Yeşil Ordu Cemiyeti Hakkında İnanılmaz Detaylar
Yeşil Ordu Cemiyeti, 1920 yılında Anadolu’da kurulmuş siyasi-askeri örgüt. Mili Mücadele yıllarında gizli ve açık çalışmalarıyla büyük etkiler uyandıran siyasi kuruluşlarından birisidir.
1920 senesinde iç ve dış saldırılarda bunalmış olan Büyük Millet Meclisi üyeleri, emperyalist devletlere karşı mücadele veren Bolşevik ordularının kazandığı başarılardan oldukça etkilenmişti.
Türkiye’yi yok etmeye çalışan emperyalist devletlere karşı mücadelede tek yardımcılarının Bolşevikler olabileceğine inanmıştı.
Bolşevikliği kabul ederek güçlü bir Yeşil Ordu kurmuş olan Rusya’daki Müslüman-Türklerin söz ve davranışları bu kanıyı sağlamlaştırmıştı.
Bunun yanında 1920 yazında Ankara’da kurulup, 9 Mayıs 1921’de İstiklal Mahkemesi’nin Yeşil Orducular hakkındaki kararına kadar çalışmalarına devam eden yurt içinde Yeşil Ordu Cemiyeti adında bir kuruluş da bulunmaktadır.
Rusya’da Türk-Müslümanlar Tarafından Kurulan Yeşil Ordu
Lenin, 1917’de, Bolşeviklerin iktidara gelmeleri için ayaklanmaları gerektiğini açıklamış, Petrograd’daki işçiler ve askerler de ayaklanmıştı.
Çarlık polisi ortadan kalkmış, onların yerine silahlı işçiler geçmiş, bu işçilere dayanan ve fakat liberal karakterli olan Kerenski Hükümeti iktidara gelmişti.
Bu sırada yurt dışında olan Lenin, Rusya’ya dönerek partisinin başına geçmiş ve Kerenski Hükümeti’ni devirme emri vermişti. 24 Ekim’de başlayan ayaklanma 25 Ekim’de başarılı olmuş, Kerenski kaçmış, iktidar Bolşeviklerin eline geçmişti.
Fakat Rusya’da ekonomik durum oldukça kötüydü. Orduyu beslemek mümkün gözükmüyordu. Askerler de savaşmaktan yorulmuşlardı. Bu nedenle, Bolşevikler iktidarı ele geçirir geçirmez bütün devletlere barış teklifinde bulundular.
Rus ordusunun morali bozulmuştu, askerler barış anlaşmalarını beklemeden bağlı bulundukları birliklerinden ayrılıyor, evlerine dönüyorlardı. Lenin, bütün sorumluluğu kendi üzerine alarak 1918 başında Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzalamıştı.
Fakat, Rusya’nın kendi başına anlaşmalar imzalamasına itiraz eden İtilaf Devletleri, bu duruma itiraz ederek ona karşı oldular.
İngilizler, Fransızlar ve Japonların destekledikleri eski çarlık dönemi subayları, Kızıl Ordu’ya karşı, doğuda Amiral Kolçak’ın ve güneyde General Denikin’in liderliğinde Beyaz Ordu’yu kurdular.
Mart 1919’da Moskova’da yapılan toplantı sonucunda üçüncü kez III. Enternasyonal kurulmuştu. Bir taraftan dünya emekçilerinin ayaklanmasına çaba harcanırken, diğer yandan da Beyaz Ordu ile mücadele veriliyordu.
Bu arada da Bolşevikliğin bütün Rusya halkı tarafından benimsenmesine çalışılıyordu.
Nitekim, Bolşevikleri başarıya ulaştıran da bu son çabaları oldu. Rusya’daki Türk-Müslüman halklar Bolşevikliği kabullenip Bolşevik Yeşil Ordu’yu kurarak Amiral Kolçak ve General Denikin’in ordusunu arkadan vurunca Bolşeviklerin zaferleri ardı ardına gelmeye başladı.

