Lozan Barış Antlaşması 97. Yılında
Lozan Barış Antlaşmasını anlayabilmek için Mudanya Ateşkes Antlaşmasını ve biraz daha geriye giderek İtilaf devletlerinin barış yapma isteklerini ve zorunda kalmalarını, batılı devletlerinin Türk Milletine neler yaşattıklarına bakmak gerekir.
Lozan’da esas hedeflenen Misak-ı Milli’nin tam olarak gerçekleşmesini sağlamak ve yeni kurulmuş Türk Devletinin barışı sağlamasını gerçekleştirmekti.
Mudanya Konferansı toplanırken Türkiye, müttefiklere nota vermiş ve Türkiye ile Yunanistan ve Müttefik Devletler arasında kesin barış antlaşmasının görüşülmesi ve imzalanması için esas konferansın 20 Ekim tarihinde İzmir’de toplanmasını önermiştir.
Ayrıca Boğazlar sorunu görüşmelerine Rusya , Ukrayna ve Gürcistanın’da katılmalarını istemiştir.
Türkiye , Barış Görüşmelerinin hemen başlamasını isterken, müttefik devletler Türkiye’nin talebine tam 23 gün sonra cevap vermişlerdir.
Ankara Hükümetini, Doğuda savaşa son verecek bir antlaşma yapmak için 13 Kasım günü İsviçre’nin Lozan şehrinde toplanacak konferansa yetkili delegelerini göndermelerini istemişlerdir.
Mustafa Kemal Paşa, Lozan Barış Konferansında Türk Devletini yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder diyordu.
İtilaf Devletleri amaçlarına ulaşmak için Ankara Hükümetine yolladığı daveti, İstanbul’da bulunan Sadrazamada yollamışlardır.
Bu durumda Lozan Kentinde yapılacak olan barış görüşmeleri için, Ankara ve İstanbul arasında ikilik baş göstermiş oluyordu.
İçindekiler
Lozan Konferansı Öncesi TBMM ve İstanbul Hükümeti Arasındaki Tartışma
Müttefik Devletlerin, İstanbul Hükümetini’de Lozan Konferansına çağırmaları üzerine, Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa, Ankara Hükümetine bir telgraf göndermiş ve konferansa birlikte katılmayı teklif etmiştir.
Sadrazam Tevfik Paşa, 17 Ekim 1922’de Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği telgraf ile kazanılan zaferin artık anlaşmazlıkları bitirdiğini ve Barış görüşmeleri hakkında konuşmak için toplantı yapmaları gerektiğini bildirmiştir.
Tevfik Paşa’nın telgrafı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tepki ile karşılanmış ve Saltanat hakkında yasal olarak işlem yapmak için önerge verilmiştir.
Sinop Milletvekili Dr. Rıza Nur Bey’le arkadaşlarının verdiği önerge ile Türkiye Büyük Millet Meclisinin, İstanbul Hükümetinin yerine geçtiğine ve Anayasa ile egemenlik hakkı milletin kendisine verilmiş olmasından dolayı Padişahlığın kalktığına, İstanbul’da meşru bir hükümet olmadığına karar verilmesini istemişlerdir.
Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1922 günü yaptığı toplantıda, Saltanat ve Halifeliği birbirinden ayırarak Saltanatı kaldırmaya karar vermiştir. Karar oy birliğiyle kabul edilmiş sadece bir kişi karşı oy kullanmıştır.
Alınan bu karar üzerine Müttefik Devletler, Ankara Hükümeti’nin tek bir heyetle konferansa katılmasını kabul etmişlerdir.
Lozan Barış Antlaşmasında Bizi Kim Temsil Etti?
Saltanatın kaldırması üzerine Türkiye , süratle konferansa hazırlanmaya başladı. Dışişleri Bakanlığında bulunan Yusuf Kemal Bey görevinden istifa etmiş, yerine İsmet İnönü Dışişleri Bakanlığına seçilmiştir.
Askerlik görevinden istifa eden İsmet İnönü, Meclise gelerek konferansta nasıl çalışacaklarını anlattı. Meclis tarafından konferansa katılacak delegeler seçilmiş ve görevlerine başlamışlardır. Konferansa katılacak delegelerin isimleri;
- İsmet İnönü
- Hasan Saka
- Dr. Rıza Nur Bey delegeliklere seçilmişlerdir.
