzünden paralarını yurtdışına kaçırmaya başlamışlardı.
1921 yılı sonunda Almanya borçlarını ödeyemeyeceğini açıklamış ve beş senelik bir borç erteleme talebinde bulunmuştur. İngiltere bu talebi olumlu karşılarken, Fransa ise tamirat borçlarını Almanya’ya muhakkak ödetmek istiyordu. Bundan dolayı, İngiltere ile Fransa arasında görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda da Fransa Belçika’ya birlikte Rhur bölgesini işgal etmiştir.
Rhur Bölgesinin İşgal Edilmesi
Borçların ertelenmesi konusunda yapılan görüşmeler 1922 yılı sonuna kadar devam etmiştir. Fransa yapılan görüşmelerden bir sonuç alamayacağını anladığından dolayı, Belçika ile birlikte 1923 Ocak ayında Rhur bölgesini işgal etmiştir.
Rhur sanayi bölgesine el koyarak Almanya’ya borçlarını bu şekilde ödetmek isteyen Fransa’nın bu hareketi gergin olan Alman-Fransız ilişkilerinin daha da fazla gerginleştirmiştir. Bu işgal durumu Fransa ile Almanya arasında bir savaş havası yaratmış, bunun sonucu Rhur’daki Almanlar pasif direnişe başvurmuşlardır.
Alman işçileri çalışmayı bırakmışlar, demiryolu çalışanları Fransızlardan emir almayı reddetmişler ve posta çalışanları Fransız ve Belçikalıların mektuplarını göndermemişlerdir. Ayrıca, gönüllü Alman milisleri baltalama hareketlerine girişmişlerdir.
İlginizi Çekebilir: Ankara Antlaşması ve TBMM’nin Diplomasi Zaferiİngiltere ve Amerika, Fransa’nın bu işgalini tepki ile karşılamış ve kamuoyun Almanları desteklemiştir. Fakat bu yaşanan gelişmelerden dolayıdır ki, Alman ekonomisi günden güne çöküşe doğru gitmiştir.
Bu karşılıklı sertlik içinde hem Almanlar hem de Fransızlar bir sonuç alamayacaklarını anlamışlardır. 1923 Eylül ayında başbakan olan Stresemann pasif direnişi sonlandırmış. Fransa’da baskı ile Almanya’ya para ödetemeyeceğini görmüştür. Diğer yandan, İngiltere ve Amerika’nın araya girmesi ile sorunun çözümü üzerinde çalışmalara başlanmıştır.
Amerika ile İngiltere birer komite kurarak Almanya için bir ödeme planı hazırladılar. En sonunda Amerikalı Charles G. Dawes’in ödeme planı, Ağustos 1924 tarihinde Londra’da imzalanarak kabul edilmiştir.
Dawes Planı
Dawes Planı ile Almanya için toplam borç miktarı tespit edilmemiş, sadece 250 milyon dolardan başlamak üzere ve artan miktarda yıllık taksitler tespit edilmiştir. Bunun yanında, Almanya’ya 200 milyon dolar borç verilmesine karar verilerek bun borcun yarısını da Amerika üzerine almıştır.
Sonuç olarak bu plana göre Rhur bölgeside boşaltılacak ve Almanlara geri verilecekti. Dawes Planı, Almanya’ya ekonomik anlamda bir rahatlama getirerek ve ekonomisini düzeltmesine olanak vermiştir. Dawes Planı ile Fransız-Alman ilişkileride düzelmiş ve Locarno Antlaşması’na giden kapıyı açmıştır.
Locarno Antlaşması’nın Önemi
I. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa ülkelerinin arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini amaç edinen çabaların bir devamı olan Locarno Antlaşması ile birlikte Avrupa içerisindeki sınırların değişmezliği onaylanırken, Doğu Avrupa içerisindeki sınırların ise yeniden gözen geçirilmesine olanak tanınmıştır.
Almanya’yı tekrar milletlerarası işbirliğine sokmuş olması bakımından Locarno Antlaşması iki savaş arası dönemde büyük önem taşımaktadır. Bu antlaşmanın imzalanmasından sonra, 1926 yılında Almanya Milletler Cemiyeti’ne üye olarak kabul edilmiştir.
Locarno Antlaşması Kimler Arasında Yapılmıştır?
Avrupa’daki istikrarsızlık ve güven problemlerini çözüme ulaştırmak amacıyla, Almanya’nın da katılmasıyla İsviçre’nin Locarno şehrinde yeni bir konferansın toplanmasına karar verildi ve Almanya’da bu konferansa davet edilmiştir.
Sonuç olarak Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya Hükümetlerinin temsilcileri, 5-16 Ekim 1925 tarihleri arasında Locarno’da toplanmış kendilerini savaştandan korumak ve sorunları barış içinde çözümlemek için görüşmelere başlamışlardır. 1 Aralık 1925 tarihinde Locarno Antlaşması Londra’da imzalanmıştır.
İlginizi Çekebilir: Sevr Antlaşması’nın Arka Planını AnlamakLocarno Antlaşması Ne Zaman İmzalandı?