Milli Mücadele Döneminde Kurulan Yeşil Ordu (Müfrezesi)
Rusya’dan gelen haberlerde, emperyalistlere karşı yapılan mücadelelerde, Rusya’daki Müslüman Türklerin kurdukları, yeşil bayraklı, yetmiş bin kişilik Bolşevik Yeşil Ordu’nun başarılarına büyük yer veriliyordu.
Bu haberler Türkiye’deki milli mücadeleciler üzerinde büyük etki yapmış ve bu ordunun Türkiye’ye de gelerek milli mücadeleye destek vermesi beklenmeye başlamıştı. Hatta, bu ordunun Türkiye’ye getirilmesi çabalarında geç kalınıldığı yönünde hükümeti eleştirenler bulunuyordu.
Ankara’da karamsarlığın arttığı bir dönemde Yeşil Ordu’nun gelmekte olduğu ve öncü müfrezesinin Ankara’ya ulaştığı haberi duyuldu. Gerçekten de Ankara’ya küçük bir müfreze geliyor, Yeşil Ordu Müfrezesi olarak ifade ediliyor ve yeşil bayrak taşıyordu.
Rusya’daki Yeşil Ordu’nun Türkiye’ye geleceği söylentilerinin herkesi umutlandıracak bir şekilde yayıldığı ama böyle bir ordunun gelmediği dönemde, Kazım Karabekir Paşa, Erzurum’da oluşturduğu kır kişilik bir müfrezeyi Ankara’ya doğru yola çıkardı.
Yola çıkan bu birlik hemen Ankara’ya gitmeyecek, bir çok bölgeyi dolaşacaktı. Uğramış olduğu yerlerde Yeşil Ordu’nun gelmekte olduğu haberini yayacak ve kendisini Yeşil Ordu’nun öncüsü olarak gösterecekti.
Müfreze bu yolculuğu sırasında denk geldiği Yenihan Müfrezesi ile Yenihan, Zile, Tokat bölgelerindeki ayaklanmaların önlenmesine katılmıştı.
Ardından iki ay süreyle civar bölgelerde dolaşıp Yeşil Ordu’nun gelmekte olduğu haberini verdikten sonra Ankara’ya doğru yönelmişti. 1 Ağustos 1920’de Ankara halkı, sevinç gösterileri içinde Yeşil Ordu Müfrezesi’ni karşıladı.
Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Kuruluşu
Milli Mücadele tarihimizde “Yeşil Ordu” deyiminin yeri sadece bu efsane ordudan ibaret değildir. Bolşevizme dayanan bir de “Yeşil Ordu Cemiyeti” bulunmaktadır.
Milli Mücadele döneminde içinde bulunulan dönem içinde ortaya çıkan siyasi ortam, bazı oluşumları da beraberinde getirmiştir.
Bu oluşumlar içinde vatanın kurtuluşu ile ilgili farklı görüşlere sahip bir takım siyasi gruplar da düşüncelerini açıklama fırsatı yakalamışlardır.
O dönemdeki siyasi ortamda “Yeşil Ordu Cemiyeti” nin kuruluşu, amaçları, ilkeleri ve çalışmalarıyla faaliyetle bulunduğu dönem içinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Cemiyet’in Ankara’da düzenli ordu birliklerine geçilmediği bir dönemde 1920 yılı içinde kurulduğu bilinmektedir. Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın uygun bulması sonucunda kurulan bir cemiyet olarak kendini göstermiştir.
Bolşeviklerle ve özellikle Enver Paşa ile ilgili, Rusya’dan Anadolu’ya gelecek yardım kuvvetlerine verilen Yeşil Ordu adının ülke içinde efsaneleşen etkilerini ortadan kaldırılması düşünülmüştür.
Milli Mücadelenin en zor dönemlerinde önemli görülen Yeşil Ordu adı, Ankara’da daha düzenli ordu kurulmadan önce ortaya çıkan bir teşkilat olmakla birlikte özellikle İttihatçılar tarafından propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.
İttihatçılar bu cemiyetin Mustafa Kemal Paşa’nın onayı ile kurulduğunu açıklayarak çalışmalarını gittikleri yerlerde Mustafa Kemal’in adını kullanarak genişletiyorlardı.

Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Kuruluşu Hakkında Celal Bayar’ın Düşünceleri
Celal Bayar, 1985 tarihinde, Tekin Erer, Abdullah Uraz ve Fethi Tevetoğlu’nun kendilerini ziyaret ettikleri sırada sorulan bir soru üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın kendisine de bu kuruluşa girmesini ima ettiği halde kendisini gücendirmeden bu cemiyetin dışında kaldığını şu şekilde açıklamıştır:
Rusya’dan Türkiye’ye girmek isteyen Yeşil Ordu’nun ve Bakü’de kurulmuş olan Türkiye Komünist Partisi’nin Anadolu’da faaliyet göstermelerini önlemek gerekiyordu.
Atatürk, Meclis içindeki komünizan kaynaşmaları dikkatle izliyordu. Kendilerine Yeşil Ordu adı verilen cemiyetin başında Hakkı Behiç bulunuyordu. Terbiyeli, kültürlü bir insandı. Özellikle Osmanlı tarihi ve Yeniçeriler üzerinde geniş bilgi sahibiydi. Fransızca diline gerçekten hakim bir arkadaşımızdı. Çok okur ve dünya siyasetini yakından izlerdi. Komünizm düşüncelere saflıkla inanmıştı. Israrla bu fikirlerin savunuculuğunu yapardı. Kendisi dostum olduğu gibi, cemiyetine girenler arasında da bazı yakın arkadaşlarım vardı. Taşhan karşısında, zamanında veterinerlerin kullandıkları bir binada toplanırlardı. Ara sıra kendilerini ziyaret ederdim. Fakat asla onların cemiyetine girmedim. Celal Bayar
Bunun için Mustafa Kemal Paşa’nın bir “tedbir” olur fikriyle Ankara’da kurulmalarına izin verdiği; hatta arkadaşlarını görevlendirerek kontrol altında tutmak istediği aynı isimdeki kuruluşun adı Yeşil Ordu Cemiyeti’dir.

Yeşil Ordu’nun Kuruluş Nedeni
Cemiyetin ileri gelen üyelerinden biri ve Mustafa Kemal Paşa’yı temsil eder durumda olan Vekillerden Yunus Nadi, Yeşil Ordu’nun Kızıl Ordu’ya benzetilerek Bolşeviklerden yardım alma amacıyla kurulduğunu ileri sürmektedir.
Yeşil Ordu deyimi Kızıl Ordu deyiminden esinlenmiştir. Bolşevikler Kızıl Ordu’yu kurmuş olduklarına göre Müslümanların kuracağı ordu da, yeşilin İslamiyeti’i simgelemesi nedeniyle, Yeşil Ordu olmalıydı.
Anadolu’nun en kara günlerinde, kimileri Rusya’dan ya da Kafkasya’dan gelecek bir Yeşil Ordu’nun Türkiye’yi kurtaracağı umudunu taşıyordu.
Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığına göre, birçok insanın, padişahın sözlerine kulak asmaları karşısında, bilinçli insanları toplayacak ve bu arada Kuvayı Milliye birlikleri oluşturacak bir örgüt gereksinimi duyulduğu için Yeşil Ordu kurulmuştu.