Lozan Konferansına Hangi Devletler Katılmıştır?
Lozan Konferansı 20 Kasım 1922 tarihinde İsviçre şehrinin merkezinde olan Mont Benon Gazinosunda açılmıştır.
Lozan Konferansı’nda görüşmeci olarak Türkiye dışında 12 Devlet katılmıştır. Konferans boyunca devletler farklı konularla ilgili olarak konferansın oturumlarına katılmışlardır.
1915 İstanbul Antlaşması (İlk Gizli Anlaşma) | Hemen Oku Detayları Kaçırma!Konferans boyunca farklı oturumlara katılan devletler şu şekilde belirtilmiştir.
Lozan Konferansında Her Oturuma Katılan Devletler
Konferans boyunca her oturumda bulunan Devletler şunlardır;
- İngiltere
- Fransa
- İtalya
- Japonya
Lozan Konferansında Belli Oturumlara Katılan Devletler
- Amerika Birleşik Devletleri
- Romanya
- Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı
- Yunanistan
Lozan Konferansında Boğazalar Meselesi ile İlgili Oturuma Katılan Devlet
- Rusya, Lozan Konferansında Boğazlar ile ilgili konularda konferansa katılım sağlamıştır.
Lozan Konferansında Boğazlar ve Batı Trakya ile İlgili Meselelere Katılan Devlet
- Bulgaristan, Boğazlar ve Batı Trakya ile ilgili olarak konferansda katılımcı olarak bulunmuştur.
Lozan Konferansında Kapitülasyonlar ve Borçlar Konusunda Katılan Devletler
- Belçika
- Portekiz, devletleri konferansın kapitülasyonlar ve Osmanlı Devleti’nin borçları konusunda konferansa delege yollamışlardır.
Lozan Barış Antlaşması Kaç Maddeden Oluşmaktadır?
Lozan Antlaşması, 20 Kasım 1922-24 Temmuz 1923 tarihleri arasında devam etmiştir. Türk Delegeleri ile İngiliz, Fransız, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya delegeleri arasında, yaklaşık sekiz ay süren görüşmeler sonucunda 24 Temmuz 1923 senesinde imzalanan 143 maddelik bir barış antlaşmasıdır.
Lozan Barış Antlaşmasında Görüşülen Konular Nelerdir?
Lozan Barış Konferansında tüzük taslağının V. maddesinde üç komisyon oluşturulması kararlaştırılmıştır. Bu oluşturulacak komisyonlarında alt komisyonları olacaktır. Komisyonların başkanlıklarını davet eden devletlerin delegeleri yapacaklardır. Lozan Barış Antlaşmasında görüşülen ana konular şu şekildedir;
- Birinci Komisyon– Topraklara, askerliğe, Boğazlar’a ait komisyon
- İkinci Komisyon– Türkiye’de bulunan yabancıların tabi olacağı yöntemlerin belirleneceği komisyon
- Üçüncü Komisyon– İktisadi ve Mali konularla ilgili komisyon
İngiltere Başdelegesi Lord Curzon , ana komisyonlarda meselelerin tartışmalara açılacağını ve sonuçlandırmak için genel toplantılar yapılacağını belirtmiştir.
- Birinci komisyona, İngiltere Başdelegesi
- İkinci komisyona, İtalya Başdelegesi
- Üçüncü komisyona, Fransız Başdelegesi başkanlık yapmıştır. Komisyon başkanlıkları dağıtılırken İngiltere, Fransa ve İtalya en çok kendilerini ilgilendiren komisyonların başına geçmişlerdir.

Lozan Barış Antlaşması Maddeleri Nelerdir?
Lozan’da çözümlenecek konular başlıca 3 konuda ele alınmıştır. Bu ana konularda her biri ayrı ayrı komisyonlarda tartışılmış ve karara bağlanmıştır.
143 maddeden oluşan Lozan Barış Antlaşması’nda ele alınan önemli maddeler ve komisyonlarda görüşülen konulara baktığımızda, Lozan Barış Konferansının ne kadar zorlu geçtiğini anlayabiliyoruz.
Konferans da Türkiye’nin talep ettikleri ve elde ettikleri ile Türkiye’den talep edilenler olmak üzere konular görüşülmüştür.