Toplantıya katılan devletler arasında görüşmeler 5-16 Ekim 1925 tarihleri arasında Locarno’da gerçekleşmiştir. İlk olarak, 10 Ekim 1925’te güvenlik antlaşmasının metni ana hatlarıyla tespit edilmiştir.
İkincisi, Almanya’nın Milletler Cemiyeti’ne girmesi meselesi, konferansın 12 Ekim 1925 tarihli sabah toplantısında bir sonuca ulaştırılabildi.
Üçüncüsü ve en önemlisi, 15 Ekim 1925 tarihine gelindiğinde büyük önem taşıyan sekizinci genel heyet toplantısını gerçekleştiren konferans, sonuca doğru çok büyük bir adım attı ve güvenlik antlaşmasının metnini uygun görerek kabul etti.
İsviçre’nin Locarno şehrinde toplanan konferans Fransa, Belçika ve Almanya’nın oluşabilecek anlaşmazlıklarda savaşmamasını ve Ren sınırının korunmasını sağlamayı amaçlamış. İngiltere ve İtalya’nın teminatı altında karşılıklı olarak taahhüt etmeleriyle, 16 Ekim 1925 tarihinde, konferans tamamlanmıştır.
Locarno Antlaşması Sonuçları
Locarno Konferansı, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa Devletlerini birbirine yakınlaştıran ve barışı kalıcı kılmak amacıyla toplanan ilk önemli adım olmuştur. Barışı ve güvenliği sağlamak için Locarno Antlaşması hazırlanmıştır.
Konferansın gerçekleştirilmesinin en önemli sebebi, savaştan sonra Avrupa’nın maruz kaldığı siyasi, askeri, ekonomik, sosyal alanlardaki yorgunluğuydu. Artık aralarındaki anlaşmazlıkları bütün savaş yoluyla yürütecek kuvvet ve güce sahip bulunmuyorlardı.
Locarno’da, Almanya üzerindeki Versay Antlaşması’nın baskını azaltıp rahatlamak ve gücünü yeniden toparlamak noktasından hareket ederken, Fransa içerideki sıkıntılarını hafifletmek ve dışarıdan kaynaklanan korkularından kısmen de olsa kurtulmak istiyordu.
İngiltere’nin yaklaşımı da doğal olarak kendi menfaatlerini koruma doğrultusundaydı. Aslında, savaşta mağlup olan Almanya’nın baskı altında kalması ve Fransa’nın kendi içinde yaşadığı olumsuz durumlardan dolayı memnundu ve savaş öncesinde olduğu gibi Avrupa’da kendisine rakip devletlerin olmasını istemiyordu.
Devletlerin konuya yaklaşımının arka planında bunlar olsa da Locarno’da önemli bir güvenlik antlaşması kabul edildi. Locarno Antlaşması ile Almanya, Fransa ve Belçika arasındaki sınırlar güvence altına alındı. Ortak güvenlik sistemine uygun olarak saldırgan devletin tanımı yapılmazken, hangi taraftan gelirse gelsin saldırıya karşı ortak müdahalede bulunma vaadinde bulunuldu.
Almanya, Fransa ve Belçika ile olan batı sınırlarını ve Ren bölgesinin askerden arındırılmasını kabul etti. İngiltere ve İtalya ise bu durumun kefilliğini yüklendiler ve hangi taraftan yapılırsa yapılsın, Ren sınırının bozulması veya işgal durumunda yardıma koşma sözünde bulundular ve antlaşmayı güvence altın aldılar.
Buna karşılık Almanya Güvenlik Antlaşması’nda doğu sınırları hakkında aynı sözü vermedi, sadece bütün anlaşmazlıkların barış yoluyla çözümü için Polonya ve Çekoslovakya ile Tahkim Sözleşmeleri yaptı.
Sonuç
Locarno Konferansı ve sonucunda kabul edilen antlaşma ve sözleşmeler yeni dünya düzeni için coşkuyla karşılandı ve büyük ümitler bağlandı.
Aslında görülemeyen bir konu vardı ki o da aslında Avrupa’nın gerçek sorunlarının çözülmemiş olmasıydı. Bu yüzden ne Fransa’nın güvenlik tedirginlikleri giderilebilmiş ne de Almanya değişen düzene uyumu sağlayabilmiştir.
Fransa’nın hayal kırıklılıkları ve tedirginlikleri her geçen sene biraz daha artmış ve Almanya’daki milliyetçi eğilimlerde hız kazanmıştır. Devletlerin silahlanmasının önüne geçilememiş aksine silahlanma giderek artmıştır. Kısaca Fransa ile Almanya arasında Locarno Antlaşması tam bir güven ortamı sağlayamamıştır.
- Locarno Antlaşmaları – Vikipedi
- İmparatorluk Savaş Müzeleri Fotoğrafı – © IWM Q 31272
- İmparatorluk Savaş Müzeleri Fotoğrafı – © IWM Q 88431
- Birinci Dünya Savaşı’ndan Sonra Avrupa Barışı İçin Önemli Bir Adım: Locarno Konferansı
- İmparatorluk Savaş Müzeleri – © IWM CH 2284
- 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1918) – Prof. Dr. Fahir Armaoğlu