Yeşil Ordu’nun Kuruluşu Hakkında Ali Fuat Paşa’nın Açıklamaları
Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıralarında Yeşil Ordu Cemiyeti’nin kuruluşu ile ilgili olarak şunları belirtmektedir:
Kurucular, birbirini takip eden, kanlı ve tehlikeli durumlara neden olan iç karışıklıklar karşısında yeni anlayışa göre yetiştirilmemiş bir ordu ile iş görülemeyeceğini düşünmüşler, değişim amacını daha kolaylıkla kavrayabilecek bir örgüt kurmayı kararlaştırmışlardı. Kurulacak bu teşkilatla iç isyanlar önlenecekti. Ali Fuat Cebesoy (Milli Mücadele Hatıraları)
Atatürk’ün Yeşil Ordu Cemiyeti Hakkında Yaptığı Açıklamalar
Yeşil Ordu Cemiyeti gizli olarak kurulmasına rağmen bu cemiyetin kuruluşu Atatürk’ün bilgisi dışında değildir. Bu cemiyet hakkındaki en doğru bilgiyi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta şu şekilde açıklamaktadır:
TBMM’nin ve hükümetin kuruluşundan sonra Ankara’da “Yeşil Ordu” adı altında bir dernek kuruldu. Bu derneğin ilk kurucuları pek yakın ve bilinen arkadaşlardı. Kuruluş amacını açıklamak için, iç ayaklanmaları ve bu ayaklanmalara karşı gönderilen ordu birliklerinin ve ulusal birliklerin durumlarını hatırlamak gerekir (…) Yeşil Ordu örgütünün ilk kurucuları olan arkadaşlar, sadece bana yardım amacı ile ve beni ayrıca yormamak düşüncesiyle kendileri işe girişerek çalışmayı uygun görmüşler. Bana sadece yararlı bir iş yapacaklarını söyleyerek, kısaca girişimden söz açmışlardı. Ben, gerçekten çok işim olduğu için, arkadaşların bu girişimleriyle bir süre ilgilenmedim. Yeşil Ordu örgütü, bir bakıma gizli bir örgüt niteliğinde kurulmuş ve oldukça genişlemiş. Mustafa Kemal Atatürk (Nutuk)
Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Kurucuları
Hükümete başvurulmadan, izinsiz ve yeminle, güvenilir üyeler almak şekliyle kurulan Yeşil Ordu’nun kurucu kadrosunda 14 Büyük Millet Meclisi üyesi bulunuyordu. Genel Merkez üyeleri şu isimlerden oluşmaktadır:
- Şeyh Servet Efendi
- Dr. Adnan Adıvar
- Hakkı Behiç
- Eyüp Sabri
- Yunus Nadi
- Hüsrev Sami
- İbrahim Süreyya
- Çerkes Reşit
- Sırrı Bellioğlu
- Mustafa Cantekin
- Hamdi Namık
- Muhittin Baha
- Nazım Öztelli
- Hakkı Behiç
Yeşil Ordu’ya girmiş bu üyelerin yemin töreni, Şeyh Servet Efendi’nin aracılığıyla Hakkı Behiç Bey’in evinde yapılmıştır. Bu üyeler arasında en aktif olanlar Hakkı Behiç Bey, Yunus Nadi, Eyüp Sabri, Nazım ve Çerkes Reşit Beyler’dir.
Daha önce Karakol Cemiyeti gibi İttihatçı bir örgütü reddetmiş olan Mustafa Kemal Paşa’nın şimdi durumu o kadar zayıflamıştı ki buna benzer bir örgütlenmeyi kabul etmek ve bir ölçüde ona önayak olmak durumunda kalmıştı.
Yeşil Ordu Cemiyeti’nin içinde yer alan üyelerin büyük bir bölümünün İttihatçı oluşu cemiyetin belli bir amaç etrafında ortak hareket etmesini engellemiştir.
Bu nedenle, örgütün içinde yer alan bu kişilerden bazıları Mustafa Kemal’e yakınlıklarıyla bilinirken bazıları ise, İttihatçılara yakın olup muhalefet etmişlerdir.
Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Tüzüğü
- Türkiye Yeşil Ordu Teşkilatı, Avrupa emperyalizminin etkin ve işgalci siyasetini Asya’dan uzaklaştırmak üzere kurulmuş bir mücadele kuruluşudur.
- Yeşil Ordu Cemiyeti Türkiye dahil olmak üzere her çeşit emperyalizm akımlarını ve sermayelerin baskılarını ortadan kaldırmak ve yok etmekte kararsızlık göstermez.
- Cemiyet, anti-kapitalist, anti-emperyalist ve anti-militaristtir.
- Yeşil Ordu Cemiyeti, aile hayatına saygılıdır.
- Devletin toplumsal ve ekonomik alanlarda etkinliğinden ve müdahaleciliğinden yanadır.
- Yeşil Ordu Cemiyeti, İslamiyetin inançlarına saygılıdır.