Lozan Konferansı’nda Türkiye’nin Talepleri Nelerdir?
Türk Devleti’nin Lozan’da belirlediği başlıklarla istedikleri 15 madde de ele alınmıştır.
Türk Devletinin talepleri ve bunların sonuçlarına baktığımız zaman 2 madde dışındakilerin tamamı elimizde olmayan ve almak üzere pazarlık yapılan konulardır.
Trakya Sınırı
Türkiye, Lozan’da Trakya sınırı olarak Karadeniz Kıyısından Meriç Nehrine kadar olan Mustafapaşa Köprüsü-Dimetoka-Simelin Parçası Türkiye’de kalsın talebinde bulunmuştur.
İtilaf devletleri Meriç’in sol tarafında Türkiye’ye toprak verilemez ve Karaağaç bölgesi Türklere verilmesin diyordu. Yapılan pazarlıklar sonunda Karaağaç Türkiye’de kalmıştır.
Batı Trakya Sorunu
Türk Devleti, Batı Trakya’da halk oylaması yapılmasını talep ediyordu. İtilaf devletleri halk oylamasına karşı çıkmışlardır. Lozan Barış Antlaşması’na halk oylaması ile ilişkin bir hüküm konulmamıştır.
Ege Adaları Sorunu
Lozan Konferansında, Ege Adaları üzerine sert tartışmalar yaşanmış ve taraflar kendi tezlerini kabul ettirmek için uzun süren mücadelelerde bulunmuşlardır.
Türk Delegeleri, yakın adalar ve İmroz, Bozcaada, Tavşan Adaları Türk Devletine verilsin talebinde bulunmuştur.
Diğer adalar için askerden arındırılmalı ve uçuş yasağınında getirilmesi istenmiştir. İtilaf devletleri Semandirek, Limni, Bozcaada, İmroz (Gökçeada) adalarında asker bulunmamasını kabul emişler, diğer adalar için talep edilen değişiklikleri kabul etmemişlerdir.
Sonuç olarak Tavşan, Bozcaada ve Gökçeada Türkiye’ye bırakılmıştır.
Semandirek Adası Yunanistan’a, Meis Adası İtalyanlara bırakılmış ve 3 milden az uzaklıkta olan adalar Türk Devletine bırakılmıştır. Yunanistan’a bırakılan adalarda deniz üssü kuramayacağı karara bağlandı.
Osmanlı Borçlarının Paylaşımı ve Ödenmesi Sorunu
Lozan Barış Antlaşması’nda Türk Devleti , Osmanlı Borçları Osmanlı’dan ayrılan topraklara bölünmeli talebinde bulunmuştur. Türk Delegesi Osmanlı borçlarının ödenmesine borçların paylaşımı şartıyla karşı çıkmamıştır. Borçlar konusunda 1918’e kadar borçlar esas alınmalı denmiştir.
İtilaf devletleri ise Yunanistan’ın borç üstlenmeyeceğini bildirmiş ve aynı zamanda Osmanlı borçlarının 1914’e kadar olan kısmının bölüşülmesini kabul etmişlerdir.
Lozan Barış Antlaşması ile Osmanlı Devleti borçları, Balkan Savaşları sonucunda kendilerine Osmanlı Devleti topraklarından pay alan devletler arasında bölüştürülmüştür.
Trakya Sınırının ve Boğazların Her İki Yakasının Askerden Arındırılması Sorunu
Lozan Konferansı’nda görüşülen bu maddede , Türk Devleti antlaşmayı imzalayacak olan devletler askerden arındırlacak olan Türk topraklarının olabilecek saldırılara karşı savunulacağı olunda garanti verecekler demiştir.
Bu bölgelerin kesinlikle yabancılar tarafından denetlenmesi kabul edilemez diye de belirtilmiştir. İtilaf devletleri, Türk topraklarına olası bir saldırıda istenen güvenceyi vermemişlerdir.
İmzalanan Lozan Barış Antlaşmasına Göre , Türkiye’nin Yunanistan ve Bulgaristan ile olan sınırlarının 30 kilometre karelik bir alanının askerden arındırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca bu kararlaştırılan bölgede hiç bir ülkenin uçağı uçamayacaktır.
