Osmanlı – Fransız Yakınlaşmasının Sebebleri
Fransanın Hristiyanlık Dünyasındaki Rolü Nedir?
29 Ağustos 1526 senesinde Osmanlı devletinin Macaristanla yaptığı savaş tarihe Mohaç Meydan muharebesi olarak geçmiştir. Bu savaş sonrası Macaristanın büyük bir kısmı Osmanlı egemenliğine geçmiştir.
Bu savaş da Fransa Kralının Osmanlı’ya yardım ettiği söylenmiştir. Ama bu sadece söylentiden ibarettir. Fransa yarım yüzyıl bu yalanı temizlemeye çalışacaktı. Fransa kralları bunun tiksindirici bir yalan olduğunu söylemişlerdi.
Farklı bir bakış açısı vardı Avrupalı devletlerin. Onlar Fransa’nın Mohaç savaşında Osmanlı’nın yanında olduğunu iddaa ediyorlardı.
Fransa sayesinde Osmanlı ilerlemesi kolaylaşmıştı. Ama Fransa’nın Türklerle suç ortaklığı yaptığı hayalden öte bir durumdur o tarihte. Fransa hala Hristiyanlığın en büyük savunucusuydu.
Osmanlı ve Fransa Arasında Temaslar
Esasen Fransasızlar Osmanlılara düşmandı. Monarşi ve dinsel sebeblere göre davranıyorlardı. O tarihlerde Müslüman Osmanlı Avrupa’da epey yol almıştı. Bu durum Hristiyan dünyası için tehlikeli bir duruma dönmüştü.
Kutsal-Roma İmparatorluk tahtına Fransa en doğal adaydı. Bu durumda Avusturya Kralının da rakibi oluyordu. Müslümanlar tarafından yıpranan Hristiyan dünyasının koruyuculuğunu üstlenmek isteyen Fransa Krallığı idi.
İmparatorluk tacını istiyorsa Hristiyan dünyasını Haçlı seferine çağırmak gerekli idi. Bunun için ise ittifak arayan Fransa ilk önce Habsburg Hanedanı ile ittifak kurmak istedi. Daha sonra ortak düşmanları olan Türk’lere karşı İngiltere Kralının desteğini almaya çalıştı.
Bu antlaşmalar ve ittifaklar başta normal seyretse bile zaman içinde Avrupalıların kendi aralarındaki antlaşmazlıklar sonucu rafa kalkmıştır.
Osmanlı ve Fransa Arasında Politik Gerçeklik
Avrupa arasında yaşanan rekabet Fransızlara yeni bir müttefik bulmaya yöneltmişti. Avusturya’nın kıskacında kalan Fransa sınırlarında tehlikeyi görmüştü.
Bu durumda Fransanın düşmanı uzaklardaki Türkler değildi şimdilik. Eğer imparatorluk iddasını sürdürmek istiyorsa Habsburg kralına yeni düşmanlar vermek zorunda kalmıştı.
Polonya ve Macaristanı almak isteyen Fransa bunda başarılı olamamıştı. Bu durumda gözünü doğuya çevirecekti. Osmanlı ile Hristiyan devletlerini telaşa vermeden yakınlaşma zamanı gelmişti.
Türk’ü tüm gücünü toplamış ve savaşa hazır bir halde görmeyi candan istediğimi inkâr edemem 1.François
İki Ülke Arasında İlk Temas
Fransa’nın İstanbul ile ilişkisi son derece gizli tutulmuştur bu yüzden ilk heyette kimin olduğu bilinmemektedir. Fransanın Elçisi Osmanlı’nın Bosna paşası tarafından yolda öldürülünce görüşme olmamıştır.
Fransa kralı ikinci heyetini tutsak düştüğü Pavia Muhaberesi bozgunundan sonra yollamıştır. Fransanın içine düştüğü durum ve durumun Habsburg hanedanı lehine dönmesi sıkıntı yaratmıştır.
Osmanlı’ya giden heyet mektubu çizmelerinde saklamışlardır. Böylelikle Fransa Osmanlıdan hasmına saldırı istemekteydi .
Madrid antlaşması ile Osmanlıları kınayan Fransa aniden Osman’dan yardım istiyordu. Amaç elbette Habsburg hanedanının gücünü kırmak idi. Fransa’nın bu hareketi karşısında acaba Kanuni’nin cevabı ne olacaktı.
Osmanlı Devleti’nin Fransa’ya Cevabı
Fransa’nın bu gizli girişimi sonrası Kanuni’nin cevabı beklenmedik şekilde olmuştur. Kanuni her şeyi kabul ediyor üstüne bir de İspanya’ya beraber savaş açmak istediğini söylüyordu.
Fransa kralının içine düştüğü durumu biliyordu ve onu çok rahatlatacak sözcükler kullanmıştır mektubun karşılığında.
Güçlü ve ulaşılması zor eyaletleri ve kaleleri her mevsimde fethetmişimdir. Kanuni Sultan Süleyman
İki hükümdarın çıkarları uyuşuyordu. Fransa tarafından düşmanımın düşmanı olan Kanuni’de kendine batı dünyasında müttefik sağlayacaktı.
Bu yazımızda sizlere Fransa ve Osmanlı Devletinin tarihte yakınlaşmalarının perde arkasını sunmaya çalıştım. Bu yazım aslında dini yönden zıt iki kutubun gerektiğinde bunu unutup ittifak da kurabildiğini göstermek açısından o dönemin önemli bir ilişkisine ışık tutmuştur.