- Cemiyet terbiyede, geleceği hazırlama işlerinde, kardeşliği her şeye hakim kılmak ilkesini kabul eder.
- Eğitimi, cemiyetin ortak hayatındaki esaslara göre, parasız zorunlu ve yatılı olarak sağlamaya taraftardır.
- Yeşil Ordu Cemiyeti, toprak ve kişisel servetten bütün halkın, maddi ve manevi kabiliyetleri oranında faydalanmasını sağlamaya çalışır.
- Yeşil Ordu, toplumsal hayatında Halk Hükümeti’ni ve tam bir işbirliği usulünü kabul eder.
- Türk Yeşil Ordusu, başka ülkelerin Kızıl ve Yeşil Orduları ile kardeştir.
- Yeşil Ordu, Türkiye’de gizli bir Genel Merkez ile idare olunur. Genel Merkez, Yeşil Ordu örgütüne sahip olan ülkelerle bağlı olduğu gibi, Moskova ve Kızıl Ordu Merkezi ile de ilişki içindedir.
- Örgütün amblemi yeşil bayraktır. İslam kardeşliği bu bayrak altında birleşmiş ve insanlar arasında kızıl ve yeşil bayrakların birleşmesi, mübarek inkilaba ve gerçek mutluluğa yönelen çalışmaları tamamlayacaktır.
Yeşil Ordu’nun Kuruluş Amacından Ayrılması
Ali Fuat Cebesoy, Yeşil Ordu’nun iç isyanlara karşı bir teşkilat olarak kurulduğunu ancak bu amacının dışına çıktığını görerek Mustafa Kemal Paşa’yı uyardığını anlatmıştır.
Yine Cebesoy’a göre Yeşil Ordu’nun gizli siyasetini izleyenler, bir taraftan Türkiye’nin İslam Dünyası ile ortak hareket ettiklerini göstermek amacıyla dışarıya karşı kuvvetli bir izlenim sergilemeyi düşünmüşlerdir.
Yeşil Ordu Cemiyeti basılı tüzük ile görevli memurlarını her tarafa göndermişler ve bunların tamamının Mustafa Kemal Paşa’nın bilgisi dahilinde olduğunun belirtip üye sayısını hızlı bir şekilde arttırmışlardır.
Ali Fuat Cebesoy, iç isyanlara karşı teşkilat yapmaktan ibaret olan hedefini çoktan aşmış olan bu Yeşil Ordu Cemiyeti hakkında Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çekmek istemiştir.
Üzerinden az bir zaman geçtikten sonra Mustafa Kemal Paşa, cemiyetin kendisinden gizlediği bir çok girişimi haber almış ve hemen dağılmasını istemişti.
Mustafa Kemal Paşa’nın bu isteğine karşılık cemiyetin TBMM içinde taraftarları kalmış, bazı yerlerdeki teşkilatı da çalışmalarına devam etmiştir. Hatta Çerkez Ethem Bey ve kardeşleri bu teşkilata girmiş ve cemiyete kuvvetli bir dayanak olmuştu.
Yeşil Ordu Cemiyeti ve Çerkez Ethem
Ankara’nın denetimi altında bulunan Yeşil Ordu’nun güvenilirliği, Çerkez Ethem’in Yozgat ayaklanmasını bastırmak için Ankara’da bulunduğu sırada cemiyete girmesi ile değişir.
Çerkez Ethem ve kardeşi Tevfik Bey’in Yeşil Ordu’ya girmesi ile Kuva-yı Seyyare ile Yeşil Ordu adeta bütünleşmiş olur. Böylelikle Ethem ve kardeşleri Yeşil Ordu’yu Mustafa Kemal Paşa’nın elinden almış olurlar.
O dönemin en gözde kişilerinden olan güçlü silahlı birliklere sahip olan Çerkez Ethem’e siyaset yolunu açan bu üyelik, Mustafa Kemal Paşa’yı oldukça rahatsız eder.
İç İsyanları bastırmakla milli mücadeleye bir çok hizmetleri olan Çerkez Ethem ve müfrezelerinin teşkilata katılması ile birlikte cemiyetle Ankara Hükümeti’nin arası bozulmuştur.
