Havza Genelgesinin Türk Halkına Müthiş Etkisi
İçindekiler
Havza Genelgesi Tarihi
Havza‘ya geçilmeden önce Havza Kaymakamlığına bilgi verilmiştir. Atatürk’ün böbreklerinden rahatsız oluşu ve bir müddet Havza‘da konaklayacakları söylenmiştir.
25 Mayıs’ta Havza‘ya doğru yola çıkılmıştır. Havza’da kendilerine Mesudiye Otelini konaklamaları için hazırlanmıştır.
Kendilerini karşılamaya eşraf ve o bölgede bulunan askerler gelmiştir. Mustafa Kemal Paşa Havza halkının her zaman yanında olduğunu belirtip yanlarında olduğunu söylemiştir.
Hiçbir Zaman Ümitsiz Olmayacağız, Çalışacağız ve Memleketi Kurtaracağız M.Kemal Atatürk
Mustafa Kemal, Havza‘daki kurul üyelerinin her zaman yanında olmakla onları önemsediğini göstermiştir. Havza ahaliside Paşa ile istedikleri zaman görüşebilmeleri sonucu önemsendiklerinin farkına varmışlardır.
Elbette herkes kurtuluş ümidi taşımıyordu. Mustafa Kemal’in karşısında muhalif bir grupta bulunmaktaydı. Bu yüzden 30 Mayıs cuma günü İzmir şehitlerinin ruhlarına mevlit okutulup silahlanmanın gerekliliği anlatılacaktı.
Halka silahlanmanın ve gerekirse padişahtan yardım beklemeden mücadeleye geçmenin anlatılmasına çok dikkat eden Mustafa Kemal Paşa bunun için Sıtkı Efendiden mevlit okumasını istemiştir.
Bölgede bulunan köylere haberler yollanır ve halk cuma günü Havza’ya davet edilir. Kendisine haber geç ulaşınca Sıtkı Efendi cuma namazına ve mevlide yetişemez. Sıtkı Efendi Olmadan ilk miting gerçekleşmiş
Bir sonraki cuma günü tekrar miting yapılmasını isteyen Mustafa Kemal Paşa bu sefer Sıtkı Efendinin gelip katıldığı mevlid ile halk organize edilir.
Bu ikinci Mitingi Mesudiye otelinin penceresinden izleyen Mustafa Kemal mitingin istediği şekilde yapıldığını söylemiştir.
Havza Genelgesi ve Alınan Kararlar
Samsunda Havza’ya geçmiş olan Mustafa Kemal Havza’da iki defa miting yapmak durumunda kalmıştır. İlk mitinge katılamayan Sait Efendinin etkileyici konuşması olmadan yapılmıştır. Bu ilk mitingde Atatürk halktan şunları istemiştir;
- İzmir’in ve tüm yurttaki işgallerin protesto edilmesi
- Haksız olan işgallerin kınanması için İtilaf devletlerine ve İstanbul Hükümetine telgraf çekilmesi
- Yapılacak mitinglerde azınlıklara asla kötü davranılmaması
- Ordu birliklerine silahların teslim edilmemesi ayrıca askerlerinde terhis edilmemesi söylenmiştir
- Milli cemiyetlerin etkin kılınması istenmiştir
Havza Genelgesinin Milli Mücadeleki Önemi
Havza genelgesi Mustafa Kemal’in Samsuna çıktıktan sonra halk karşısında yaptığı ilk konuşma olmasından dolayı çok önemlidir. Halkın önünde yaptığı ilk konuşmasında söylediği sözler şunlardır:
Geçenlerde de bir kaç kez söyledim. Bizi öldürmek değil, diri diri toprağa sokmak istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir cüret belki bizi kurtarabilir. Zaten geri dönmek imkanıda yoktur. M.Kemal Atatürk
Bu halka karşı yapılan ilk konuşma olması bakımından çok önemlidir. Mücadele etmekten başka bir seçenek olmadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda;
- Milli Bilincin oluşması sağlanmıştır
- İleride düzenlenecek kongrelere öncülük etmiştir
- Mustafa Kemal bu kongre ile halkın desteğini yanına almıştır.
- Kurtuluş mücadelesinin ilk resmi belgesi olması açısından önemlidir
Havza Genelgesinin Sonuçları
Mustafa Kemal Paşa Havza’da geçirdiği günlerde bölgede istenmeyen olaylar oluyordu. Bu olaylar Pontus çetelerinin Türk tarafını taciz ve şehit etmesi şeklinde gerçekleşiyordu.
İngiliz birliklerin bölgede topladıkları silahları Samsuna götürdüklerinin haberi alan Mustafa Kemal milli kuvvetlerden bu silahlara el koymalarını ve Havza’da bir depoya nakletmelerini istemiştir.
İngilizlerden alınan bu malzemeler ileride halka dağıtılmış ve mücadale döneminde kullanılmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın yapmış olduğu bu hareketler İngilizlerin dikkatini iyice çekmiştir.
Mustafa Kemal’e yollanan bir telgraf ile kendisinden İstanbul’a dönmesi istenir. Bunun İngilizler tarafından baskı ile istendiğini Cemal Paşa ile yaptıkları şifreli telgrafla öğrenen Mustafa Kemal bu emre uymaz.
Bu Havza genelgesinin yayınlanmasının sonucudur. Mustafa Kemal Paşa artık İstanbul’da asi bir komutan olarak gözükecektir.
İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Caltrophe, İngiliz Dışişleri Bakanlığına yolladığı raporda şunları yazmıştır. “Aldığımız istihbarata göre bazı Türk subayları Yunan işgaline karşı bir direniş düzenlemek için İstanbul’dan ayrılmışlardır. Bu Öylesine doğal ki , uluslararası bir boyuta ulaşacağını ve engellenemeyeceğini düşünüyorum” der.