Boğazların her iki yakasınında askerden arındırılaması karalaştırılmış ve askerin olmadığı bu kısımların güvenliğinin tehlikeye düşmesi durumunda alınacak tedbirler Millerler Cemiyetine bırakılmıştır.
Yunanistan’ın Ödeyeceği Tazminat Sorunu
Kurtuluş Mücadelesi döneminde Yunanistan’ın, Anadolu’daki işgali boyunca yaptığı tüm hasarların tazminatı istenmiştir. Yunanistan Hükümeti tazminat ödemeyeceğini bildirmiştir.
Yunanistan sebeb olduğu zarardan doğan onarma ve tamirat yükümlülüğünü kabul etmiş bulunmaktadır. Türkiye, Yunanistan’dan istediği tazminattan vazgeçmesi sonucunda Lozan Barış Antlaşması ile Karaağaç bölgesi Türk Devletine bırakılmıştır.
Kapitülasyonlar Sorunu
Türkiye Lozan Konferansının başından beri kırmızı çizgi saydığı kapitülasyonların tamamen kalkmasını istemiştir. İtilaf devletleri konferans boyunca kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etmemişlerdir. Lozan Barış Antlaşması ile kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır.
Musul Sorunu
Türk Devleti, Musul’un Türkiye’ye verilmesini talep etmiş ve Musul’da gerekirde halkoylaması yapılmasını kabul etmiştir. İtilaf devletleri, Musul’un Türkiye’ye bırakılmasını kabul etmemişlerdir.
Lozan Barış Antlaşması’nda Türkiye ile Irak arasındaki sınır, antlaşmanın yürürlüğe girmesinden dokuz ay içinde Türkiye ile İngiltere arasında dostça bir yolla sağlanacaktır.
Eğer taraf olan ülkeler anlaşmaya varamazlar ise, çözüm için Milletler Cemiyeti’ne gidilecektir diye karar verilmiştir.
Türkiye, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasında sonra Musul sorunu için Milletler Cemiyetine başvurmuş buradan karar Türkiye’nin aleyhine çıkmıştır. 5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul sınırlarımız dışında kalacaktır.
Adakale Sorunu
Türk Devleti, Tuna Nehri Üzerinde bulunan 600 nüfuslu Adakale’nin hakimiyetini istiyordu. İtilaf devletleri, Türkiye’nin Adakale önerisini kabul etmemişlerdir.
Lozan Barış Antlaşması’nda, Adakale’de dahil edilmek suretiyle sözü edilen adalar dışındaki diğer adalar üzerindeki haklarından vazgeçmiştir kararı verildi.
Kabotaj Hakkı Sorunu
Lozan Barış Antlaşması’nda, Türkiye kabotaj hakkını istemiştir. İtilaf devletleri kabotaj hakkımıza itirazda bulunmamışlardır. Lozan Konferansında kabotaj hakkımız kabul edilmiştir.
Savaş Rehineleri Sorunu
Kurtuluş Savaşında, Yunanistan’ın Anadolu’yu terk ederken esir olarak aldığı sivil ve askeri rehinelerin bırakılması, Türk Devleti tarafından Lozan Barış Antlaşması’nda istenmiştir. Yunanistan bu tutsakların serbest bırakılmasına karşı gelmemiştir. Lozan’da Türk esirler alındıktan sonra Yunan esirlerin bırakılması kabul edilmiştir.
El Konulan Altınlar
Türkiye , Birinci Dünya Savaşı sırasında müttefikleri olan Berlin ve Viyana’daki bankalara yatırılmış olan 5 milyon altın lirasını talep etmiştir.
Türk Heyeti tarafından yapılan bu teklif müttefiklerce kabul edilmemiştir. Lozan Antlaşması ile Türkiye, bu haklarından vazgeçmeyi kabul etmiştir.
Boğazların Savunulması
Türkiye Gelibolu Yarımadası’nın savunulması için 5000 kişilik bir askeri birlik bulundurma hakkını talep etmiştir. Türk donanmasının boğazlarda serbest olmasını kesinlikle kısıtlama durumunun kabul edilmeyeceği açıklanmıştır.
İtilaf devletleri Gelibolu Yarımadası’nın her iki yakasında da askerden arındırılmış bölge olarak bırakılmasını istemişlerdir.