Adapazarı isyanının bastırılmasından sonra, kendisini yanıltanlar Çerkez Ethem’in Padişaha, Damat Ferit’e ve İngilizlere mektup yazmasını sağlamışlardır.
Bundan sonraki zamanlarda Çerkez Ethem’in bilinen ayaklanması ve ihaneti, Yeşil Ordu Cemiyeti’nin çalışmalarının hızlıca durdurulmasını ve tamamen kapatılmasını gerektirmiştir.
Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Kapatılması
Çerkez Ethem’in Yeşil Ordu Cemiyeti’ne katılıp bu cemiyetin çalışmaları içinde olmasını Mustafa Kemal Paşa’yı oldukça rahatsız etmiştir.
Mustafa Kemal Paşa öncelikle cemiyetin kurucuları ile görüşerek durumun tehlikelerini anlatmış ve gizli olan bu örgütün kendisini feshetmesini istemiştir. Bu konuda Mustafa Kemal Paşa’nın açıklamarı şu şekildedir:
(…) Bilginize sunmuştum ki, her yerde Yeşil Ordu örgütünü, benim adıma kuruyorlardı. Kendisini tanıdığım kişilerden birinin, Erzurumlu Nazım Bey’in, görevli bulunduğu Malatya’dan gönderdiği bir mektupta, Yeşil Ordu örgütünün hoşlanabileceğim şekilde genişletilmesine çalışıldığı bildiriliyordu. Bu haberin verdiği uyanıklığı, bu gizli dernek üzerinde incelemelerde bulundum. Bu derneğin zararlı bir biçim ve nitelik aldığı inancına vardım. Hemen kapatılmasını düşündüm. Tanıdığım arkadaşları aydınlattım. Görüşümü söyledim, gereğini yaptılar. Ama genel yazman olan Hakkı Behiç Bey, derneğin kapatılması ile ilgili önerimin kabul edilemeyeceğini ve uygulanamayacağını söyledi. Mustafa Kemal Atatürk (Nutuk)
Çerkez Ethem’in bu cemiyete üyeliğinin büyük zararlar getireceğinin farkında olan Mustafa Kemal Paşa, o günkü şartlar altında en doğru hareketin bu cemiyetin hükümetçe kapatılması olduğuna karar verir.
Cemiyet resmen kapatılmış olmasına rağmen çalışmalarını sürdürmeye devam etmiştir. Bu durum cemiyetin kapatılmasında tam olarak başarılı olunmadığını göstermiştir. Cemiyetin faaliyet alanı, Ankara’dan Çerkez Ethem’in egemenliğindeki Eskişehir bölgesine kaymıştır.
Eskişehir’de çıkarttıkları Yeni Dünya gazetesi ile de, düşünce ve amaçlarını saldırıcı bir şekilde yayınlattırmışlardır.
Sonuç
Yeşil Ordu Cemiyeti, Milli Mücadele döneminde Sovyet Rusya’dan gelecek yardımları tehlikeye sokmamak için Mustafa Kemal Paşa’nın onayı ile kurulmuştur.
İlerleyen zamanlarda bu cemiyetin zararlı çalışmaları ortaya çıkınca kapatılmasına karar verilmiştir. Cemiyet kapatıldıktan sonra yerine Türkiye Komünist Fırkası kurulmuştur.
Ancak Yeşil Ordu Cemiyeti’nin birtakım üyeleri alınan bu karara uymayarak cemiyet ile ilişkilerini devam ettirmişlerdir.
Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’daki hareketin batı dünyası tarafından Bolşevik hareket olarak görülmesi endişesini ortadan kaldırmak için bu tarz hareketleri bastırma yolunu tercih etmiştir.
- Yeşil Ordu Cemiyeti – Vikipedi
- Milli Mücadele Yıllarındaki Kuruluşlar – Dr. Fethi Tevetoğlu
- Milli Mücadele Hatıraları – Ali Fuat Cebesoy
- İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele III İç Savaş ve Sevr’de Ölüm – Sina Akşin