Sınırlarımız Dışında Kalan Bölgelerde HalkOylamasının İstenmesi
Türkiye sınırları dışında kalan yerlerde Irak, Hicaz , Mısır ve Suriye’de yaşayan halkların yönetimlerini belirleyebilmesi için serbes şekilde halkoylaması yapılması gerektiği bildirilmiş ve istenmiştir.
İngilizler halkoylamasını kabul etmemişlerdir. Lozan Barış Antlaşmas’ında Türk Devleti’nin sınırları dışında kalan bölgelerle ilgili halkoylaması ile ilgili bir madde yer almamıştır.
Birinci Dünya Savaşı Öncesi El Konulan Türk Savaş Gemileri Sorunu
Türkiye , Birinci Dünya Savaşı öncesinde İngiltere’ye parasını peşin ödediği halde İngiltere tarafından el konulan ve teslim edilmeyen savaş gemileri Reşadiye ve Sultan Osman isimli gemilerin bedeli olan 5 milyon İngiliz lirasını talep etmiştir.
İngilizler bu talebide kabul etmemişledir. Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye , 1914 senesinde sipariş verdiği savaş gemilerinin bedelini İngiliz vatandaşlarından veya İngiltere’den istememeyi kabul etmiştir.
Türk Devleti’nden Talep Edilenler ve Bunların Sonuçları
Lozan Konferansında, Türk Devleti ile İttifak devletlerinin yaklaşık 8 ay boyunca karşılıklı istek ve talepleri tartışılmış bunların bazıları Türk Delegeleri tarafından talep edilmekle birlikte, diğer talep ve istekler İttifak devletleri tarafından istenmiştir.
Bu talepleri ve istekleri bölüm bölüm incelememiz bizlere konferansı daha iyi anlamamız açısından fikir verecektir.
Askerden Arındırılmış Bölge Talebi
İtilaf devletleri, Türk heyetinden Trakya sınırının iki tarafında da 30 kilometrelik askerden arındırılmış bölge olmasını istemiştir. Bu talep anı zamanda Boğazların her iki yakasında da askerden arındırılmış bir bölge isteği ile talep edilmiştir.
Türkiye boğazların her iki yakasınıda silahsızlandırmayı kabul etmiştir. Trakya Sınırına ilişkin sözleşmenin 1. maddesi ile Türkiye’nin Yunanistan ve Bulgaristan ile olan sınırlarının her iki tarafında da 30 kilometrelik alanın askerden arındırılması kabul edilmiştir. Bu bölgeye aynı zamanda uçuş yasağıda getirilmiştir.
Türkiye’den İstenecek Olan Savaş Tazminatı
İtilaf devletleri, Birinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye’yi işgal ettikleri dönemde yapmış oldukları harcamaların giderilmesini Türk Devleti’nin üstlenmesini istemişlerdir. Türkiye’den zararlarının bedeli olarak 15 milyon altın lirası talep edilmiştir.
Türk Delegeleri bu istenen tazminatın Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayandığını söyleyerek bu isteğin hiç bir şart altında görüşülmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Türk Devleti ve İtilaf devletleri karşılıklı olarak savaş tazminatından vazgeçmişlerdir.
Ege Adaları ve İtilaf Devletlerinin Talep Ettikleri
İngiltere’nin Başdelegesi Lord Curzon İmroz Adası’nın Yunanistan’a bırakılmasını talep ederken, Bozcaada’nın Türkiye’ye bırakılmasını kabul etmiştir.
Türkiye bu talebi kabul etmemiş ve İmroz, Bozcaada, Semandirek ve Meis Adalarını istemiştir.
Lozan Barış Antlaşması’nda Tavşan Adaları , İmroz ve Bozcaada Türkiye’ye verilmiş , Yunanistan ise Semandirek Adasını almıştır. Meis Adası İtalyanlarda kalmıştır.
Mübadele Sorunu ve Çözümü
Devletler , Türkiye ile Yunanistan arasında bir nüfuz değişimi istenmiştir. Türkiye nüfus mübadelesine karşı çıkmamış ve yapılacak olan nüfus değişiminin Türkiye’de yaşayan bütün Rumları kapsamasını istemiştir.
Türkiye ile Yunanistan arasında imza altına alınan , Yunan ve Türk Milletlerinin Mübadelesine ilişkin Sözleşmeye istinaden 2. madde , Batı Trakya’da oturan müslümanları ve İstanbul’da oturan Rumaları kapsam dışı bırakmıştır.
Kapitülasyonlar Sorunu ve İtilaf Devletlerinin İstedikleri
Kapitülasyonların isim değişikliği ile devam edilmesini talep eden İtilaf devletlerinin bu isteği, Türkiye tarafından her ne olursa olsun kapitülasyonların kaldırılmasından başka bir çözüm olmadığını belirtmiştir. Lozan Barış Antlaşması’nda Kapitülasyonların tamamen kaldırıldığı kabul edilmiştir.
Boğazlar Konusu ve İtilaf Devletlerinin Talepleri
İtilaf devletleri, Türkiye’den geçiş serbestliği istemişlerdir. Kurulacak Boğazlar komisyonu tarafından boğazların her iki yakasının askerden temizlenmesini istemişlerdir.
Türkiye Rusya , Gürcistan ve Ukrayna’nın sunmuş olduğu teklife daha sıcak bakmıştır. Buna göre tüm devletlerin barış ve savaş zamanlarında ticaret gemileri serbestçe boğazlardan geçebileceklerdi.
Savaş zamanlarında Türkiye dışındaki savaş gemilerine ve hava kuvvetlerine boğazların kapatılması Türk Heyeti tarafından teklif edildi. 24 Temmuz 1923 günü imzalanan Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşmeye dayanarak Türkiye genel olarak serbest geçişi kabul etmiştir.
Boğazlar Türkiye’nin başkanlığındaki uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecektir. Bu komisyonda Türk temsilcisinin yanında bulunacak temsilci devletler şunlardır;
- Fransa
- İngiltere
- İtalya
- Japonya
- Yunanistan
- Bulgaristan
- Romanya
- Sırbistan bulunacaktır.
İtilaf Devletlerinin Yabancı Şirketler İçin İstediği Ayrıcalıklar
Taraflar Türkiye’den Türk uyruklu olmayan yabancı şirketler için tazminat talep etmişlerdir. Fransızların özellikle demiryollarının yapımında Osmanlı Devleti döneminde elde etmiş olduğu ayrıcalılar vardır.
Fransa Hükümeti, kendi şirketleri için bu konuya Lozan Konferansında özellikle zaman ayırmışlardır. Türkiye bu istekleri kabul etmemiştir.
Lozan Barış Antlaşmasına şirketler ile ilgili özel hükümler konulmamasında ısrar etmiştir. Yabancı şirketlerin gerekirse Türkiye’de , Türk Hükümetine başvurabilecekleri kabul edilmiştir.
Müslüman Olmayanların Askerlik Yapmaması Ayrıcalığı
Müslüman olmayanların askerlik yapmaması ve muaf tutulması istenmiş ama Türkiye bunu kabul etmemiştir. Türk vatandaşı olan ama Müslüman olmayanların askerlik yapmaması kabul edilmemiştir.
Amerikan Okulları ve Türkiye’den İstenen
Amerikan okullarının Türkiye’de kalması ve kapatılmaması istenmiş, Türk Hükümeti bunun şartlarını belirlemiştir. Müslüman olmayan Türk uyrukları , hukuk bakımından Türk uyrukları ile eşit konumdadır.
Giderlerini kendileri karşılaması koşulu ile eğitim ve öğretim kurumları kurabilir ve çalıştırabilirler. Bu okullarda Türk Dilinin öğrenimini zorunlu kılmaya bir engel olmayacağı şartı da getirilmiştir.
Ermeni Yurdu Tartışmaları
Amerikan Heyeti tarafından ısrarla öne sürülen Ermenilere toprak verilsin fikri, Türk Devleti tarafından kesinlikle kabul edilmemiştir. Lozan Antlaşamasında , Türkiye sınırları içinde Ermeni devletinden söz edilmemiştir.
Azınlıklar ve Azınlıklar İçin Adli Kapitülasyon Talepleri
Türkiye’de yaşayan azınlıkların korunması için Türkiye’de bağımsız bir kurulun oluşturulması istenmiştir İtilaf devletleri tarafından. Lozan Barış Antlaşması’nda buna ilişkin bir hüküm yer almamıştır.
İtilaf devletleri, Türkiye’de yaşayan azınlıkların Türk kanunlarına tabi olmamalarını ve azınlıkların yabancı hakimler tarafınca yargılanmalarını istemelerine karşın bütün bu talepleri Türkiye kesinlikle kabul etmemiştir.
Azınlıkların malları ve hakları Türk kanunlarının koruması altında olacaktır şeklinde belirtilerek ayrıcalıkları red edilmiştir.
Genel Af İlan Edilmesi Talebi
İtilaf devletleri Türkiye’nin genel af ilan etmesini de talep etmişlerdir. Türkiye talep edilen bu genel affı kabul etmiştir. Genel aftan yararlanamayacak olan 150 kişiyi belirleme hakkı istenmiştir. Bu kapsamda 150 kişi genel af kapsamından çıkarılarak genel af ilan edilmiştir.
Patrikhane Meselesi
İtilaf devletleri , Fener Rum Patrikliğinin Türkiye’de kalmasını istediler. Türk Devleti , Patrikliğin Türkiye dışına çıkmasını istedi. Patrikliğin fesat ve hıyanet yuvası olarak Mustafa Kemal Atatürk tarafından Fransız gazetelerine beyanatla açıklanmıştır.
Türkiye bu diğer konularda pazarlık yapabilmek için Patrikhanenin Türkiye dışına çıkmasını istemiştir. Yapılan müzakerelerin sonucunda Fener Rum Patrikliği Türkiye’de kalması kabul edildi, siyasi ve idari yetkileri kaldırıldı.
Çanakkale’deki İtilaf Devletleri Askerlerine Ait Mezarlıklar Hakkında Görüşmeler
İtilaf devletleri Gelibolu Yarımadasındaki askerlere ait mezarlıkların mülkiyetini Türk Devleti’nden istemişlerdir. Türkiye mezarlıkların mülkiyet hakkının devir edilmesini kabul etmemiştir.
Lozan Barış Antlaşması’nda Mezarlıklar ayrı bir düzenleme ile belirlenmiştir. Türk Devleti’nin egemenlik hakkının sağlanması şartıyla Müttefik devletlerinin askerlerine ait mezarlıklıklarının ülkelerin kullanımına bırakılmıştır.
Lozan Barış Antlaşması’nın Sonuçları ve Önemi
Lozan Barış Antlaşması , 24 Temmuz 1923 günü İsmet İnönü’nün ilk imzayı atması ile tamamlanmıştır. Türk Heyetinin antlaşma ile eklerini , protokollerini imzalamalarının ardından diğer devletlerin delegeleride antlaşmayı imzalayarak tamamlamışlardır.
Lozan Antlaşması’nın imzalanması ile Sevr Antlaşması tarihe karışmış oluyordu. İtilaf devletleri Osmanlı Devleti’nin fiilen bittiğini resmen kabul etmişlerdir.
İngiltere’nin Doğu Politikası bozulmuş ve Ortadoğu planlarının gerçekleşmesinin imkanı kalmamıştır.
Birinci Dünya Savaşında diğer ülkeler ile yapılmış olan barış antlaşmaları çok kısa sürede geçerliliğini kaybetmişler ve siyasi krizlere sebebiyet vermiştir.
Lozan antlaşması günümüzde halen geçerli olması bakımından ne kadar gerçekçi bir antlaşma olduğunu ispat eden bir antlaşmadır. Musul ve Kerkük bölgeleri dışında Misak-ı Milli gerçekleştirilmiştir. Türk Devleti’nin askeri zaferi en sonunda siyasi zaferlede taçlandırılmış bulunmaktadır.
KAYNAKÇA
- Ali Naci Karacan Lozan Türkiye İş Bankası Yayınları
- Bilal Niyazi Şimşir Lozan Günlüğü Bilgi Yayınevi
- Ali Ulvi Özdemir Lozan’da Başarıyı Ölçmek
were
Uzun ve güzel bir anlatim olmuş. Emeğinize sağlık. Lozan ile ilgili bilgi noksanlıgı yaşayan ve olur olmaz yorumlayan insanların buradan doğru bilgiye ulaşması gerekir. Lozanın 2023 yilinda biteceği ve lozan yüzünden gelisemedigimiz gibi teyidi mümkün olmayan uyduruktan bilgilerin aksine doğrusunu insanlara sunduğumuz için teşekkürler.
Güzel yorumunuz için çok teşekkür eder, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.